Boy George İstanbul'u salladı!

Cafe RUJ moda yazarlarından Sibel Oktay ve geçen gece İstanbul'u sallayan Boy George ile moda, stil ve müzik üzerine...

Müziği ve stili ile 80’lerin ekolü olan, başarılarının sınırı, sahne şovlarının limiti bulunmayan Boy George, DJ performansı ile 360 İstanbul’da hayranlarıyla buluştu. Eğlencenin sınır tanımadığı bu gecede çılgın DJ performansı, sıra dışı stili ve mükemmel müziğiyle Boy George’a dünyaca ünlü DJ Marc Vedo eşlik etti. Performans öncesi W Hotel’de basın mensupları ile bir araya gelirken, moda, stil ve müzik üzerine George ile siz Cafe RUJ takipçileri için çok samimi, kısa bir röportaj yaptık... İşte bu özel röportaj...

Röportaj Sibel Oktay / Fotoğraflar Recai Kömür 

S.O.: Türkiye’ye hoş geldin! Uzun bir süredir albüm çıkartmadığını biliyoruz. Yeni albüm ne zaman geliyor?

Boy George: Albüm’e ilişkin bu soru için teşekkür ederim. Aslında albüm 2 hafta önce çıktı. “Ordinary Alien” (The Kinky Roland Files) by Boy George, 31 Ocak itibariyle de müzik marketlerde olacak. 90-95'lerden bu yana çıkardığım ilk albüm. Şu anda birçok insan internetten indirerek albüme sahip oluyor. Maalesef ki korsan artık bu kadar yaygın. Ama albümüm fiyatı çok ucuz, sizler lütfen gidip satın alın, korsana izin vermeyin. Mart ayında da Marc Vedo ile yeni single’ımız çıkacak.

Boy George & Marc Vedo

Basın: Türkiye’de yapılan müziği nasıl değerlendiriyorsunuz, tanıdığınız kimler var?

Boy George: DJ Tarkan ve pop şarkıcısı Tarkan’ı başarılı buluyorum. Ayrıca Dolapdere Big Gang’i dinleme fırsatım olmuştu, müziklerinden çok keyif aldım. Beraber bir düet yaptık. Türk dilinden anlamıyorum ama melodisi hoşuma gidiyor. Yeni yeteneklerle beraber çalışmayı her zaman arzu ederim, genç Türk yetenekler de elbette buna dahil. Marc Vedo ile birlikte kurduğumuz yeni plak şirketi V Records sayesinde yeni yetenekleri keşfetme fırsatı yakalıyor, dünya müziğini yakından takip ediyoruz.

S.O.: Londra’da yaşadığım dönemlerde Londra Moda Haftası kapsamında “Barış ve özgürlük” temalı moda giyim markanızın çılgın show’larını mutlaka izlerdim. Performanslarınızda da kendi koleksiyonunuzdan mı giyiniyorsunuz? Hayranlarınız Türkiye’den bu giysilere ulaşmak isterlerse ne yapmalılar?

B.G.: Evet, “B-Rude”dan bahsediyorsun. Ben hiçbir zaman moda olan şeyleri tercih etmedim, aksine modayı çoğu zaman reddederek kendi tarzımı yarattım. Tüm bu özgür ruhu birleştirdiğimiz B-Rude markasında kendimi buluyorum. Stilimi, ruhumu bu markada bir araya getiriyorum ve giymekten de keyif alıyorum. Markanın internet sitesinden online alışveriş yapılabiliyor ( www.b-rudeuk.com). Bir sanatçı müziğini mutlaka tarzıyla da tamamlamalıdır.

S.O.: Peki ya şapkalar ve makyaj?

B.G.: Benim için efsane olan tüm sanatçılara baktığımda sadece müziği ile değil, görselliğine de hayranlık duyarsınız. Sanat bir bütündür. Makyaj yapmayı çok seviyorum ve bu da tarzımın değişmez bir parçası. Aslında son dönemlerde eskisi kadar abartılı değilim, makyajda yerimi Lady Gaga’ya bıraktım diye düşünüyorum. Şapkalarım da hayatımın vazgeçilmez aksesuarı, imajımın bir parçası. Senin de gördüğün gibi B-Rude moda giyim markamın showlarında da tüm bu detaylar ön planda!

