MODA HABER
Çok özeliz...
"Erkek olsaydım kadın olmak ister miydim bilmiyorum ama bir ''kadın'' olarak asla erkek olmak istemedim…"
GÜNCELLEME TARİHİ: 7 Mart 2011
Kadın bir yazar olarak, bugüne özel ''kadın'' temalı bir yazı yazmak çok kolay olur sanmıştım ama yazmaya başlayınca; mütevazı olamayacak bir yazı yazacağımı anladım…
Ya da basit bir yazı ile kadını anlatamayacağımı hissettim… Ya da kadını anlatmanın kolay olmadığını fark ettim ilk kez…
Evet, belki sosyal içerikli bir yazı yazıp, kadın haklarını savunarak doldurabilirim bu sayfayı ama kadını anlatırken sonu gelmeyen klişelere değinmek de mutsuz ediyor beni…
Özel varlıklarız bizler… Çok özeliz üstelik…
Erkek olsaydım kadın olmak ister miydim bilmiyorum ama bir ''kadın'' olarak asla erkek olmak istemedim…
Şimdiye kadar hiç ''ben erkek olsaydım…'' ya da ''keşke erkek olsaydım…'' demedim!
Çok memnunum ve mutluyum, kadın olduğum için…
Her şeyden önce yaşamın en büyük mucizesini gerçekleştiriyoruz biz… Yeni ''hayatlar'' doğuruyoruz… Bu mucizenin sahibi olabilmenin verdiği gücün ve mutluluğun tarifi yok, olamaz…
Hep kırılgan ve yumuşak zannederler bizi ama oysaki çok güçlüyüz biz…
Üretiyoruz, düzenliyoruz, topluyoruz, dağıtıyoruz…
''Aşk'' da çok yakışıyor bize… Mutlu ya da mutsuz; her aşkı ''aşk'' yapan bizleriz…
Bir ayakkabı hakkında saatlerce konuşabilen de biziz; elimize tornavidayı alıp, evdeki aletleri tamir de biziz…
Bizi özel kılan da bu zaten… Her şeyi yapabiliyor oluşumuz ve hayatın her alanında nefes alabilme gücünü taşımamız bizi farklı kılan…
Bu yüzden en önce biz fark etmeliyiz özel olduğumuzu…
Başkalarından beklemeden biz sahip çıkmalıyız bize…
Erkeklere, kadın olduğumuzu hatırlatmak yerine en önce biz hatırlamalıyız kadın olduğumuzu…
''Kadın'' sıfatıyla yardım ve destek beklemeden, istediğimiz her desteği kendi kendimize verebilmeliyiz; hemcinslerimizi kendimizden ayrı tutmadan…
Birbirimize vereceğimiz desteğin ''şov'' olmasının manasızlığını fark edip, bunu ''özel oluşumuzun'' farkı olarak ortaya koymalıyız…
Ben çok mutluyum kadın olduğum için ve şartlarından dolayı kadın olmanın mutluluğunu yaşayamayan hemcinslerime de her türlü desteği vermeye hazırım…
Okuyamayan, ağır şartlarda çalışan, şiddet gören, maddi imkânsızlıklardan dolayı sıkıntı çeken her kadının, bizlerin desteğine ihtiyacı var…
Bunu, sadece 8 Mart'ta, elimizde karanfillerle, yardım derneklerini gezerek değil; gözümüzün gördüğü, kulağımızın duyduğu her hemcinsimize zamansız ve sonsuz destek vererek yapabiliriz…
Maddi- manevi her destekle, her kadın özel oluşunu hissedebilir…
Her kadın çok özel çünkü…
Her kadın, anne…
Her kadın, eş…
Her kadın, sevgili…
Her kadın, işçi…
Her kadın, hayatın her alanında emekçi…
Sahip olduğumuz her şansı ve her avantajı; bir başka kadına, onun da özel olduğunu hissettirmek için kullanmalıyız…
Sadece 8 Mart'ların değil, her günün bizim olduğunu unutmamalıyız…
Kadın olmanın mutluluğu ile tüm yaşamımızın kutlu olmasını ''8 Mart'' vesilesi ile kutluyorum…
Bizi hiç unutmamak ve yalnız bırakmamak dileğiyle,
Sevgiler…
Ya da basit bir yazı ile kadını anlatamayacağımı hissettim… Ya da kadını anlatmanın kolay olmadığını fark ettim ilk kez…
Evet, belki sosyal içerikli bir yazı yazıp, kadın haklarını savunarak doldurabilirim bu sayfayı ama kadını anlatırken sonu gelmeyen klişelere değinmek de mutsuz ediyor beni…
Özel varlıklarız bizler… Çok özeliz üstelik…
Erkek olsaydım kadın olmak ister miydim bilmiyorum ama bir ''kadın'' olarak asla erkek olmak istemedim…
Şimdiye kadar hiç ''ben erkek olsaydım…'' ya da ''keşke erkek olsaydım…'' demedim!
