LIFESTYLE
Anneniz haklı olabilir
Sizin anneniz de çoğu zaman söylenip duruyor ve daima bir şeyleri yanlış yaptığınızdan şikayet ediyor olabilir. Ona düşünmeden karşı çıkmak ve öfkelenmek yerine söylediklerinde doğruluk payı olabileceğini düşünmeye ne dersiniz? Bu şekilde anne-çocuk olmak
GÜNCELLEME TARİHİ: 5 Mayıs 2010
Kadınlar son derece titiz varlıklar. Bulundukları ortamda her şeyin mükemmel olmasını isterler ve işler doğru yürümediğinde anında arıza çıkarabilirler. Kendilerine karşı olan sorumluluklarının üzerine belli bir yaştan sonra -eğer istiyorlarsa- eklenen annelik sorumluluğu ile uğraşmaya başlarlar: Çocuklarının, özellikle de kızlarının üstlerine titrerler. Onların her şeyini incelerken, her yaptığında mutlaka kusur bulurlar. Eminiz siz de annenizin gözünde sürekli hata yapıyor, bunlardan ders almıyor, gururunuzun sevgiliniz tarafından ayaklar altına alınmasına izin veriyor ve sağlığınızı bozacak adımlar atıyorsunuzdur. Kısacası annenizi üzen ve aklına sizinle ilgili taktığı şeylerin listesini çıkarmaya başlarsak, sayfalar yetmez. Bir odadan diğerine, kimi zaman kavgaya dönüşen bütün bu söylenmeleri (erkekler, kariyer, sağlık, para, insan ilişkileri, toplumsal kurallar, yemek yapma, uyuma ve hatta nefes alma konularında) göz ardı etmenizin imkansız olduğunu biliyoruz. Unutmayın ki bütün bu "sorunları" sizi düşündüğü için yaratıyor ama bu gerçek, her seferinde sinirlerinizin bozulmasını engellemiyor. Kabul edelim; söylediği onca şey arasında haklı olduğu pek çok nokta var. İşte bunlardan altı tanesi.
"Erken Kalkmayı Adet Haline Getirmelisin"
12 saat veya daha fazla uyumayı seven ve hatta bunu becerebilen insanlardan biri olma ihtimaliniz yüksek. Sabahları uyandırılmaktan adeta nefret eden 30 yaşındaki Seda yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Üniversitedeyken, özellikle finaller bittikten sonra, eve gelir ve kelimenin tam anlamıyla bitik bir halde uykuya dalardım. Ertesi gün öğlene kadar da kalkmazdım. Hatta eğer dersim yoksa, akşama kadar da yatakta kalabilirdim! Buna kafayı takan annem durmadan söylenir ve erken kalkmam gerektiğini söyleyip dururdu. Şimdi şimdi annemin ne kadar haklı olduğunu anlıyorum. Çünkü, erken kalkmaya alışmadığım için çalışmaya başladığımdan beri yataktan çıkmakta inanılmaz zorlanıyorum ve bu yüzden patronumdan sürekli fırça yiyorum. Tabii ona anneme verdiğim cevapları veremiyorum!"
"Birisine Kızdığında Ona Olan Hislerini Sakın Yazıya Dökme!"
Birine sinirlenip ona kötü sözler sarf ettiğinizde karşı tarafın bunu unutması, hatta sizi affetmesi uzun zaman alabilir. Ancak yazıya döktüğünüz (ona e-posta atmanız ya da Facebook gibi internet sitelerinde paylaştığınız) olumsuzluklar büyük olasılıkla unutulmayacaktır. 27 yaşındaki Pelin deneyimini, "Annem, bir şeyi yazıya döktüğümde onu kalıcı hale getirdiğimi söyler dururdu. Patronumla çok iyi anlaşamadığım bir dönemde aramızda sert e-postalar gidip geliyordu. Benden hiç de kibar olmayan bir şekilde bir şey istiyor, ben de cevap olarak ona iğneleyici şeyler yazıyordum. Bir gün tüm e-postaları aleyhime kullandı. O saatten sonra yazdıklarımı inkar etmenin veya geri almanın hiçbir yolu yoktu. Bu nedenle işten çıkarıldım" diye anlatıyor.
"Bir Dakikalığına Bile Dışarıya Çıkıyor Olsan, Koruma Faktörlü Kremini Sür"
Kendinizi yaz-kış mutlaka güneşten koruyun. Ozon tabakasının delinmesi nedeniyle güneş artık sadece yaz aylarında değil, kış aylarında da sağlığımızı tehdit ediyor. Bunu size zaten sadece anneniz değil; dermatoloğunuz, en yakın arkadaşınız, spor hocanız, televizyonda röportajını izlediğiniz ünlü oyuncu ve tüm dergiler de söylüyor. Annesinin uyarılarına ek olarak güneşin zararları konusunda her türlü kaynaktan haberdar olduğunu söyleyen 35 yaşındaki Burcu, SPF'li kremlerin cildine çok iyi geldiğinin farkında: "Evet, herkes aynı şeyi tavsiye ediyor. Küçükken, yaz tatillerinde kullandığım koruyucu kremlerin ilaçlı olduğunu düşünürdüm! O yağlı halden pek hoşlanmasam da annemin sözünü dinlerdim ve dışarı çıkarken tüm kremi yüzüme ve vücuduma neredeyse boca ederdim. Aradan yıllar geçtikten sonra ne kadar doğru bir iş yaptığımı anladım. Cildim yaşıtlarıma kıyasla çok daha sağlıklı gözüküyor."
