Eşim artık beni sevmiyor
Hamilelik ve doğum süreci anne adayını olduğu kadar erkeği, yani baba adaylarını da etkiliyor. Kolay değil elbette, üçüncü bir kişi aileye dahil olurken ilişkinin dinamikleri değişiyor. Kimi çift bu süreci doğal yaşarken, kimi de sancılı geçirebiliyor. Sancılı geçmesindeki etkenlerden biri de hamilelikte bedende yaşanan değişikliklere anne adayının alışmakta güçlük yaşaması ve bu yüzden beğenilmeme psikolojisine girmesi. Bu dönemde eşinin kendisini artık sevmeyebileceği gibi bir korkuya bile kapılabiliyor anne adayları. Aslında her şeyden önce eşlerin bu özel dönemde, aralarında yaşadıkları bu tür gerginliklerin geçici olduğunu unutmamaları gerekiyor. Bu konuda dikkat edilmesi gerekenleri Mavi Pedagojik ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden Psikolog Emre Altınel’den öğrendik.
AYTÜLİKE KESKİN // BEBEĞİM
Eşim artık beni sevmiyor
Hamilelik kendi içinde bir değişim dönemidir:
Anne adayı hamileliğini öğrendiği andan itibaren hem kendisi hem de baba adayı için değişiklikler başlayacaktır. Bu dönem, aileye yeni katılacak olan bireye ve çiftin yeni rolüne hazırlanılan bir süreçtir. Çiftler hem kendi ilişkilerindeki değişimleri, hem de sosyal hayatlarındaki rollerine dair değişiklikleri fark ettikçe; anne ve baba olma hayalini gerçeğe uygun hale getirmeye başlayacaklardır. Baba adaylarından farklı olarak, anne adayları hamilelik sürecinde önemli fizyolojik değişimler yaşayacakladır. Bu ve diğer değişimler öncelikle anne üzerinde, sonrasında ise baba üzerinde önemli etkileryaratacaktır. Hamilelik, eşler arasındaki ilişkinin dinamiğini etkileyecek; ancak bu sürecin nasıl gerçekleştiği, anne-baba adayının bu süreci nasıl yaşadığına göre değişecektir. Özellikle annenin duyguları; hem kendi hamilelik sürecini hem de eşiyle ilişkisini etkileyecektir.
Eşim artık beni sevmiyor
Annenin öncekinden çok farklı duygular hissetmesine neden olabilecek durumlar arasında; bedenindeki değişimler önemli yer tutar. Anne hızla değişen bedeni karşısında kendine yönelik olumsuz duygular hissedebilir. Öncekinden çok daha az çekici olduğunu, eşi tarafından beğenilmeme kaygısı ile destekleyebilir. Artık sevdiği kıyafetleri aynada kendine yakıştıramayacak; zamanla onlardan tamamen uzakta durmak zorunda kalacaktır. Bu durum annenin özgüvenini zedeleyebilir. Böylece kendini beğenmeyen anne adayı; ilişkisi içerisinde eskiye göre daha pasif bir role bürünebilir ve eşiyle kendi arasına ilişki içerisinde mesafe koyabilir. Kadının değişen vücut imajını kabullenmemesi; cinsellikten kaçmasına yol açabilir. Kendini şişman ya da daha az dişi bulan kadın, partnerinin, onu çekici bulmayacağı endişesi taşıyacağından cinsel hayattan uzak durmaya çalışabilir. Cinsel hayatı sekteye uğratabilecek bir diğer konu, cinsellik yaşamının bebeğe bir zarar verip vermeyeceğidir. Birçok çift bu sebeple cinsel aktivitelerini durdurma ya da azaltma yoluna giderler. Bu konuda endişelenmek yerine, kendi jinekologlarının önerilerini dinlemek yerinde olacaktır.