Çok memnunum ve mutluyum, kadın olduğum için…
Her şeyden önce yaşamın en büyük mucizesini gerçekleştiriyoruz biz… Yeni ''hayatlar'' doğuruyoruz… Bu mucizenin sahibi olabilmenin verdiği gücün ve mutluluğun tarifi yok, olamaz…
Hep kırılgan ve yumuşak zannederler bizi ama oysaki çok güçlüyüz biz…
Üretiyoruz, düzenliyoruz, topluyoruz, dağıtıyoruz…
''Aşk'' da çok yakışıyor bize… Mutlu ya da mutsuz; her aşkı ''aşk'' yapan bizleriz…
Bir ayakkabı hakkında saatlerce konuşabilen de biziz; elimize tornavidayı alıp, evdeki aletleri tamir de biziz…
Bizi özel kılan da bu zaten… Her şeyi yapabiliyor oluşumuz ve hayatın her alanında nefes alabilme gücünü taşımamız bizi farklı kılan…
Bu yüzden en önce biz fark etmeliyiz özel olduğumuzu…
Başkalarından beklemeden biz sahip çıkmalıyız bize…
Erkeklere, kadın olduğumuzu hatırlatmak yerine en önce biz hatırlamalıyız kadın olduğumuzu…
''Kadın'' sıfatıyla yardım ve destek beklemeden, istediğimiz her desteği kendi kendimize verebilmeliyiz; hemcinslerimizi kendimizden ayrı tutmadan…
Birbirimize vereceğimiz desteğin ''şov'' olmasının manasızlığını fark edip, bunu ''özel oluşumuzun'' farkı olarak ortaya koymalıyız…
Ben çok mutluyum kadın olduğum için ve şartlarından dolayı kadın olmanın mutluluğunu yaşayamayan hemcinslerime de her türlü desteği vermeye hazırım…
Okuyamayan, ağır şartlarda çalışan, şiddet gören, maddi imkânsızlıklardan dolayı sıkıntı çeken her kadının, bizlerin desteğine ihtiyacı var…
Bunu, sadece 8 Mart'ta, elimizde karanfillerle, yardım derneklerini gezerek değil; gözümüzün gördüğü, kulağımızın duyduğu her hemcinsimize zamansız ve sonsuz destek vererek yapabiliriz…
Maddi- manevi her destekle, her kadın özel oluşunu hissedebilir…
Her kadın çok özel çünkü…
Her kadın, anne…
Her kadın, eş…
Her kadın, sevgili…
Her kadın, işçi…
Her kadın, hayatın her alanında emekçi…
Sahip olduğumuz her şansı ve her avantajı; bir başka kadına, onun da özel olduğunu hissettirmek için kullanmalıyız…
Sadece 8 Mart'ların değil, her günün bizim olduğunu unutmamalıyız…
Kadın olmanın mutluluğu ile tüm yaşamımızın kutlu olmasını ''8 Mart'' vesilesi ile kutluyorum…
Bizi hiç unutmamak ve yalnız bırakmamak dileğiyle,
Sevgiler…
