Cordelia De Castellane'in evinin hikayesi
Baby Dior kreatif direktörü Cordelia De Castellane, Paris’in hemen dışındaki kır evinde, antikalar, aile yadigarları ve sanat eserleri arasında kendine çocukluk fantezilerinden bir dünya yaratmış.
GÜNCELLEME TARİHİ: 25 Mayıs 2018
Yazı Lydia Slater
Fotoğraflar Sophie Carree
Tasarımcı Cordelia de Castellane'ın hafta sonlarını geçirdiği bu evi ziyaret etmek, masallar diyarında bir kaçamak için günlük rutini geride bırakmak anlamına geliyor. Paris'in trafiği ve gürültüsü, yerini iki yanında çınar ağaçlarının sıralandığı yollara ve üzerlerinden uzaklardaki sarayların kulelerinin hayal meyal seçildiği yüksek duvarlara bırakıyor. Ana yoldan zikzaklı, dik bir sapağa girdikten sonra, biraz ileride dökme demirden büyük kapılara ulaşıyorsunuz. Bu kapıların ardında ise kesme kireç taşından yapılma iki ihtişamlı yapı beliriyor.
"Evin bir adı yok" diyor Castellane, "ama biz ona Le Bonbon diyoruz." Üst kat pencerelerinden birinde, tüm duvarı saran sarmaşıkların gölgesinde, dalgalı saçlı bir çocuğun silueti görülüyor. Bembeyaz giyinmiş ve bizi daha iyi görebilmek için elinde bir dürbün tutuyor. Bir an için Küçük Prens hikayesinin içindeymişim hissine kapılıyorum. Elbette Baby Dior'un tasarımcısı olarak Castellane, müthiş bir ebeveyn rüyasını yaşıyor. Salyasız bebeklerin çiçekli minik organze elbiseler giydiği, utangaç genç kızların kuzu derisi babetleriyle parmak uçlarında döndüğü, dağınık saçlı erkek çocukların desenli poplin gömleklerinin düğmelerini neşeyle ilikledikleri bir rüya bu. Kimsenin kıyafetlerinin üzerine yemek dökmediği tozpembe bir dünya...
Neyse ki, Castellane'ın tasarımları aynı zamanda gerçek çocuklar için. Dört çocuklu (modaevinin varisi Hubert Lanvin'le olan evliliğinden iki ergen, Stanislaus ve Andreas, ayrıca bankacı Igor de Lemur'dan 7 yaşındaki Clelia ve en küçük çocuğu Vadim) bir anne olarak tasarımlarının sadece güzel değil, kullanışlı da olması gerektiğinin bilincinde. "Pratiklikle ilgili beklentilerin karşılandığından her zaman emin olmalıyım. Örneğin fermuarlar kolay kullanılır olmalı ki, çocuklar kendi başlarına tuvalete gidebilsinler." Castellane, Dior için her yıl her biri ayrı hikayeye sahip altı koleksiyon tasarlıyor.
Ana evin gül bahçesi ve odalarından detaylar
Sonuncusu için David Bowie'den esinlenmiş. "Gezdiğim bir retrospektif sergiden çok etkilendim. Onun dünyasının ve giyim tarzının son derece hoş ve modern olduğunu düşündüm ve bu bana bir koleksiyon tasarlama fikri verdi" diyor gülerek. "Ancak ilk ilhamımı her zaman arşivlerde ve Monsieur Dior'un kendisinde bulurum. Onun bir chef d'orchestre [orkestra şefi] olduğunu söylerim hep. İç dünyasında çok çocuksuydu, bu yüzden son derece doğal biriydi."
Cordelia'nın kızı Clelia, Baby Dior hırkasıyla
Castellane'a gelince; moda onun kanında var. Kuzeni Victoire de Castellane, Dior'un mücevher tasarımcısı. Annesi ve iki büyükannesi yüksek modanın müdavimleri, dayısı Gille Dufour ise uzun yıllar Karl Lagerfeld'in sağ kolu olmuş. "Her Çarşamba ve Cumartesi Chanel'in stüdyosuna giderdik. Orası evim gibiydi. 'İşte, bunu yapmak istiyorum' diye düşünürdüm. Beş yaşımdan beri tasarımcı olmak istiyordum ama kendim için kıyafet tasarlamakla ilgilenmedim hiç. Gayet sade bir giyim tarzımın olduğu bugün de geçerli bu" diye itiraf ediyor üstündeki eski Levi's pantolonunu, Dior babetlerini ve çizgili tişörtünü göstererek. "Ben başkaları için yaratmayı seviyorum."
