Cerrah mı psikoterapist mi?

2000'li yıllara kadar en çok oyuncu, şarkıcı, model gibi mesleği daha iyi görünmeyi gerektiren kişilerce tercih edilen estetik operasyonlara günümüzde hemen herkes başvuruyor. Özellikle Instagram ve benzeri sosyal medya platformlarının kişi üzerinde her an çok iyi görünme baskısı kurduğu bu zamanda, estetik operasyonların adeta psikoterapi gibi kullanılmaya başlaması ise uzmanları endişelendiriyor.

Geçtiğimiz ay gerçekleşen, Yasemin Gebeş, Gülen Yelmen, Arzu Demirer, Mina Başaran, Gamze Cizreli, Gonca Karakaş, Yonca Bagana, Ayşe Burçak Güven, İlkin Kavukçu gibi isimlerin katıldığı oturumda, Op. Dr. Serdar Eren ve Uzman Psikolog Nurten Sancak konuyu masaya yatırdı.

KENDİYLE BARIŞIK OLMA ÇOCUKLUKTA BAŞLAR
Serdar Eren'in belirttiği üzere, kendimizle barışık olma ya da olmama durumu daha çocuklukta başlıyor. Çocuklar kendilerini tanımak yerine anne-babaların oluşturduğu bir modele göre şekillenmeye çalışıyor, dolayısıyla alt benlik ile üst benlik arasında bir uyuşmazlık ortaya çıkıyor.

Bu, en basitinden meslek seçimlerinde, gerçekten istediği değil de kendisine dayatılan mesleği yapan mutsuz yetişkinlerin ortaya çıkmasına yol açıyor. Anne-babaların, çocuklarının isteklerini göz ardı ederek, onları belirli mesleklere yönlendirmesi ileride büyük sorunlara yol açabiliyor. Özellikle cinsiyetçi oyuncaklar çocukların meslek seçimlerinde etkili oluyor. Örneğin kız çocuklara bebek, ev eşyası gibi oyuncaklar alınırken, erkek çocuklar için bilim, teknoloji ağırlıklı olanlar tercih ediliyor. Bu da kadınların bilim alanında kariyer tercih etmemesinde rol oynuyor. Sonuç olarak istediği işi yapmayan, mutsuz bireyler ortaya çıkıyor.

ESTETİK KALIPLARINI YIKMAK
Aynı şey estetikte de geçerli. Kişiler kendi görünümlerini kabul etmek yerine belli bir kalıba uymaya çalışıyorlar. Kafalarındaki o güzellik kalıbına uymayan yerlerini de çirkin olarak kabul edip, değiştirmek için estetik cerrahiye başvuruyorlar. Bedende takıntılı olunan kısım düzelince, hayata dair her şeyin düzeleceği algısı var. Anne-babalar da çocukları estetik operasyona yönlendiriyorlar bazen. Görmek istedikleri şekle sokmaya çalışıyorlar, tıpkı mesleki yönlendirmede yaptıkları gibi. Oturumda Nurten Sancak'ın üzerinde durduğu bir nokta da 'aynılık' oldu. Farklılıkları sevmek zor geliyor insanlara çünkü aynı olmak daha rahat hissettiriyor. Sürüye karışmak, topluma uyum açısından 'aynılık' iyi gelse de, temelde sağlıksız. Estetik sektörü de ne yazık ki insanların bu zaafını kullanarak umut tacirliği yapıyor. Her sene yaşlandırmayı durduracağı vadedilen yeni aletler pazarlanıyor. Şunu unutmayalım ki, yaşlanmayı durdurmak mümkün değil. "Ruh halini değiştirmek daha önemli" diye belirtiyor Serdar Eren.