20. Mutluluğun sırrı çok basit!
LIFESTYLE

20. Mutluluğun sırrı çok basit!

GÜNCELLEME TARİHİ: 25 Mayıs 2011

Merhaba arkadaşlar!

Ne güzel, artık sorular soruyorsunuz, kendinizi anlatıyorsunuz, beğenilerinizi dile getiriyorsunuz, ben ve Hakan teşekkür ederiz. Yazının altında yer alan yorum bölümüne yazabileceğiniz gibi, yine yazının sonunda yer alan aysegul@caferuj.com.tr adresine, mektubunuzu gönderebilirsiniz. Bu mailleri sadece ben okuyor ve cevap yazıyorum. Ama bugün okuyucularımdan Demet, izin verdiği için onun ismiyle, merak edilen birkaç konuda yaşadıklarımı paylaşmak istiyorum.

Demet, "Yaşam amacı ve kararlarımı" nasıl bu kadar net verebildiğimi soruyor. Ben onlara var oluş seçimleri diyorum. Nasıl ifade edersek edelim, duygularımız ortak " Biz ne için yaşıyoruz, nasıl yaşayacağız?". Ben 43 yıldır düşündüm, mutlu, keyifli olmak, insanların mutlu ve keyifli olmasına hizmet etmek dışında bir yaşam amacı bulamadım. Tek derdim bunlar… Nasıl yaşayacağız, sorusunun cevabını ise var oluş seçimlerimi belirleyerek saptadım. Karşımdaki insanlardan, olaylardan ne bekliyorum? Dürüst olmalarını talep ediyorum. İlk var oluş seçimim belirlendi, dürüst olunacak… Haksızlık istemiyorum hayatımda, haksızlık yapılmayacak, bu enerjiyi yaşamıma sokmayacağım.

Unutmayalım arkadaşlar, kafamızdaki düşünceler ve ardından davranışlarımız sanki yaşamımızda bir pencere açıyor ve o pencereden içeri, düşündüğümüz veya yaptığımız şeyler tekrar bize doğru geliyor. Örnegin, yol bomboş olsa da, kırmızı ışıkta geçmem. Kurallara saygı gösteririm. Kuralı hiçe saydığım anda, ben de kuralların hiçe sayıldığı olaylarla karşı karşıya kalabilirim. İnsanların arkasından veya yüzlerine yargılayıcı nitelemeler yapmam, durup, dururken gereksiz enerjilerin hayatıma girmesini istemem. Bir mağazadan alışveriş yapıp, "Ya bu herifler de bizi kazıklıyor" deyip, durup dururken, kazıklanmama neden olabilecek olayları yaratmam.

Evet, kolay değil. Ama düşünce sistemini bu yönde çalıştırmaya başlayınca, artık doğal olarak öyle düşünüyorum öyle davranıyorum. Varoluş seçimlerini belirledikten sonra ben de yaşam kararlarımı nasıl alacağımı çok düşündüm, ne yapacağım, nerede yaşamalıyım, nasıl para kazanırım vs. İlk iş olarak düşünmeyi bıraktım, sonra iç sesimi dinledim. Bu çok kolay. Örneğin beraber olduğunuz adamla ve ilişkiniz ile ilgili sürekli üzülüyorsunuz. Adam aramıyor, gelmiyor, kafasına göre davranıyor falan… Ya da buluştuğunuzda, sizin hayal ettiğiniz şekilde ilgilenmiyor. Hemen ne hissettiğinize bakın. Konu ne olursa olsun, eğer yüzünüz gülerek, coşkuyla, arzuyla, heyecanla, tutkuyla düşünüyor ve yaşıyorsanız, bu karar doğru. Aksine daha düşündüğünüz anda sıkılıyorsanız, yüreğiniz daralıyorsa, sizi gerginleştiriyorsa, hemen uzaklaşın. Konu ne olursa olsun, hayatınızın o bölümü ilerlemeyecek, sadece mutsuz edecek!

Ne dediğinizi duyuyorum. Ayşegül hangi birinden uzaklaşalım? Gerekirse hepsinden! Benim yaşam seçimlerimin, yaşam kararlarımın tek kriteri bu beni heyecanlandırıyor mu yoksa yüreğim daralıyor mu? Buna göre yaşıyorum ve çok memnunum bu durumdan. Üstelik en basit konuları bile böyle belirliyorum. Size bir örnek vereyim. Kardeşim ve iki küçük yeğenimle oturduğumuz evin alışverişini ben yapıyorum. Haftalık alışveriş yaptığım için Moda'ya yakın büyük bir süpermarkete gidiyordum. Son zamanlarda ben ne zaman alışverişe gitsem, tansiyonum çıkmaya başladı, hatta yardım için kuzenimi çağırdım. Farkettim ki, ben bu devasa markette çok ama çok bunalıyorum. Şimdi mahallemizin bakkalından ihtiyacımız kadar olan şeyleri alıyorum, ben de mutluyum, bakkal da…

Bu konuya gelecek yazıda devam edelim isterseniz… Sizden ses duymayı bekliyorum.

Sevgilerimle…

aysegul@caferuj.com.tr

Ayşegül'ün yaşam serüvenine giden diğer yazılar içinTIKLAYIN

Ayşegül kimdir?

Hakan Arabacıoğlu kimdir?