Merhaba arkadaşlar! Parayla ilgili çalışmalarımıza iyi ki aşk molası verdik. Yaşam koçum Hakan Arabacıoğlu, daha önce fark etmediğim bir çok şeyi bana gösterdi. Aşka dair çalışmalarımıza zaman zaman devam edeceğiz, ta ki benim yakışıklı bir sevgilim olana kadar… Biliyorsunuz, yazılarımızın altında, özel bir mail adresi var. Buraya gönderdikleriniz, siz istemediğiniz sürece paylaşılmıyor. Gizem de, Avrupa'da yaşayan, 19 yaşında bir arkadaşimız. Onun sorusuna bu yazıda izniyle cevap vereceğim. Gizem'in beğendiği bir yakışıklı var, gözü ondan başkasını görmüyor, sadece yazın biraraya gelebiliyorlar. Ama adamın dünyadan haberi yok.
Geçen yaz, Gizem, kendisini ve aşkını göstermek için çok uğraşmış ama nafile… Üstelik güzelim yaz mevsimi, sadece bu uğurda feda edilmiş. Gizem şimdi bu yazı düşünüyor, ne olacak diye? Cevap çok açık, Gizem aynı şekilde düşünmeye ve davranmaya devam ederse, bu yazı da kayıp olarak düşünebiliriz. Çünkü mektubunu okuduğumda, şöyle cümlelerle karşılaştım: " Hatasız davranmalıyım, beni beğenmeli, kusursuz olmalıym." Bu cümlelerdeki işaretlediğim heceler, hayatımızın katili gibi arkadaşlar. Hepimiz Gizem'in yaşadıklarının benzerini yaşadık ama çözümün, -meli-, -malı- lardan kurtulmak olduğunu ya çok geç farkettik ya da hala öyle yaşıyoruz.
Ego kalıplarımızın, tamamen hayata bakışımızı yansıttığını daha önce konuşmuştuk. Bu kalıpların bir de uluslara ait kültürel taşınanları var. Gizem de hiç sorgulamadan bu inanç kalıplarını yüklenmiş. Ve bu yükün altında ezilmiş, hepimizin yaptığı gibi. Sevgili Gizem, meli, malı varsa, biz yokuz! Bu kadar basit! Hangi konuda olursa olsun, meli, malı ları taşırsak, o alanda başarısızlığa, mutsuzluğa mahkumuz. Düşünün arkadaşlar, ne kadar meli malı var hayatınızda….
Eskiden benim de meli, malı larım vardı… Zayıf olmalıyım, bilgili olmalıyım, başarılı olmalıyım, mükemmel olmalıyım, çok düzenli olmalıyım, fıstık gibi olmalıyım vs vs. Ne yazık, boşuna vakit kaybetmişim, bir de mutsuzluk cabası… O nedenle Gizem, sen bu yaz keyfine bak, nasıl bir adam istediğini düşün, hayal et, adı olmasın… İstediğin özelliklere sen bürün…Sen neşeli ol, keyifli ol, saygılı ol, ne bileyim, hangi özellikleri karşıdaki insandan bekliyorsan, o kişi ol… Bakalım, kimler sana talip olacak, sen kimleri kendine yakın hissedeceksin? Senin yakışıklı olursa, ne ala… Olmazsa, bil ki, senin için daha uygun adaylar var…. Bize de mutlaka bilgi ver…
Mektuplarda, hareket planı soran arkadaşlar da var. Yani bir adamı beğendim ne yapayım? Bence yukarıdaki gibi kendimizi rahat hissetmeye başladıktan sonra, bu konuyu düşünmemize bile gerek yok. Bizim enerjimize uygun kişi mutlaka gelecek, evet mutlaka! Bu sorunuzu yaşam koçuma da soracağım. Gelecek yazı da onun verdiği bilgileri de ileteceğim.
Sevgilerimle…
aysegul@caferuj.com.tr
Ayşegül'ün yaşam serüvenine giden diğer yazılar içinTIKLAYIN
Ayşegül kimdir?
Hakan Arabacıoğlu kimdir?
Geçen yaz, Gizem, kendisini ve aşkını göstermek için çok uğraşmış ama nafile… Üstelik güzelim yaz mevsimi, sadece bu uğurda feda edilmiş. Gizem şimdi bu yazı düşünüyor, ne olacak diye? Cevap çok açık, Gizem aynı şekilde düşünmeye ve davranmaya devam ederse, bu yazı da kayıp olarak düşünebiliriz. Çünkü mektubunu okuduğumda, şöyle cümlelerle karşılaştım: " Hatasız davranmalıyım, beni beğenmeli, kusursuz olmalıym." Bu cümlelerdeki işaretlediğim heceler, hayatımızın katili gibi arkadaşlar. Hepimiz Gizem'in yaşadıklarının benzerini yaşadık ama çözümün, -meli-, -malı- lardan kurtulmak olduğunu ya çok geç farkettik ya da hala öyle yaşıyoruz.
Ego kalıplarımızın, tamamen hayata bakışımızı yansıttığını daha önce konuşmuştuk. Bu kalıpların bir de uluslara ait kültürel taşınanları var. Gizem de hiç sorgulamadan bu inanç kalıplarını yüklenmiş. Ve bu yükün altında ezilmiş, hepimizin yaptığı gibi. Sevgili Gizem, meli, malı varsa, biz yokuz! Bu kadar basit! Hangi konuda olursa olsun, meli, malı ları taşırsak, o alanda başarısızlığa, mutsuzluğa mahkumuz. Düşünün arkadaşlar, ne kadar meli malı var hayatınızda….
Eskiden benim de meli, malı larım vardı… Zayıf olmalıyım, bilgili olmalıyım, başarılı olmalıyım, mükemmel olmalıyım, çok düzenli olmalıyım, fıstık gibi olmalıyım vs vs. Ne yazık, boşuna vakit kaybetmişim, bir de mutsuzluk cabası… O nedenle Gizem, sen bu yaz keyfine bak, nasıl bir adam istediğini düşün, hayal et, adı olmasın… İstediğin özelliklere sen bürün…Sen neşeli ol, keyifli ol, saygılı ol, ne bileyim, hangi özellikleri karşıdaki insandan bekliyorsan, o kişi ol… Bakalım, kimler sana talip olacak, sen kimleri kendine yakın hissedeceksin? Senin yakışıklı olursa, ne ala… Olmazsa, bil ki, senin için daha uygun adaylar var…. Bize de mutlaka bilgi ver…
Mektuplarda, hareket planı soran arkadaşlar da var. Yani bir adamı beğendim ne yapayım? Bence yukarıdaki gibi kendimizi rahat hissetmeye başladıktan sonra, bu konuyu düşünmemize bile gerek yok. Bizim enerjimize uygun kişi mutlaka gelecek, evet mutlaka! Bu sorunuzu yaşam koçuma da soracağım. Gelecek yazı da onun verdiği bilgileri de ileteceğim.
Sevgilerimle…
aysegul@caferuj.com.tr
Ayşegül'ün yaşam serüvenine giden diğer yazılar içinTIKLAYIN
Ayşegül kimdir?
Hakan Arabacıoğlu kimdir?
