Duvar kağıdı "out", duvar resimleri "in"!

Ürün Dirier, Fotoğraflar: Leyla Yaman / Touch İstanbul

Walt Disney’den çıkmış gibi masalsı çocuk odaları tasarlayıp boyayan ressam Gülay Kakşi, şimdi devlet ve belediye anaokulları için de, tüm çocukların renkli bir dünyada büyüyebilmesi adına projeler hazırlıyor. Her bir çocuğun eşit haklara sahip olması ve hayal dünyasını destekleyecek cezp edici mekanlarda yaşaması gerektiğine inanan ressam, Türkiye’de çocuk psikiyatrları danışmanlığında çocuk mekanı tasarımı yapan tek isim. Periler, elfl er, çizgi film karakterleri, orman dünyası, Mısır piramitleri, otomobiller ve daha pek çok şey onun duvar resimlerini süslüyor. Odanın köşesindeki dev bir konuşan akçaağaç, tutunduğu bir sarmaşıkla iki duvar arasında zıplayan bir maymun, dallara tünemiş minik elfl er, bulutlu bir akşam üzerine kondurulmuş uyku odası, Ramses’in yatak odası, Kakşi’nin hayal odası kompozisyonlarından bazıları…

FOTO: Gepetto Anaokulu oyun odası

Kakşi’yi Tarabya sırtlarındaki atölyesinde ziyaret ettik. Renkli dünyasında sohbet ettik. Kendisi aslında sadece çocuk mekanları tasarlamıyor. Büyüklerin de dünyasını renklendiriyor. Ev, ofis ve firmaların duvarlarını, sahibinin zevki doğrultusunda yağlıboya resim ve kolaj çalışmalarıyla harmanlayarak yaşayan mekanlar haline getiriyor.

Dolaplardan perdelere, koltuktan paravanlara, çekmecelerden kapılara, yatak bazalarından sütunlara kadar tüm objeleri renklendiren sanatçı, ünlü isimler için de kendi tarzlarını yansıtan odalar hazırlıyor. Bir otomobil galerisine otomobil fotoğrafl arından oluşan bir kolaj yapmış, örneğin. Bir dalış merkezinin duvarlarına da deniz altı fotoğrafl arından tasarladığı bir kolaj...

Beyazıt Öztürk ve Esin Maraşlıoğlu gibi ünlü isimlerin evlerinin duvarlarına kendi fotoğrafl arından oluşan kolaj çalışmaları da hazırlamış. Sezen Aksu’nun duvarlarına patine (eskitme) çalışması, Ender Saraç ile Dilek Sabancı’nın salonlarına da Allah’ın 99 adından oluşan birer tablo yapmış.

Ancak artık çocuk mekanlarına odaklandığını, çünkü çocuklar için çalışmanın daha zevkli ve kendisi için daha anlamlı olduğunu söyleyen sanatçı, Türkiye’de çocuk odası ve anaokulu vizyonu geliştirmek üzere çalışan kimsenin olmadığından şikayet ediyor.

FOTO: Raif - Esra Dinçkök’ün oğlu Ali’nin odasının duvarı

Çocuk psikiyatrlarına danışarak çalışan Kakşi yaptığı işin kendisi için anlamını şu sözlerle ifade ediyor: “Çocuk yaşken eğilir denir. O yüzden çocukların gelişimleri için yaratıcı mekanlarda yetişmeleri gerek. Özellikle anaokulları çok önemli. Çalışan anne, çocuğu gidip bir binaya yani bir anaokuluna adeta tıkıveriyor. Çocuk annesinden neden ayrılmak zorunda kaldığını bile anlayamıyor. Bu nedenle anaokullarının özellikle giriş bölümlerini çok gizemli, çocuklar için cezbedici şekilde tasarlarım. Çünkü çocuk o girişe geldiği an biliyor ki annesi onu terk edecek. Bu yüzden çocuğun bırakıldığı ilk yer çok güzel olmalı ki çocuk anneden ayrılma travmasını yaşamasın, dikkati mekana odaklansın. Batıda anaokullarında buna çok dikkat edilir ancak ülkemizde çok nadir anaokulu böyle bir iş için kaynak ayırmayı lüzumlu görüyor. Çocuklara bakıyoruz ya yeter diye düşünüyorlar.”

