Aşkınızı ekonomik krizden koruyun
LIFESTYLE

Aşkınızı ekonomik krizden koruyun

Azalan banka hesapları ve stresli iş ortamlarının yarattığı gerginlik şimdi de ilişkinizi tehdit ediyor olabilir. Yazımızdaki stratejiler sayesinde siz de aşkınızı krizin negatif etkilerinden koruyabilirsiniz.

GÜNCELLEME TARİHİ: 17 Mart 2010

Erkek arkadaşınıza tapıyorsunuz ve ilişkiniz tam anlamıyla harika gidiyor. Ancak bir süredir onun hayalinizdeki tatili konuşmaktan kaçındığını düşünüyorsunuz. Eğer bu durum size tanıdık geliyorsa sorun belki de ekonomik koşullar olabilir. Üzülmeyin dünya piyasaları düşüşe geçti diye mutsuz olmanız gerekmez. Ekonomik krizin sizi hangi açılardan nasıl vuracağını önceden bilirseniz, ilişkinizin ellerinizden kayıp gitmesinin önüne geçebilirsiniz. İşte alabileceğiniz bazı basit önlemler.

Kriz etkisi 1
Düşük Nakit Akışı
Erkek arkadaşınız işsiz kaldıysa veya maaşında bir düşüş olduysa, ilk hareketiniz görüşmelerinizde kendi payınıza düşenden daha fazla ödemek olabilir. Ancak işin aslı, bu davranışın ilişkinizi daha da yıpratacağıdır. Bir erkeğin kendine olan güveni yüksek maaş miktarıyla doğru orantılıdır. Sizin her şeyi ödemeyi teklif etmeniz bile onun egosuna vurulan büyük bir darbedir. Bütün İyiler Kapılmış (All the Good Ones Are Taken) isimli kitabın yazarı psikolog Debbie Magids, bu durumlarda sevgilinizin, gereksinimlerinizi karşılayamadığını düşünerek kendini ezik hissetmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu söylüyor.

Ara sıra çıktığınız bir yemeği veya birlikte içtiğiniz bir içkiyi ısmarlamanızın elbette bir zararı yok. Ancak onu kırmadan fark yaratacak olan şey, masraf yaratan alışkanlıklarınızı değiştirmek olabilir. Mesela normalde dışarıda yediğiniz bir yemeği evde hazırlayıp başbaşa romantik saatler geçirebilirsiniz. Böylece hem bu anlayışlı halinizi takdir edecek hem de gücünü elinden almadığınızı fark edecektir. Bütün bunlara rağmen; kendinizi, işine her zaman önem veren ve ilişkinizin başında finansal açıdan sıkıntısı olmayan sevgilinizin durumu nedeniyle kötü hissetmeniz kötü bir kız arkadaş olduğunuzu göstermez. İlişki konularında uzman olan psikolog Yvonne Thomas, bu durumun sizi etkilemesinin son derece normal olduğunu belirtiyor. Ancak bu konuya gereğinden fazla takılmanız ilişkinizin yıpranmasına sebep olabilir. Şunu unutmayın; pek çok çalışkan insan kendi suçları olmamasına rağmen ekonomik krizden oldukça kötü etkilendi ve etkilenmeye devam ediyor.

Kriz etkisi 2
İnişe Geçen Libido
İster işiyle, ister hesap cüzdanıyla ilgili olsun, bir erkeğin ekonomik sorunu, ilk derin yarayı libidosunda açar. Berman'a göre, potansiyel bir aileye bakamayacağını düşünen erkek panikler ve kendini erkek gibi hissetmemeye başlar. Bu da seks güdüsünün hızla azalmasına sebep olur. Eğer seksin erkek arkadaşınız için problem olmaya başladığını hissediyorsanız, yatak odanızı bir süre için odak noktanızdan çıkarın. Ona sırt ve boyun masajları yapın, ilginizi ve şefkatinizi sürekli hissettirin. Bunlar fiziksel olarak kendini daha iyi hissetmesini sağlayabileceği gibi, stresini azaltarak sekse uygun bir zemin de hazırlayabilir. Ayrıca gün sonunda hem ona hem de kendinize sıkıntılarınızı dağıtmak için zaman verin. İşten geldiğinde stres atacak zaman bulabilirse yatağa daha sağlıklı bir kafayla girecektir.

