LIFESTYLE
Erkekler kadınları nasıl görüyor?
Biraz da erkeklerin gözüyle bakalım bazı şeylere...
GÜNCELLEME TARİHİ: 1 Haziran 2010
Son yıllarda Türk kadınının kendi cinsel devrimini yaşadığından bahsetmiştik. Bunu internet ortamının son derece serbest bir ortam sağlamasına borçluyuz. Kadınlar cinselliği biraz fazla önemsemeye başladı. Fakat bu konuda kafaları çok da karışık. Bazıları erkekler için birbiriyle kıyasıya yarışıyor, kavga ediyor, hatta birbirlerine oyunlar oynuyor. Genç ve yakışıklı bir erkek danışanımın ağzından duyduğum bir hikâyeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Genç adam evli. Ve yine kendisi gibi evli ve neredeyse yetişkin bir oğlu olan bir kadınla telefonda flörtleşmeye başlıyor. Derken bir gün yine telefonda konuşurlarken, genç adam, kadından kendisine dokunmasını istiyor. Heyecan öylesine yükseliyor ki, erkek kadına: "Kendini tatmin et ama sesini oğlunun duymasını sağla," diyor. Ve bu ahlaksız teklife kadın "Evet," diyor. Henüz buluğ çağındaki uyuyan oğlunun kapısını aralayarak sevgilisinin isteğini yerine getiriyor. Bu hikâyede kadının telefonda olduğunu ve belki de oğlunun odasına hiç girmeden sadece sesini sevgilisine duyurmuş, gerisini mış gibi yapmış olabileceğini düşünelim. Yine de oldukça vahim ve tehlikeli bir durum var ortada... Olaya dahil olmayan buluğ çağındaki bir gencin ruhsal olarak nasıl etkilenebileceği hiç hesaba katılmamış. Sordum: "Siz bundan ne zevk aldınız?" Genç adam cevapladı: "Sadece o kadının benim için kendi sınırlarını ne kadar aşabileceğini görmek istemiştim." "Peki o kadını hâlâ görüyor musun?" "Çok nadir. Çünkü benim için bunları yapmış olması, ona olan ilgimi söndürdü."
Seni kaybetmemek için her şeyi yaparım
Bazen kadınlar karşılarındaki erkeklerin her arzusunu yerine getirdiklerinde onları kendilerine bağlayacaklarını sanıyor, ama bu doğru değil. Genç adam kadını elde ettiği andan itibaren ilgisi sönüveriyor. Çünkü bu şekilde tavizler veren bir kadın aslında şu mesajı veriyor: 'Seni kaybetmekten korkuyorum. Kaybetmemek için her şeyi yaparım.' Oysa bu tavizler tam ters etki yaratıyor. Bir başka erkek internette itiraf.com sitesine şöyle bir itirafta bulunmuştu: "Kadıncağızlar benimle yatağa girdiklerinde görüşmelerimizi bir ilişkiye çevireceklerini umuyorlardı. Halbuki ben daha bir tanesini yatağa attığımda, bir sonrakini düşünmeye başlıyordum." Sevgili okurlar, elbette ki bütün erkekler böyle değil. Ama biz kadınlar erkekleri elimizde tutmanın yolunun cinsellikten ve bedenimizi olur olmaz açmaktan geçtiğini zannedebiliyoruz. Ve erkekleri bu hale getiren de biziz elbette. Değerimizi bilmiyoruz. Eskiden bir kadın için uğraşmak zorunda kalan bir erkek, şimdi haddinden fazla seçenek arasında hayatını yaşıyor. Çok kolay elde ettiği birçok kadın yüzünden, derinleşebileceği kadınlar için kılını kıpırdatmıyor. Onları tembelleştirdik ve erkek gözüyle bakıldığında, onların hayatının da zor olduğunu görüyoruz. Toplumda sürekli bir baskı görüyorlar. Hep başarılı olmak zorundalar bir kere... Hep güçlü olmalılar. Sürekli yarışıyorlar. Bilinçaltlarındaki kök korku ise başarısızlık korkusu. Kaynağı, penis. Öyleyse onlar da cinsellik yoluyla kendilerini değerli ve başarılı görmeye çalışıyor. Eğer bunu yapamazlarsa, işkolik oluyorlar. Çünkü bir erkeğin kendisini kanıtlayabilmesi için ikinci alan kariyer. Para, önemli bir güç ve kontrol kaynağı olduğu için elbette. Böylelikle henüz kendini kanıtlayamamış, olgunlaşamamış erkekler, sorumluluk almaktan kaçınıyorlar. Bir kadınla derinleşmiyorlar. Eğer içlerinde gerçek bir sevginin boşluğunu duyarlarsa ya sigara ya da aşırı yemek yemekle ya da kumarla bu boşluğu doldurmaya çalışıyorlar. Tabii ki bilinçsizce bunu yapıyorlar. İş-cinsellik-yemek üçgeni içinde kısır bir döngü yaratıp, kendilerini kısır bırakıyorlar. Sevgili erkekler... Bir an için etraftaki sığ ve kolay görünen fırsatları bir kenara bırakıp, kendi frekansınıza uygun bir kadınla derinleşebilirseniz, hayat başka türlü olacak. Ama bunu korkuyla kadına tutunarak değil, özgür ve gerçek bir sevgiyle yaparsanız... Hiç ummadığınız kadar güzel olacak...