FOTO: Gepetto Anaokulu uyku odası

Devlet ve belediye anaokulları için de bir proje hazırlayan ressam Gülay Kakşi, “Sonuçta güzel mekanlarda yaşamak sadece maddi gücü yüksek ailelerin çocuklarının ve pahalı anaokullarına gidebilen çocukların hakkı değil. Çocuklar eşit olmalı, çocukluk güzel ve eğlenceli geçmeli” diyor. Sanatçı, belediye ve devlet anaokulları için de çok yüksek maliyetler gerektirmeyen işler yapılabileceğini ifade ediyor.

FOTO: Cem - Alara Uzan’ın oğlu Renç’in odasından bir bölüm

Çocuk psikiyatrları danışmanlığında çalışan Kakşi odalarının çocuklar üzerinde yarattığı etkileri şöyle anlatıyor: “Yaptığım odalar çocuklarımıza gelişim sürecinde görsel çeşitlilik sunuyor ve bu şekilde psikolojik olarak doğru gelişimlerine yardımcı oluyor. Renklerin çocuklar üzerindeki etkisi çok çok önemli. Tercihim daima canlı ve enerji verici renklerdir. Ancak çocuk odası ya da anaokulu diye rengarenk boyamak da doğru değil. Çünkü çocukların oyuncakları günümüzde çok dikkat dağıtıcı ve karman çorman, çok renkli oyuncaklar. Mekan da karman çorman olursa çocuk dikkat dağınıklığı yaşar."

FOTO: Ali - Melis Gürsoy’un kızı Alisa’nın odası

"Öncelikli amacım onların tercihleri doğrultusunda kendilerini mutlu hissedebilecekleri, kendilerine ait bir dünya oluşturmak. Böylece çocuklarda sahip olma farkındalığı oluşuyor ve kendi odalarında vakit geçirmeye alışıyorlar. Kendi odasında uyumak istemeyen, gecenin bir vakti anne-babasının yatak odasına sızan çocuklar, odalarında uyumaya başlıyorlar.”

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümü mezunu olan Kakşi, çocuk odaları tasarlamaya ve boyamaya bundan tam 12 yıl önce başlamış. “Yeğenlerime sünnet düğünü hediyesi olarak odalarını boyamıştım. Şirinler köyünü yapmıştım. Sonuç harika oldu, çok sevdiler odalarını, hatta eve gelen misafirleri bile kendi odalarına davet edip o odada oturup oynamak istiyorlardı. Sonra başka çocuk odaları da yapmaya başladım” diye anlatıyor hikayesini.

FOTO: Dilek Sabancı’nın evinden bir bölüm

Gülay Kakşi’nin kullandığı tüm boyalar sağlığa zararsız, su bazlı, nefes alan, kokusuz akrilik boyalar. Odaya konsept belirleme aşaması ise üç yaşına kadar olan çocuklarda aileler ile, üç yaşından büyük çocukların odaları içinse çocuklarla birlikte yürütülüyor. Kakşi önce çocuklarla oturup nelerden hoşlandıkları üzerine sohbet ediyor, ardından çocuğun nasıl bir dünyası olduğunu anlamaya çalışıyor. Sonra da çalışmaya başlıyor. Odanın büyüklüğüne ve konsepte göre çalışma iki gün ile iki hafta arasında sürebiliyor. Odaların bakımına gelince, Kakşi, renklerin 10 yıl boyunca solmayacağı ve resimlerin çatlayıp dökülmeyeceği üzerine garanti veriyor.

FOTO: Mehmet - Elif Germiyanlıgil’in kızı Yasemin için yapılan oda