Birkaç hafta geçmiş olmasına rağmen sevgiliniz yatakta kendini hâlâ iyi hissetmiyorsa konuyu olumlu bir biçimde gündeme getirebilirsiniz. Sakın şikayet edermişcesine bir tavır takınmayın. Yemekten sonra rahat olduğunuz bir ortamda ona yatakta sizi ne kadar iyi hissettirdiğini ancak belki de son zamanlarda sıkıntılı olduğundan kendini sekse veremediğini, bunun geçici bir durum olduğunu söyleyebilirsiniz. Bunu, beraber başa çıkabileceğiniz ve dışardan gelen etkilerin yarattığı bir sıkıntı olarak lanse etmeniz, erkeğinizin cinsel egosunu toparlamasına yardımcı olacaktır.

Kriz etkisi 3
Giderek Yoğunlaşan İş Saatleri
Bu problemin üstesindengelmek için beraber geçirdiğiniz zamanları verimli bir şekilde kullanmanız gerekir.Örneğin haftanın bir gecesini sadece ilişkinizi güçlendirmek için ayırın. Birlikteyken telefonlarınızı açmayın ve dışarı çıkmayın. Yalnızca rahatlayın ve birbirinizin varlığından olabildiğince zevk almaya bakın. Kurduğunuz bu yakınlık, bağlılık hormonu olarak bilinen oksitosinin artmasını da sağlayabilir. Gün içinde paylaşabileceğiniz anları da mutlaka araya sıkıştırmaya çalışın. Örneğin sabahları beraber kahve içebilmek için yarım saat erken kalkın. Ya da işten geç çıktığınız bir gün birlikte sahilde yürüyüşe çıkın. Thomas, aranızdaki bağı ve duygularınızı kuvvetlendirmek için gün içinde aralıklarla sevgilinize romantik mesajlar atmanızı öneriyor. Bu tür ufak jestler sevgilinizin zamanından çalmadan keyiflenmesini sağlar.

Kriz etkisi 4
Askıya Alınan Hayaller
Sevgilinizle Afrika'da safari yapmanın veya bir eve sahip olmanın hayallerini kuruyor olabilirsiniz. İlişkinizin geleceği için ne planlamış olursanız olun, bu günlerde o hayaller yerlerini daha gerçekçi sorunlara bırakmış durumda. Ancak artık aynı hayalleri paylaşmıyorsanız, ilişkiniz büyüsünü kaybetmiş olabilir.Bu nedenle plan yapmaya ve geleceğiniz hakkında konuşmaya devam etmelisiniz. Bu, uyumunuzu korumanızı sağlar. Planlarınız şu an için gerçekleşmeye yatkın değilse bile onları konuşarak ortak bir geleceğiniz olduğuna dair inancınız olduğunu da kabullenmiş olacaksınız. Hayallerinizi ekonomik şartlara da uydurabilirsiniz. Safariye gitmek yerine, kamp yapmayı deneyebilir, yemeği evde hazırlayabilirsiniz. Üstelik bu sayede işler rayına oturduğunda ve siz uzun vadede istediğiniz evi satın alıp tatile çıkmayı başardığınızda, bu hayaller daha da değerli olacaktır.

Kriz etkisi 5
Artan Tartışmalar
Ekonomik krizin sinirlerimizi bozma sebebi, işlerin ne zaman daha kötüye gideceğinibilmemekten kaynaklanıyor. Ne zaman zam alacağınızı bilememek çok kötü bir histir. Bu belirsizlik içinde en anlayışlı çiftler bile, bir süre sonra öfkelerini birbirlerinden çıkarma eğilimine girebilirler. Bunun için derin bir nefes alın. Yapmanız gereken birbirinizi desteklemek, saldırmak değil. İçinizdeki sıkıntıyı atmanın farklı yollarını da bulabilirsiniz. Örneğin, koşmaya gidebilir, yoga yapabilir veya arkadaşlarınızla zaman geçirerek onların kafanızı dağıtmasını sağlayabilirsiniz. Her ne kadar duygularınızı geçiştirmeye çalışsanız da, elbette bir noktada sinirlenip istemediğiniz sözler sarfedebilirsiniz. Böyle bir durum karşısında hemen sevgilinizden özür dileyin. Bu sayede ortamdaki negatif havayı dağıtabilir ve ileride daha kötü tartışmalara yol açabilecek kötü duygulardan kaçınabilirsiniz.

Kaynak : Cosmopolitan
Abone olmak için:
Tıklayın