"Çok Yakışıklı Erkeklerle Çıkma"
Bu cümleyi siz de annenizden duymuş olabilirsiniz: "Çok yakışıklı ve popüler erkeklerin var olma sebebi kadınların kalbini kırmaktır." 24 yaşındaki Ayçin, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Annem hep, üniversite yıllarımda yanlış erkeklerin peşinden gidip üzülmemi izlediğini söyler. Okulda kendi çapımda popüler bir kızdım ve erkekler dikkatimi çekmek için birbirleriyle yarışırlardı. Ancak buna rağmen "yakışıklı" tiplerden uzak durdum. Çünkü bu tiplerin akılları diğer kadınlar veya partiler nedeniyle çok kolay dağılırdı." Ayçin'in bir diğer yorumu ise şöyle: "Bu tip yakışıklı erkekler karşı cinsten yeteri kadar ilgi gördüklerinden, galiba kişiliklerini geliştirmek için çok çaba sarf etmeleri gerektiğini düşünmüyorlar!"
"Beklentilerini Yüksek Tutmazsan Kalbin Kırılmaz"
Annelerimizin söylediği ve hayatımız boyunca hatırlayacağımız en önemli şeylerden biri de bu. Karşınızdaki insanlardan çok şey beklediğinizde ve bu gerçekleşmediğinde, yaşadığınız hayal kırıklığı çok büyük olur. Siz en iyisi, kimseyi kendiniz gibi görmeyin ve her şeyi oluruna bırakın. Bu şekilde daha az üzüldüğünüzü göreceksiniz.
"Annen En Yakın Arkadaşın Olabilir"
28 yaşındaki Beyhan şöyle anlatıyor: "Küçükken tüm arkadaşlarımın annelerinin çok havalı, benimkinin ise fazla sıradan olduğunu düşünürdüm. Giydiğim eteğin boyuna karışır, neredeyse iç çamaşırımın gözükeceğini söylerdi. Hoşlandığım biri olduğunu fark ettiğinde, dikkatli olmamı, kendimi kaptırmamamı tembihlerdi. O zamanlar ona çok kızardım ama şimdi ne kadar haklı olduğunu anlıyorum. Eteğimin boyu gerçekten kısaydı ve hoşlandığım o çocuk yüzünden ikmale kalmıştım."Annenizin, küçükken size rehberlik etmesini normal karşılamalısınız. Büyüdüğünüzde kanepeye oturup çaylarınızı içerken iki arkadaş gibi dertleşeceksiniz zaten...
Annenizin Haksız Olduğu 3 Şey
♦"Annem bana komik yüz ifadeleri yapıp durmamamı söylerdi. Yoksa yüzümün sonsuza kadar o şekilde kalacağını söylerdi!" Emel, 28
♦ "Bir yerim kanadığında, öksürdüğümde, burnumu çektiğimde veya kötü bir ruh hali içinde olduğumda süt içmemi söylerdi. Süt, ona göre her şeyin ilacıydı." Pelin, 24
♦"Annem iğne yaptırmanın acıtmadığını söylerdi ama her seferinde çok canım yanardı." Semra, 32
"Erken Kalkmayı Adet Haline Getirmelisin"
12 saat veya daha fazla uyumayı seven ve hatta bunu becerebilen insanlardan biri olma ihtimaliniz yüksek. Sabahları uyandırılmaktan adeta nefret eden 30 yaşındaki Seda yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Üniversitedeyken, özellikle finaller bittikten sonra, eve gelir ve kelimenin tam anlamıyla bitik bir halde uykuya dalardım. Ertesi gün öğlene kadar da kalkmazdım. Hatta eğer dersim yoksa, akşama kadar da yatakta kalabilirdim! Buna kafayı takan annem durmadan söylenir ve erken kalkmam gerektiğini söyleyip dururdu. Şimdi şimdi annemin ne kadar haklı olduğunu anlıyorum. Çünkü, erken kalkmaya alışmadığım için çalışmaya başladığımdan beri yataktan çıkmakta inanılmaz zorlanıyorum ve bu yüzden patronumdan sürekli fırça yiyorum. Tabii ona anneme verdiğim cevapları veremiyorum!"
"Birisine Kızdığında Ona Olan Hislerini Sakın Yazıya Dökme!"