Basın: Kendinizi en iyi hangisinde buluyorsunuz: müzik, stil, moda...?

B.G.: Aslında Marc en iyi salata yaptığımı söyler ?. Bu arada sevgili değiliz, Marc evli, karısı var ama o kadar çok bir aradayız ki ben de 2. eşi sayılırım :).

Basın: Bu akşamki DJ performansınızdaki müzik türü ne olacak? Son dönemlerin müzik kalitesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

B.G.: House muzik ile sizlerle olacağım. Türk seyircilerinin müzikaliteye önem verdiklerini biliyorum. Bu geceki performansımın da onları çok mutlu edeceğinden eminim. Son dönemde popüler olan müziklerin eskiye oranla daha yüzeysel olduklarını düşünüyorum. Müzik duygulara hitap etmelidir. Arzu, tutku ve heyecan en büyük motivasyonum. Ben de kariyerim boyunca müziğimde hep bunu önemsedim. Yeni dönem sanatçılardan Lady Gaga’yı bu anlamda benim eski zamanlarıma benzetiyorum

Basın: Özel hayatınız hakkında yazılanlara ne diyeceksiniz?

B.G.: Cinsel tercihimi asla saklamadım, kendimi sizlere farklı tanıtmaya çalışmadım. Uyuşturucu kullandığım dönemler ise hayatımın en zor anlarıydı. Ailemin desteğiyle o günler artık geride kaldı, atlattım. 

S.O.: Peki neden sadece 1 gün için geldin, İstanbul’u keyifle daha uzun yaşamıyorsun?

B.G.: Evet, aslında bu güzel şehirde daha uzun kalmayı ben de çok isterdim. Dilerim en kısa zamanda, bir dahaki sefere… 23 Ocak, Pazar annemin doğum günü ve yanında olmak istiyorum.

S.O.: Ben de seninle Londra’ya geri dönebilir miyim?

B.G.: :) tamam…

Ve Boy George, 360 İstanbul’daki performansına geçmeden önce W Hotel’e dinlenmeye geçer…

Bizler de performansın indirimli satışını yapan  DeliKupon biletlerimizi hazır ederek 360istanbul’a doğru yolumuzu aldıııık… (www.delikupon.com)

Dj kabininde önce dünyanın en ünlü DJ’lerin Marc Vedo vardı… 21 Ocak, Cuma gecesi muhteşem bir müzik ziyafeti yaşanacağı belliydi! Gecenin ilerleyen saatlerinde sanırım içeride min 500 kişi olduk. Müzik, atmosfer, showlar süüüperdi…

Ece Sükan ve sevgilisi Ediz Elhadef’i de müziğin ve aşkın bütünlüğüne tatlı tatlı kaptırmış gördüm:). Sevgili İzzet Öz ile de ayaküstü müzik-moda muhabbetimizi yapmadan geçmedim, bir gün Arnavutköy’e misafiri olacağız, haberiniz ola…:)

Derken Boy George geldi ve basın toplantısından artık çok iyi tanıdığı bana göz kırpmadan elbette 360istanbul Dj kabinine geçmedi ;) Gece 1.30’dan sabah 4.00’e kadar performans devam etti. Enerjisiyle hayranlarına unutulmaz bir gece yaşatan Boy George, sahnedeki samimi tavırları ve çaldığı birbirinden hareketli parçalarla, uzun süre hafızalardan çıkmayacak bir performansa imza attı. Gece boyunca en az izleyenler kadar eğlendiği gözlerden kaçmayan George, kapanışı mikrofonu alarak bir Boy George klasiği ile yaptı ve en yakın zamanda 360istanbul’da tekrar sevenleriyle buluşacağının mesajını verdi.