Eşim artık beni sevmiyor
İletişime açık olun:
Annelik yüce bir duygu olsa da annenin kadınlık duygularını bertaraf etmek zorunda değildir. Tam tersine, annenin kadınlığıyla ilgili duygularını aktif tutmak; onun sosyal bir birey ve eş olarak özgüvenli yaşamasına katkı sağlayacaktır. Bu dönemde annenin kendi duygularını tanıyabilmesi ve iletişime açık olması; eşler arasında yaşanabilecek sıkıntıların ortaya çıkmasını ve çözülmesi için çare aranmasını kolaylaştırabilir. Annenin hamilelik döneminde bebeğine çok fazla odaklanarak yaşıyor olması; bebeğinin gelişimini etkileyecek dış faktörlerden aşırı derecede korkuyor olması, hatta kendisinin bile bebeğine zarar vermekten dolayı endişesinin fazla olmasına dönüşebilir. Böyle bir durum da baba adayının bebeğe zarar vermekle ilgili korku yaşamasına neden olabilir. Annenin bu mükemmeliyetçi tutumu; babanın kendini bu sürecin dışında tutmasına neden olabilir. Eşinin hamileliği ile ilgili süreçte (doktor kontrolü, ileriye dönük planlamalar..vs.) hiçbir fikir beyan etmeyebilir. Böylece baba adayının, eşi tarafından hissettirilmiş olan, yeterince iyi bir baba olamayacağı yönünde bir düşüncesi olabilir. Bu da ikilinin ilişkisinde sorun yaratabilir.
Eşim artık beni sevmiyor
Duygu dalgalanması normaldir:
Bunun yanı sıra baba adayının, annenin hamilelik dönemindeki dalgalı duygusal durumuna olan toleransı da eşler arası ilişkideki gerginliği ve sağlamlığı etkileyecektir. Anne adayının; bebeğine ve kendine yönelik duygularının bu hızlı değişim sürecinde sabit olması beklenmemelidir. Anne olma sürecinde yaşanan bu değişken ortam; eşi tarafından toleranslı bir tutum göremeyen anneler için daha zordur.
Eşim artık beni sevmiyor
Eşler ilgiyi kendilerine döndürebilir:
Hamilelikte; eşler de çok heyecanlanırlar ve bebeğin varlığı ile birlikte kimi zaman eşler anneyi göz ardı ederler ve bebeğin gelişimini, onun için yararlı olacak önlemleri çok fazla ön planda tutarlar; böylece tüm ilgi bebeğe verilir. Oysa annenin kendi bebeğine olan aşırı ilgisinin bir kısmı; eşler tarafından değerli hissettirildiklerinde, kendilerine yönelik ilgiye dönüşebilir. Böylece; hamilelik sürecindeki kendine yönelik kayıtsızlık; anne adayları için değişecek; anne adayı eşi sayesinde kendine yönelik daha olumlu duygular hissedebilecektir.
Eşim artık beni sevmiyor
Anne-baba olmanın tadını keşfedin:
Sıkıntılarının yanı sıra hamilelik aynı zamanda keyifli, haz veren bir dönemdir. Bunun en önemli nedeni, hamileliğin başlangıcıyla birlikte, anne-baba adaylarının, soyun devamını ve genlerin gelecek nesillere aktarımını gerçekleştirmiş olmasıdır. Bu anne-baba adayı için, bu dünyaya bırakacakları kendilerinin devamı niteliğinde olan bir miras gibidir.