Birine sinirlenip ona kötü sözler sarf ettiğinizde karşı tarafın bunu unutması, hatta sizi affetmesi uzun zaman alabilir. Ancak yazıya döktüğünüz (ona e-posta atmanız ya da Facebook gibi internet sitelerinde paylaştığınız) olumsuzluklar büyük olasılıkla unutulmayacaktır. 27 yaşındaki Pelin deneyimini, "Annem, bir şeyi yazıya döktüğümde onu kalıcı hale getirdiğimi söyler dururdu. Patronumla çok iyi anlaşamadığım bir dönemde aramızda sert e-postalar gidip geliyordu. Benden hiç de kibar olmayan bir şekilde bir şey istiyor, ben de cevap olarak ona iğneleyici şeyler yazıyordum. Bir gün tüm e-postaları aleyhime kullandı. O saatten sonra yazdıklarımı inkar etmenin veya geri almanın hiçbir yolu yoktu. Bu nedenle işten çıkarıldım" diye anlatıyor.
"Bir Dakikalığına Bile Dışarıya Çıkıyor Olsan, Koruma Faktörlü Kremini Sür"
Kendinizi yaz-kış mutlaka güneşten koruyun. Ozon tabakasının delinmesi nedeniyle güneş artık sadece yaz aylarında değil, kış aylarında da sağlığımızı tehdit ediyor. Bunu size zaten sadece anneniz değil; dermatoloğunuz, en yakın arkadaşınız, spor hocanız, televizyonda röportajını izlediğiniz ünlü oyuncu ve tüm dergiler de söylüyor. Annesinin uyarılarına ek olarak güneşin zararları konusunda her türlü kaynaktan haberdar olduğunu söyleyen 35 yaşındaki Burcu, SPF'li kremlerin cildine çok iyi geldiğinin farkında: "Evet, herkes aynı şeyi tavsiye ediyor. Küçükken, yaz tatillerinde kullandığım koruyucu kremlerin ilaçlı olduğunu düşünürdüm! O yağlı halden pek hoşlanmasam da annemin sözünü dinlerdim ve dışarı çıkarken tüm kremi yüzüme ve vücuduma neredeyse boca ederdim. Aradan yıllar geçtikten sonra ne kadar doğru bir iş yaptığımı anladım. Cildim yaşıtlarıma kıyasla çok daha sağlıklı gözüküyor."
"Çok Yakışıklı Erkeklerle Çıkma"
Bu cümleyi siz de annenizden duymuş olabilirsiniz: "Çok yakışıklı ve popüler erkeklerin var olma sebebi kadınların kalbini kırmaktır." 24 yaşındaki Ayçin, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Annem hep, üniversite yıllarımda yanlış erkeklerin peşinden gidip üzülmemi izlediğini söyler. Okulda kendi çapımda popüler bir kızdım ve erkekler dikkatimi çekmek için birbirleriyle yarışırlardı. Ancak buna rağmen "yakışıklı" tiplerden uzak durdum. Çünkü bu tiplerin akılları diğer kadınlar veya partiler nedeniyle çok kolay dağılırdı." Ayçin'in bir diğer yorumu ise şöyle: "Bu tip yakışıklı erkekler karşı cinsten yeteri kadar ilgi gördüklerinden, galiba kişiliklerini geliştirmek için çok çaba sarf etmeleri gerektiğini düşünmüyorlar!"
"Beklentilerini Yüksek Tutmazsan Kalbin Kırılmaz"
Annelerimizin söylediği ve hayatımız boyunca hatırlayacağımız en önemli şeylerden biri de bu. Karşınızdaki insanlardan çok şey beklediğinizde ve bu gerçekleşmediğinde, yaşadığınız hayal kırıklığı çok büyük olur. Siz en iyisi, kimseyi kendiniz gibi görmeyin ve her şeyi oluruna bırakın. Bu şekilde daha az üzüldüğünüzü göreceksiniz.
"Annen En Yakın Arkadaşın Olabilir"
28 yaşındaki Beyhan şöyle anlatıyor: "Küçükken tüm arkadaşlarımın annelerinin çok havalı, benimkinin ise fazla sıradan olduğunu düşünürdüm. Giydiğim eteğin boyuna karışır, neredeyse iç çamaşırımın gözükeceğini söylerdi. Hoşlandığım biri olduğunu fark ettiğinde, dikkatli olmamı, kendimi kaptırmamamı tembihlerdi. O zamanlar ona çok kızardım ama şimdi ne kadar haklı olduğunu anlıyorum. Eteğimin boyu gerçekten kısaydı ve hoşlandığım o çocuk yüzünden ikmale kalmıştım."Annenizin, küçükken size rehberlik etmesini normal karşılamalısınız. Büyüdüğünüzde kanepeye oturup çaylarınızı içerken iki arkadaş gibi dertleşeceksiniz zaten...
Annenizin Haksız Olduğu 3 Şey
♦"Annem bana komik yüz ifadeleri yapıp durmamamı söylerdi. Yoksa yüzümün sonsuza kadar o şekilde kalacağını söylerdi!" Emel, 28
♦ "Bir yerim kanadığında, öksürdüğümde, burnumu çektiğimde veya kötü bir ruh hali içinde olduğumda süt içmemi söylerdi. Süt, ona göre her şeyin ilacıydı." Pelin, 24
♦"Annem iğne yaptırmanın acıtmadığını söylerdi ama her seferinde çok canım yanardı." Semra, 32