LIFESTYLE
09. Kodlardan kurtuluyorum
Ayşegül’ün Yaşam Koçu: Zaman inançları sorgulama, kodlardan arınma zamanı…
GÜNCELLEME TARİHİ: 5 Mayıs 2011
Merhaba arkadaşlar!
Yaşam koçuyla yolculuğumda artık 2. duraktayız. Yani bugün ikinci görüşmem var. Bedenimi dik tutamıyorum ama o kadar merak ediyorum ki, hasta bir halde bilgisayarın başına oturuyorum. Sempatik yaşam koçum, Hakan Arabacıoğlu karşımda: "Eğer kendinizi kötü hissediyorsanız, daha sonra devam edelim" diyor. Yok, acelem var!
Hasta olmama hiç şaşırmadı, "Tuttuklarımızın boşalması halidir, çok sık görürüz bu durumu" demez mi? Meğer insanlar gerçekten değişmeye karar verdiklerinde, zihnen, ruhen ve bedenen zorlanırlarmış. Oysa ben zannediyordum ki, Hakan Bey'le, karışılıklı oturacağız, yeşil çay, kahve içeceğiz, güleceğiz, o arada her şey düzelmiş olacak. İnanın, nerdeyse ağlayarak geçirecektim, ikinci görüşmeyi. Ama hepsi çok olağanmış. Bu sefer sevindim tabii, demek ki doğru yoldayım….
İkinci görüşmede artık yüzleşme başladı. Kendimizle yüzleşiyoruz. Size paraya dair inançlarımı yazmıştım. Peki nerden geldi bu inançlar? Benim egom nasıl kodladı bunları? Yaşam koçum, yüzleşmeyle birlikte, "Artık bahçeyi temizleriz" dedi. Paraya dair inançlarımı tek tek sorgulamaya başladık. Mesela, kazanabileceğim paranın sınırı var, kodunu ben nasıl yerleştirmiştim, bulamadım. Para çok çalışarak, elde edilir kodu, sanırım sizlere de tanıdık geliyordur. Türkiye'de yaygın olarak paylaştığımız inançlardan biri.
Çalışma hayatında paraya dair yaşadığım bazı olaylar bende suçluluk duygusu yaratmış ve kendime güzel bir hapishane yaratmışım. Kendime ağır cezalar da vermişim. Üstelik bunun farkında olmadığım için cezam müebbete dönmüş. Sizin de gördüğünüz gibi ikinci görüşmem, ilk görüşmeye göre hayli farklı. Hemen tespitler, farkındalıklar, yüzleşmeler, tıkanıklıkları açma çalışmaları başladı. Ayrıntıları anlatmaya devam edeceğim.
Hepinizi seviyorum.
Yaşam koçuyla yolculuğumda artık 2. duraktayız. Yani bugün ikinci görüşmem var. Bedenimi dik tutamıyorum ama o kadar merak ediyorum ki, hasta bir halde bilgisayarın başına oturuyorum. Sempatik yaşam koçum, Hakan Arabacıoğlu karşımda: "Eğer kendinizi kötü hissediyorsanız, daha sonra devam edelim" diyor. Yok, acelem var!
Hasta olmama hiç şaşırmadı, "Tuttuklarımızın boşalması halidir, çok sık görürüz bu durumu" demez mi? Meğer insanlar gerçekten değişmeye karar verdiklerinde, zihnen, ruhen ve bedenen zorlanırlarmış. Oysa ben zannediyordum ki, Hakan Bey'le, karışılıklı oturacağız, yeşil çay, kahve içeceğiz, güleceğiz, o arada her şey düzelmiş olacak. İnanın, nerdeyse ağlayarak geçirecektim, ikinci görüşmeyi. Ama hepsi çok olağanmış. Bu sefer sevindim tabii, demek ki doğru yoldayım….
İkinci görüşmede artık yüzleşme başladı. Kendimizle yüzleşiyoruz. Size paraya dair inançlarımı yazmıştım. Peki nerden geldi bu inançlar? Benim egom nasıl kodladı bunları? Yaşam koçum, yüzleşmeyle birlikte, "Artık bahçeyi temizleriz" dedi. Paraya dair inançlarımı tek tek sorgulamaya başladık. Mesela, kazanabileceğim paranın sınırı var, kodunu ben nasıl yerleştirmiştim, bulamadım. Para çok çalışarak, elde edilir kodu, sanırım sizlere de tanıdık geliyordur. Türkiye'de yaygın olarak paylaştığımız inançlardan biri.
Yaşam koçum, inançlarımın altında yatan kanıtları bulmaya çalıştı, daha doğrusu sorularıyla bulmam için görüşmeyi yönetti. Kanıt bulmak zordu, deneyimlemediğim pek çok şeyi, kodlayıp, onlara sıkı sıkıya inanmıştım. Neden? Belirsiz! İşsiz kaldığım bir dönemi konuştuk, ben de "ortada kalırım" korkusu gelişmişti. Ben bu duyguyu orada hapsetmişim. Ve şartlar değiştiğinde de inançlarımı sorgulamadığım için, o duygu hala yaşıyormuş gibi bilinçaltımda, oturuyormuş…
Çalışma hayatında paraya dair yaşadığım bazı olaylar bende suçluluk duygusu yaratmış ve kendime güzel bir hapishane yaratmışım. Kendime ağır cezalar da vermişim. Üstelik bunun farkında olmadığım için cezam müebbete dönmüş. Sizin de gördüğünüz gibi ikinci görüşmem, ilk görüşmeye göre hayli farklı. Hemen tespitler, farkındalıklar, yüzleşmeler, tıkanıklıkları açma çalışmaları başladı. Ayrıntıları anlatmaya devam edeceğim.
Hepinizi seviyorum.
Ayşegül'ün yaşam serüvenine giden diğer yazılar için TIKLAYIN
Ayşegül kimdir?
Hakan Arabacıoğlu kimdir?