Eşim artık beni sevmiyor
Eşler birbirine destek olmalı:
Eşler de bu süreci baba adaylığı olarak yaşayacaklar; bu sürece duygusal yatırım yaparak hazırlanmaya çalışacaklardır. Annenin bu süreçte babaya destek olması; kendi duygularıyla yoğun olarak yaşadığı için çok kolay olmayabilir. Babalığın zor ya da kolay yanlarını değerlendirirken; babalar kendilerini yalnız hissedebileceklerdir. Babaların da duygusal açıdan rahatlamaları için kendi düşüncelerini anne adaylarıyla ya da yakın hissettikleri kişilerle paylaşabilmeleri yararlı olacaktır. Babaların kendi babalarıyla ya da yakınlarındaki diğer babalarla fikirlerini ve duygularını paylaşmaları; kendilerini bekleyen belirsiz duruma karşı aydınlatıcı olabilecektir. Ancak anne adayı tarafından iyi bir baba olacakları yönünde geribildirim alabilmeleri; anne adaylarının eşleri tarafından iyi bir anne olma yönünde destek geribildirim alabilmeleri kadar değerli olacaktır. Hamilelik döneminde eşin desteği çok önemlidir. Bu destek; öncelikle anne adayının ‘annelik’ rolünü daha rahat kabullenmesini; bunun yanı sıra hem çiftin ilişkisine hem de aile olma konusunda daha sağlam temeller atılmasına katkı sağlayacaktır. Eşler öncelikli olarak anne adaylarına bir bebeğe sahip olma fikrine dair güzel duyguları hissettirebilmeli ve bu ayrıcalıklı dokuz ayı birlikte olarak keyifli geçirmenin yollarını bulmak için çalışmalıdırlar.
Eşim artık beni sevmiyor
ANNELER NE DİYOR?
“Bilinçli olsanız bile sorunlar çıkabiliyor”
Ayşen Kalaycı-Bankacı-İstanbul
Eşim çok istemişti bir bebeğimizin olmasını. Benim ise korkularım vardı. Bir bebeğimiz olsun diyordu sürekli ben de erteliyordum. Eh artık yaş da kemale eriyordu. Aslında düşününce bir bebek sahibi olmalıydım daha fazla geç olmadan... Hamileliğim çok zor geçti, özellikle hızla gelişen fiziksel değişimler benim ruhumun da kısa sürede dalgalanmasına neden oldu. Çünkü çok zayıfken hamileliğimin 2. ayından itibaren kilo almaya başladım. Aslında kendime ne kadar itiraf edemesem bile aslında bunca yıldır çocuk istemememin nedeni vücudumun bozulacak olmasıydı. Hamile kalmadan önce bu tür sorunlar yaşayacağımı herkesten duymuştum. Beni ve eşimi bu konuda bilinçlendirmişlerdi. Fakat her ne kadar öyle olsak bile sorunlar yaşanıyor. Ama her şey miniğinizikoynunuza aldığınız anda geçiyor. Eşim ve ben de tüm sıkıntıları unutup anne-baba olmanın mutluluğunun tadını çıkarıyoruz.
Eşim artık beni sevmiyor
“Tüm yaşadıklarım benimle sır olarak kaldı”
Hayat Taştan-Sekreter-İstanbul
Hamile kaldığımda çok mutsuz oldum. Hatta o kadar mutsuzdum ki bu kadar istediğim şeyi bile istemiyor hale geldim. Bebeğimi aldırmayı düşündüm. Hatta bebekte ense kalınlığı riski gözüküyordu, ama 6 aya kadar beklemem gerekiyordu alınıp alınmaması için. O 6 ay gelsin diye gün saydım. Psikolojim bozulduğu için kocamdan soğudum, hatta ondan nefret ettiğimi düşünüyordum. Ama bunları kimseyle paylaşamıyor, açıkçası paylaşım sitelerinde itiraf edip deşarj oluyordum. Sabreden derviş, muradına ermiş atasözü çok doğruymuş. Çünkü sağlıklı bebeğime kavuştuktan sonra her şeyi unuttum. Kısacası tüm yaşadıklarım benimle sır olarak kaldı. Şimdi ailecek çok mutluyuz. Eşimi ve 1 yaşındaki kızımı çok seviyorum. Onlar benim her şeyim.
