Amsterdam: Modern klasik
Şehrin en şık ve merkezi bölgelerinden birinde, yirmi beş kanal evinden oluşan yapısı, ortasındaki gizli bahçesi, gözde restoranı ve özel olanaklarıyla Pulitzer, Amsterdam’da konaklamak için doğru tercih.
GÜNCELLEME TARİHİ: 7 Mayıs 2018
Kuzey'in büyüsünü ve Avrupa'nın kültürel mirasını her köşesinde barındıran, kanallar boyu uzanan kendine has yapılarıyla ziyaretçileri her seferinde etkisi altına alan Amsterdam'da, seyahat deneyiminizi en üst seviyede yaşamak için konaklayacağınız yeri iyi seçmeniz gerek. Amsterdam kültürünü sadece dışarıdan izlemekle kalmayıp bizzat deneyimlemek, uyandığınızda odanızın penceresinden kanalları selamlamak, kaldığınız odada yüzyıl önce yaşayanları düşünerek hayallere dalmak, Pulitzer'in misafirlerine sunduğu ayrıcalıklardan sadece birkaçı.
Rijksmuseum, Anne Frank Müzesi, çiçek pazarı, Kraliyet Sarayı gibi Amsterdam'ın önemli noktalarına yakın mesafede yer alan otel, 400 yılı aşkın tarihe sahip 25 kanal evinden oluşuyor.
Şehrin klasik mimarisine geleneksel ama aynı zamanda modern bir bakışla 1970'te açılan Pulitzer Amsterdam, 2016'da baştan aşağı yenilendi. Şehrin tarihi mirasını günümüzün modern tasarım trendleriyle harmanlayan bir anlayışla eklektik tarzda dekore edilmiş oda ve suitlerin her birinin kendine has karakteri var. Toplam 225 oda ve suitte wi-fi bağlantısı, vintage telefon, Le Labo kişisel bakım ürünleri, kokteyl yapabilmeniz için her türlü gereçle donatılmış özel bir minibar ve -şehir kültürünün olmazsa olmazı- bisiklet tamir kiti yer alıyor.
Dört Collector's Suite, yapıların eski sakinlerinden ilhamla ortaya çıkmış. Sanat tutkunu, eksantrik bir kitapsever, antika koleksiyoncusu, kompozitör… Geçmiş yaşamlara dair hikayelerle hayallere dalıp gidebilirsiniz. Manzarası nefes kesen Collector's Suite'lerin doğrudan kanala açılan özel kapıları da bulunuyor. Otelin en romantiği Pulitzer's Suite ise özel tasarımlı banyo küveti, ultra geniş yatağı ve bahçe manzarası ile çiftler için ideal.
GURME LEZZETLER
Bir zamanlar 17. yüzyıl zanaatkarı Volkert Jansz'ın yaşadığı evde hizmet veren Restaurant Jansz'ın Art-deco stildeki barı, modern konforu ve sunduğu basit ama özenle oluşturulmuş menüsü kısa zamanda burayı Amsterdam'ın en gözde mekanlarından biri haline getirdi. Executive Chef Cassidy Hallman imzalı modern klasikleri deneyimleyebileceğiniz restoran, geleneksel dünya mutfağını çağdaş bir bakış açısıyla yansıtıyor. Dev bir istiridye kabuğu şeklinde tasarlanmış tabakta servis edilen deniz tarağı ve ıstakozlu risotto deniz ürünü sevenlerin favorisi. Restoranda çocuklar için de köfte-spagetti, cheeseburger, fish'n chips gibi garantili seçenekler mevcut. Restoranın hemen yan tarafında bulunan Pulitzer's Bar ise deri kaplı koltukları, klasik kokteylleri ve kanal manzarasıyla tam bir klasik.
ANI DONDURUN
Otel binalarının çevrelediği iç bahçede heykellerin ve bitkilerin arasında gazetenizi, kitabınızı okuyabilir veya arkadaşlarınızla sohbete dalarak şehrin karmaşasından uzak saatler geçirebilirsiniz. Bu vaha benzeri bahçede bulunan Pause Cafe, hem otel misafirlerinin hem de dışarıdan gelenlerin yüksek tempolu şehir hayatına ara verdikleri bir mekan. Kahvaltı, hafif bir atıştırmalık ya da çay-kahve için uğrayabilirsiniz.
KANALLARDA TURİST OLMAK
Şehirdeki en popüler aktivitelerden biri, kanallarda tekne gezintisi yapmak. Bu deneyimi benzersiz kılmanın anahtarı ise Pulitzer'de saklı. Otelin 1909 tarihli teknesi The Tourist ile kanallarda 75 dakikalık özel bir gezi yapabilirsiniz. Maksimum altı kişilik gruplara yemekli tur da organize ediliyor. Şefin çok özel lezzetlerini, su üzerinde süzülürken, değişen manzara eşliğinde tadabiliyorsunuz.