Ben şu 42 günde şunu öğrendim! İstikrarlı bir şekilde diyet yapmak için düzen ve disiplin şart! Yani bir nevi hayatını tek tek elden geçiriyorsun. Meğer bir yemek yeme alışkanlığı insanın hayat kalitesini ne kadar çok etkiliyormuş da haberimiz yokmuş!
"Ne diyorsun sen yine" diyebilirsiniz bana… Arada bana böyle geliyorlar işte… Daha önce o kadar çok diyet yaptım ki… Ama hiç birinde bu kadar istikrarlı ve disiplinli değildim…
Annem bu durumun böyle olmasının birinci sebebi "1 sene sonra evlenecek olman ve ikinci sebebi ise hamilelikten ürktüğün için" diyor!
Doğru mu derseniz yalan değil diye cevaplayabilirim bunları… Çünkü gerçekten en başta da dediğim gibi o gelinliğe yakışır bir vücuda sahip olmak istiyorum!
E, tabi bir de hamilelik sürecinde alacağım kiloları düşündükçe daha fazlası obez olur diye düşünerek kolları sıvadığım da doğrudur :)
Ama tek sebepleri bunlar değil elbette. Kendimi 25 yaşında 40 yaşında gibi hissetmemek için, ilerideki yaşayabileceğim muhtelif hastalıkları önleyebilmek ve en önemlisi kendimi daha çok sevebilmek için bunu istiyorum!
Neyse, çok felsefe yaptım yine… Gelelim kilolara, yediklerime…
Bir kilo daha vermişim sevgili dostlarım! Yani artık normal düzene girdiğimi düşünüyorum… Her gün 40 dk yürüyüş yapıyorum. Sabahları güzel bir kahvaltı, öğlen kepekli sandviç, akşamları ise tavuk sote, karides ya da somon ızgara ve bolca salata yiyorum…
İş yerinde kanıma girmeye çalışanlar yok değil! Muz, çikolata, kuruyemiş, bisküvi vs… Hepsine göğsümü gere gere "hayır, hayır, hayır!" diyorum :)
Eğer saat 4 sıraları içim bir acayip, ağzımın tadı bir garip olduysa ya birkaç tane tuzlu leblebi ya da 1-2 tane kepekli galeta yiyorum, çay veya diyet kola ile birlikte…Millet çikolataları, muffinleri götürürken ;)
Şimdi aynen devam bakalım… Önümüzdeki günlerde neler olacak?
Gözde