Seda Diker
Seni kaybetmemek için her şeyi yaparım
Bazen kadınlar karşılarındaki erkeklerin her arzusunu yerine getirdiklerinde onları kendilerine bağlayacaklarını sanıyor, ama bu doğru değil. Genç adam kadını elde ettiği andan itibaren ilgisi sönüveriyor. Çünkü bu şekilde tavizler veren bir kadın aslında şu mesajı veriyor: 'Seni kaybetmekten korkuyorum. Kaybetmemek için her şeyi yaparım.' Oysa bu tavizler tam ters etki yaratıyor. Bir başka erkek internette itiraf.com sitesine şöyle bir itirafta bulunmuştu: "Kadıncağızlar benimle yatağa girdiklerinde görüşmelerimizi bir ilişkiye çevireceklerini umuyorlardı. Halbuki ben daha bir tanesini yatağa attığımda, bir sonrakini düşünmeye başlıyordum." Sevgili okurlar, elbette ki bütün erkekler böyle değil. Ama biz kadınlar erkekleri elimizde tutmanın yolunun cinsellikten ve bedenimizi olur olmaz açmaktan geçtiğini zannedebiliyoruz. Ve erkekleri bu hale getiren de biziz elbette. Değerimizi bilmiyoruz. Eskiden bir kadın için uğraşmak zorunda kalan bir erkek, şimdi haddinden fazla seçenek arasında hayatını yaşıyor. Çok kolay elde ettiği birçok kadın yüzünden, derinleşebileceği kadınlar için kılını kıpırdatmıyor. Onları tembelleştirdik ve erkek gözüyle bakıldığında, onların hayatının da zor olduğunu görüyoruz. Toplumda sürekli bir baskı görüyorlar. Hep başarılı olmak zorundalar bir kere... Hep güçlü olmalılar. Sürekli yarışıyorlar. Bilinçaltlarındaki kök korku ise başarısızlık korkusu. Kaynağı, penis. Öyleyse onlar da cinsellik yoluyla kendilerini değerli ve başarılı görmeye çalışıyor. Eğer bunu yapamazlarsa, işkolik oluyorlar. Çünkü bir erkeğin kendisini kanıtlayabilmesi için ikinci alan kariyer. Para, önemli bir güç ve kontrol kaynağı olduğu için elbette. Böylelikle henüz kendini kanıtlayamamış, olgunlaşamamış erkekler, sorumluluk almaktan kaçınıyorlar. Bir kadınla derinleşmiyorlar. Eğer içlerinde gerçek bir sevginin boşluğunu duyarlarsa ya sigara ya da aşırı yemek yemekle ya da kumarla bu boşluğu doldurmaya çalışıyorlar. Tabii ki bilinçsizce bunu yapıyorlar. İş-cinsellik-yemek üçgeni içinde kısır bir döngü yaratıp, kendilerini kısır bırakıyorlar. Sevgili erkekler... Bir an için etraftaki sığ ve kolay görünen fırsatları bir kenara bırakıp, kendi frekansınıza uygun bir kadınla derinleşebilirseniz, hayat başka türlü olacak. Ama bunu korkuyla kadına tutunarak değil, özgür ve gerçek bir sevgiyle yaparsanız... Hiç ummadığınız kadar güzel olacak...
Seda Diker