Dünyaca ünlü bir markayı ele geçirebilir misiniz?
En sevdiğiniz markayı sahiplenmek için ne kadar ileri gidebilirsiniz?
GÜNCELLEME TARİHİ: 6 Eylül 2011
Miray Uçar/ CafeRuj
Dijital dünya akıl almaz yerlere doğru yol alıyor. Eskiden ünlü birilerini sokakta görünce düşüp bayılacak hallerdeyken şimdilerde sanal alemde onlarla koyu sohbetlere dalabilecek kıvama gelmiş bulunuyoruz. Yine de bir ünlüye ya da dünyaca ünlü bir markaya seslenebilmek cesaret isteyen bir hareket… Blog yazarı Koray Caner Öztürk cesaretini tasarımcı Marc Jacobs'a seslenerek gösteriyor… Dear Marc adlı blogunda Marc'la konuşan, markaya duyduğu aşkı anlatan hatta bir adım öteye geçip Marc Jacobs markasına sahip olma isteğini dile getiren Koray, Marc Jabobs'a ulaşabilir mi bilemiyoruz ancak Jacobs'la olan dostane sohbetinin oldukça keyifli olduğunu söyleyebiliriz… Neler olacağını merak ediyorsanız kahvenizi ve moda aşkınızı yanınıza alarak http://dearmarc.tumblr.com adresinden bu maceraya ortak olabilirsiniz.
Marc Jacobs'la konuşmak dışında neler yapar neler yazar, çizersin?
Tutkulu bir Blog yazarıyım. Bol bol gezerim, yazarım, çizerim, dener, konuşur ve mutlaka paylaşırım. Lifestyle, trendler, moda ve yenilikler üzerine bol bol karaladığı bir blogum var. Bunun dışında sosyal paylaşım ağlarında bol bol karşınıza çıkabilirim. Tabi partilerde, davetlerde ve sokakta da. Yeni medya düzeni gereği 7/24 çalışır, akıllı telefonu ya da dizüstü bilgisayarı olmadan çıplak hissederim.
Maceranı biraz anlatır mısın neler yapıyorsun Dear Marc Blogunda?
Eğleniyorum! Evet, aslına bakarsan ilk işim eğlenmek. Tabi ki tek başıma değil, birlikte! Ben moda dünyasında çok gezinen bir isim olmanın yanı sıra dikkatli bir müşteriyim de. Marc by Marc Jacobs, en sevdiğim markalardan birisi, Marc Jacobs da moda dünyasında aklıma gelen en renkli isimlerden birisi olduğu için ortaya böyle bir fikir attım, Marc by Marc Jacobs olabiliyorsa koraycaner by Marc Jacobs nasıl olur acaba diye düşünmeye başladım. Şimdi fotoğraflar, videolar ve farklı eğlenceli anlarımı paylaşıyorum burada, öncelikle Marc'la ama tabi ki bütün okuyucularla.
Marc Jacobs'a seslenme amacın ne?
Ucu açık desem? Yani ben kısa sürede ne kadar insana ulaşıp nasıl bir tepki alabileceğimi merak ettim aslında. En kısa zamanda ne elde edebilirim, ben de bilmiyorum. Bazıları işe alınmak için bir proje olduğunu düşünüyor, bazıları bir tasarımı kişiselleştirmek istediğimi söylüyor. Ben şimdilik en kısa sürede neler olabileceğini test ediyorum diyelim. Malum, Eylül moda dolu bir ay ve pek çok fırsat var önümde. Belki moda haftası, belki diğer moda etkinlikleri, bir şekilde farklı etkinliklerde bir yer edinebilir benim bu 'çılgın' markam bence.
Peki, marka seni duyar mı dersin?
Dünyaca ünlü bir markayı ele geçirmek çok mu ütopik bir düşünce? Sence bu isteğinin gerçek olma ihtimali nedir?
Yani ben 'Şirketin başına geçeceğim!' demiyorum aslına bakarsan. Çok güzel işler yaptığına inandığım bir markanın bir parçası olmak, hangi boyutta olursa olsun, nasıl gerçekleşir, bunu arıyorum. Marc belki çok kızacak, belki çok hoşlanacak, ama ben bu işin gideceği yeri henüz bilmediğim için 'gerçek olma' kriterim de değişken. Sonuçta Marc'tan bana gelecek herhangi bir tepki beni çok mutlu edecek, dijital dünyanın bir şeyler yaptırma gücünü de kanıtlayacak.