Daha iyi bir hayat için yavaşlayın!
LIFESTYLE

Daha iyi bir hayat için yavaşlayın!

Her şeyi yarışırcasına yaşadığımız bu dünyada, hayattaki en zevkli şeyleri (yemek ve seks) bile aceleye getirmeye başladık. Uluslararası bilim guruları ise bizleri uyarıyor: Yavaşlayın!

GÜNCELLEME TARİHİ: 4 Haziran 2010

Bu yazıyı okumaya başladıysanız, şanslı insanlar arasındasınız. Kendinize bir yazı okuyacak kadar vakit tanıyorsunuz demek ki! Her şeyin hızla tüketildiği ve yaşandığı bir çağda yaşıyoruz. Yemeklerimizi fast-food restoranlarda yiyoruz, hızlı arabalara, deniz otobüslerine biniyoruz, mesajlaşırken kelimeleri kısaltıyoruz, seksi bile "hızlı" yapıyoruz. Arada durup, bu hızlı stilin, hayatımız, sağlığımız, cinselliğimiz üzerinde yarattığı sonuçları düşünen insan sayısı çok az. Son zamanlarda dünyada yeni bir akım var: Yavaşlamamızı, hayatımızı tadını alarak yaşamamızı öneren bir akım ve giderek daha fazla müdavim kazanıyor. "Yavaşlamanın Değeri" adlı kitabında yazar Carl Honoré hayatı yavaş bir tempoda yaşamanın yararlarını şöyle açıklıyor: "Akıllıca bir tempoda yaşarsanız, hayatınız daha güzel geçecektir. Yavaşlamak, her şeyi kaplumbağa hızıyla yapmakla ilgili değil. Yavaşlamak, hayatın iyi taraflarını tadını alarak yaşamaktan ibaret". Aceleden, kendimizle olan bağlantımızı bile kaybediyoruz. Her alanda bilgi bombardımanına tutulduğumuz bu dünyada, hiçbirşey yapmama lüksünü ve sanatını unutmuş bulunuyoruz. Düşüncelerimizle yalnız kalmamız artık mümkün olmuyor.

Yavaş Seviş!
Her yerde seks var. Seyrettiğimiz reklâmlarda, ettiğimiz sohbetlerde, okuduğumuz dergilerde, izlediğimiz filmlerde, dinlediğimiz şarkılarda, yaptığımız şakalarda… Zannedersiniz ki uzun uzun, hiç durmadan seks yapıyoruz. Aslında tam tersi… Neredeyse yapmıyoruz veya aceleye getiriyoruz. İtalya'da, Alberto Vitale tarafından"Yavaş Seks" adında bir organizasyon kuruldu. Vitale, bu olayı hızlı sekse açılmış bir savaş olarak tanımlıyor: "Bırakın artık bu yıldırım hızındaki sevişme stillerini. Yatakta olmanın keyfini çıkarın" diyor. Vitale'nin görüşüne göre, artık orgazm olmak için seks yapıyoruz, odaklandığımız tek nokta orgazm. Asıl kaybettiğimiz şey, oraya götüren uzun yol ki o yolun zevki en az orgazm kadar.

Nasıl Yapmalı?
Yavaşlama harekâtının müdavimleri, mumışığında ve şarap kadehleri eşliğinde yapılan seksi destekliyorlar. Bu seksin sonunda ulaşılan orgazmın daha şiddetli, daha doyurucu olduğunu savunuyorlar. Dokunmak da çok önemli...

Yavaş Ye!
Hızlı hayat tempomuzdan midelerimizde payını alıyor. İnsanlık tarihinde hiçbir zaman bu kadar hızlı tempoda yemek yenmemiştir herhalde. Sandviçimizi fast-food dükkânından alıp, yürürken yeriz. Köftemizi bile hazır alıp ısıtıyoruz. Çeşitli yemek seçeneklerimiz olmasına rağmen, en düşük beslenme değeri olanını seçiyoruz. Bir sofranın etrafında iki-üç saat oturmak, artık neredeyse imkânsız... Genelde arkadaşlarımızı davet etmez olduk. Herkes kendince çabuk çabuk bir şeyler yiyip televizyonun veya bilgisayarın karşısına geçiyor.

Ne Yapmalı?
Doğa bize çeşitli doğal besinler sunarken, yapayını tüketmek çok anlamsız. Yavaş yeme harekâtı bizi mutfaklarımıza geri yollamayı amaçlıyor. Yemek pişirmek, yorulmak anlamına gelmemeli, birkaç şeyi karıştırıp, sağlıklı bir yemek yaptığınızda ve hepsini bitiremediğinizde, buzlukta saklayıp ertesi gün de yiyebilirsiniz. Yani sağlıklı beslenmek o kadar çok vakit almıyor aslında. Yemek yerken, mutlaka oturmalı, ufak
ısırıklarla yemeli ve başka bir şeyle kesinlikle uğraşmamalısınız.

Yavaş Düşün!
Hıza karşı açtığımız savaşta, ilk sırada beyinlerimizde olmalı. Özellikle işte, beyinlerimiz sürekli bir konudan diğer konu yazıplar, bir şey düşünürken devamlı ya iş arkadaşlarımız tarafından ya da müşteriler tarafından bölünürüz. Bunlara bir de teslim tarihi eklenince, beyinlerimiz sürekli hızlı,d aha hızlı düşünmek zorunda kalır. Yavaşd üşünün derken, pratikliğinizi kaybedin demiyoruz elbette, demek istediğimiz şey birçok şeyi aynı anda düşünmeyin. Kendinize boş zaman ayırın, konulara tek tek bakacağınız zamanlar olsun. Doğru olanı yapmak için sakin kafayla düşünmeniz gerektiğini unutmayın.

Ne Yapmalı?
İlk adım gevşemektir. Sabırsızlığı, belirsizliğibir tarafa bırakın ve sakin düşünün. Fikirlerinizi bir yere depolayın, beyin fırtınalarıyla onları yerden yere savurmayın. Derin nefes almak ve aldığınız her nefese konsantre olmak da önemli. Her nefes verişinizde, vücudunuzdan bir miktar gerginliğin atıldığını düşünün; beyninizden, boynunuzdan, omuzlarınızdan, göğüs kafesinizden, belinizden ve ayaklarınızdan…

Abone olmak için Tıklayın