Afrika'nın 32 Yıla Sığdırılan Mutlu Hayatları
LIFESTYLE

Afrika'nın 32 Yıla Sığdırılan Mutlu Hayatları

Esra Tüzün . “32” adlı sergisinde küçük Afrika ülkelerinde Aids ve Tüberküloz yüzünden sadece 32 yıl yaşayabilen insanları anlatıyor.

GÜNCELLEME TARİHİ: 26 Temmuz 2011

Röportaj: Miray Uçar/ CafeRUJ

Daha önce'100 Yaşını Devirmenin Sırları' sergisiyle dikkatleri üzerine çeken Sabah gazetesi sağlık editörü Esra Tüzün bu kez çok çarpıcı bir çalışmayla karşımızda. "32" adlı sergisinde küçük Afrika ülkelerinde Aids ve Tüberküloz yüzünden sadece 32 yıl yaşayabilen insanları anlatan Tüzün' ün yolu Afrika'ya Dünya Sağlık Örgütünün hastalıklarla mücadele çalışmalarını izlemek için düşmüş. Bu gezi boyunca hastalık ve ölüm görmeyi bekleyen Tüzün zorluklara rağmen yüzlerinden gülümseme eksik olmayan mutlu insanlarla karşılaşmış. Bu deneyim sonrası ortaya çıkan Kara kıtanın hastalıklarla dansını anlatan fotoğraflardan oluşan sosyal sorumluluk sergisi "32" ortaya çıkmış. 2 Temmuza kadar Teşvikiye Işık galerisinde görebileceğiniz sergi daha sonrasında ise Türkiye'yi gezmeye başlayacak…

Serginin ismi 32, çok çarpıcı. Bu insanlar neden 32 yaşına kadar yaşıyor?
HIV yani bildiğimiz AIDS ve ilaca dirençli tüberküloz onların hayatlarından çalıyor. Hastalıklar nedeniyle bir milleti yok oluyor. Burada HIV milli, felaket ilan edildi her iki evden birinde bulunuyor. Ama bu insanlar bizim cennet diye düşündüğümüz yerlerde yaşıyorlar. Gökyüzü masmavi, yeşilin her rengi var. Tüberküloz olmaz diye düşüneceğimiz mis gibi havası olan ülkeler bu hastalıklardan kırılıyor. Onlar bunlara rağmen kahkahalarını atabiliyorlar, hemen dans ediyorlar, birkaç el şaklatmak bir anda herkesin dans etmesini sağlayabiliyor. Mutlular.

Kısacık ve hastalıklarla dolu bir ömre pozitif bir bakış açısı yüklemek zor değil mi?
Bize göre zor, onlara göre hayatın bir parçası. Hayatı saymadan yaşıyorlar. Mutlu musunuz diye sorduğumda 'mutluyum ama' diye başlamıyor yanıtları direk, koşulsuz 'mutluyum' oluyor. Hastalanmak, ömürlerini bu nedenle kısalması onlar için mutsuzluk kaynağı değil.

Bu insanlarla bir arada olmak hayata bakışınızı nasıl etkiledi?
Onların hayat enerjisine hayran kaldım, bunu paylaşmak istedim. Bizler mutsuzluk kaynaklarını yavaş yavaş daha fazla biriktirmeyi öğreniyoruz. En basit hastalıklar bile daha fazla insan için mutsuzluk etmeye yetiyor. Tedavisi olan hastalıklara yakalananlar yalnızca kendileri mutsuz olmuyorlar, yakın çevrelerini mutsuzluğun içine çağırıyorlar. Dünyanın bir yerlerinde hayata farklı bakan insanlar var. Onlarla tanıştım, onları için ağlamadım birlikte güldük, ölümle savaşırken yüzleri ışıldayan insanlarla sohbet ettim. Hastane odasındaki dansları seyrettim onları aktarmak istedim.

Fotoğraflarda yaşadıkları ağır şartlara rağmen gülen yüzleriyle dikkat çeken insanlar var. Hastalıklar mutlu olmaya engel değil mi?
'Çok zor günler yaşıyorum, bu yıl çok hastalık çektim" , "Bir de şu hastalık olmasa", "Hastalık bizi altüst etti" gibi kalıplar artık hayatımıza daha çok girmeye başladı. Hastalıklara toplu olarak üzülmeyi seviyoruz. Hemen göz yaşı döküyoruz. Halbuki hastalıklara karşın hayatına sahip çıkmayı başaranlar hastalıklarla savaşta çok daha başarılı oluyorlar. Bunu unutmamak lazım.

32 yaşına kadar yaşayabilen bu insanların ömrünü uzatmak için neler yapılmalı?
Onların ömrünü uzatmak için bir sağlık ordusu çalışıyor. Bu sergiyi Afrika'ya yardım toplamak için düzenlemedim, çünkü HIV ve ilaca dirençli tüberküloz için ciddi organizasyonlar yapılıyor. Dünyaya yayılmasını engellemek için büyük yardım kuruluşları bir araya geldiler. Hastalık oralarda durdurulursa insanlık kazanacak. 80 ülkeden 20 dev ortaklık bir araya geldi. Lilly ilaç bu güne kadar 135 milyon dolar yatırdı ve onların tüberküloz ilacı yok yani yapılan organizasyonların reklam amaçlı kullanılmamasına özellikle önem veriliyor. Her eve ilaç servisi yapılıyor, yeni araştırmalar şekil değiştirip güçlenen tüberkülozu durdurmak için sürdürülüyor. O hastalıklar dünyanın en ücra köşelerinde değil bizlere yalnızca bir uçak yolculuğu mesafede. Türkiye'de de ilaca dirençli tüberküloz var ama şimdilik korkunç boyutta değil. Onları görmemiz gerekiyor, tanımamız gerekiyor, nasıl savaştıklarını anlamamız gerekiyor bence. Bir gün bu hastalıklar yenecekler.

Sergi Türkiye'yi gezecek. Ne gibi tepkiler bekliyorsunuz?
Dünyada farklı kapılar var, onlardan birini ben açtım. Maske ile girilebilen, tecritli yerleri gezdim. Bu organizasyona katılmadan önce korktum, hastalığın bulaşma ihtimaline karşı çekindim. Sonra merak duygum korkumu yendi. Hastalıklarla savaşırken mutluluklarını koruyan insanlarla tanıştım. Onları bu sergiyi izleyen insanlara tanıştırmak istiyorum. Sergi 2 Ağustos'a kadar Fevziye Mektepleri tarafından sosyal sorumluluk projesi kapsamında Işık Galeri'de gösteriliyor. Daha sonra hastaneleri dolaşacak Memorial Sağlık Grubu'nun galerilerine taşınacak. Daha sonra tüm Türkiye'yi gezecek. Tepkilerine sergiyi izleyen insanlar karar vereceklerdir. Benim en sevdiğim şey insanların sergiyi gezerken yaptıkları yorumları uzaktan izlemektir.

Yer: Galeri Işık / Teşvikiye

Tarih: 26 Temmuz 2011 – 2 Ağustos 2011