Castellane, ilk gençlik yıllarında Chanel'de staj yapmış. "Claudia Schiffer'ı giydiriyor, etrafı toparlıyor, getir götür işlerine bakıyor, sabahın 4'ünde Karl'a Coca Cola Light almaya gidiyordum. Ne isterlerse yapıyor ve çok eğleniyordum" diyor. 16 yaşına geldiğinde ise ailesi okulu bırakıp Emanuel Ungaro'nun yanında çalışmasına izin vermiş. "Orası da evim gibiydi. Basınla ilgileniyor, ünlü müşterilere yardımcı oluyor ve tasarım ekibiyle çalışıyordum. Bütün süreci görüyor olmak çok enteresandı." Aynı zamanda modellik de yapmış. "Genç ve zayıftım" diyor alçakgönüllülükle. Castellane, Andreas'nın doğumunun ardından Ungaro'yu bırakmış. "Çocuklarımla birlikte olmak için biraz ara verdim. Ama yaratmayı bırakamıyordum ki, sabahın sekizinden gece yarılarına kadar çalışmaya alışıksanız bu hiç kolay değildir. Bu yüzden çocuk kıyafetleri yapmaya başladım."
Stanislaus, Vadim, Clelia ve Andreas, hepsi Baby Dior tasarımları içinde
Böylece kısa sürede kendi markası CdeC doğdu ve aynı hızla başarıyı yakaladı. Castellane, ilk mağazasını 2007'de Paris Rue du Bac'ta açtı ve markası İngiltere, İsviçre ve diğer ülkelere yayıldı. 2012'de ise Baby Dior'dan teklif geldi. "İnanılmaz kararsız ve gergindim" diyor Castellane. "Öyle ki, ilk kez gece uyumamıştım." Birkaç yıl iki marka için de tasarladı. Ancak şu an çocuklarıyla daha fazla vakit geçirebilmesine ve ticari itibarı daha yüksek tasarımlara imza atmasına olanak tanıyan Baby Dior'a yoğunlaşmış ve CdeC'i bırakmış durumda. "Özel tasarımlar yaratmaya bayılıyorum. Atölyelere, el işine, kumaşlara bayılıyorum."
Sohbet ederken bana teyzelerinden birinin yaşadığı ana evi gösteriyor. Gösterişli bir avizeyle aydınlanan Gustavyen bir salona, portmantolarında hasır şapkaların asıldığı, aynalarla çevrelenmiş bir antreye ve bir boğa güreşçisi tablosuyla Jeff Koons'un köpek heykellerinden birinin bulunduğu oturma odasına sahip müthiş zevkli bir ev bu. Castellane, çocukluğunun geçtiği La Maison des Enfants adındaki diğer evle ilgileniyor. Ambiyans yine çok pozitif ve canlı ama bu evin dekorasyonu daha az resmi. Parlak salon duvarları; Hint eşarpları, Afrika halıları ve bolca aynayla enteresan bir görünüme sahip. Castellane'ın odasına giden holde porselen tavşanlar karşınıza çıkıyor. Clelia ve Vadim aşağıda, Toile de Jouy duvar kağıdıyla kaplı bir odada uyuyorlar. Castellane'ın neden burada huzuru bulduğunu anlamak kolay: "Buradayken çok tasarım yapıyorum. Desenlere bayılıyorum ve bitkiler ile çiçeklerden inanılmaz ilham alıyorum." Ayrıca yemek yapıyor, okuyor ve Chantilly bahçelerinde Petillant adında siyah bir at sürüyor. Bir başka peri masalı. "Bazen de oturup saatlerce ufka bakıyorum" diyor, adeta modern bir Uyuyan Güzel gibi. Her ne kadar masallardaki prensesler yaşamak için çalışmaya ihtiyaç duymasa da...
Cordelia de Castellane, Paris'in hemen dışındaki kır evinin girişinde, Christian Dior elbisesi ve köpeklerinden biriyle