Eşim artık beni sevmiyor
“Çok kilo aldığım için kendimi sevmiyordum”
Cemile Özşan-Ev kadını-İzmir
Hamile kalmadan önce diyet yapıp zayıflamak istemiştim, ama bu bir türlü mümkün olamamıştı. Normal kilomdan 8 kilo fazlayla başladım hamileliğime. Bu da bende en başından bu yana çok büyük moral bozukluğu yarattı. Çünkü karnım çok çabuk büyüdü. Bir de boğazım konusunda kendimi tutamadım ve hamileliğim boyunca tam 18 kilo aldım. Bu yüzden de hemen her gün aynaya baktığımda moralim bozuluyordu. Kendime olan sevgimi yitirmiştim. Kimi zamanlar mutsuz bir kadın portresi çiziyordum. Herkes böyle günlerimde bir sorunum olduğunu düşünüyordu. Birkaç defasında eşimin yaptığı şakalara çok kırıldım, o anlarda hamile olduğum için pişmanlık hissettim. Bir gün tanıdıklarımız arasında yaptığı bu tür esprilerinden sonra dayanamadım ve eşimle bağrış çağrış kavga ettik. Beni artık sevmediğini düşünmeye başlamıştım. Sonra sakinleşince bunun anlamsız bir şey olduğuna karar verdik. Eşim büyük bir soğukkanlılık gösterdi ve aramızdaki bu tatsızlığın dönemsel bir şey olduğunu, beraber bunu atlatacağımızı söyledi. Onun bu desteğine o kadar mutlu oldum ki doğumdan sonra zayıflayacağıma ve çok hoş bir kadın olacağıma dair eşime söz verdim. Bu sözümü de tuttum sayılır. Şu anda 5 kilo fazlam olsa da 14 aylık bebeğimle ve eşimle çok mutluyuz. Anne adaylarına tavsiyem; beslenme konusunda daha bilinçli davransınlar, hamilelikte görüntünün önemi yok diye düşünmesinler. Aslında eşinizle ilişkileriniz açısından bu dönemde de görüntü çok önemli. Ve tabii ki iletişim de bir o kadar önemli. Şayet oturup karşılıklı konuşmasaydık evliliğimiz çok farklı noktalara gelebilirdi. Tüm bu yaşadıklarımdan sonra bir dahaki hamileliğimde her anlamda kendime daha çok özen göstereceğime eminim.
Eşim artık beni sevmiyor
“Eşimin beni sevip sevmediğini hiç düşünmedim”
Özlem Kargı-Öğretmen-Bursa
Planlı olduğu için, hamileliği ve bebeği çok istiyorduk eşimle birlikte. Ben de kendimi hamileliğe ve bir bebeğin sorumluluğunu almaya hazır hissediyordum. Doğal olarak hamilelik döneminde her geçen gün karnım büyüdü, kilolar yavaş yavaş arttı. Bu durum kendimi beğenmeme veya eşimin beni artık sevmediğini düşünmeme neden olmadı. Hatta diyebilirim ki, eşimin karnı burnunda halimi sevip sevmeyeceği hiç aklıma bile gelmedi. Bu halimi sevimli buluyordum ve geçici olduğunu biliyordum. Eşim bu halimi seksi bulmuyor düşüncesine odaklanmak yerine hamileliğimin, karnı burnunda halimin tadını çıkarmaya baktım. Sanırım eşim de hiçbir zaman bunu sorgulamadı ya da bunu bana hissettirmedi. Tabii her kadın ve her ilişki başka dinamiklere sahip, bu tarz düşünceler bazı anne adaylarını etkiliyor olabilir. Benim önerim, hamilelik döneminin keyfine ve sevimliliğine odaklansınlar. Bu duygu eşlerine de geçeceği için hamilelik dönemini daha huzurlu geçirebilirler.
Eşim artık beni sevmiyor
Baba adayları neler yapabilir?
► Anne adayı eski güç ve hareketliliğinde olmayacağından, eşinin ondan beklentileri konusunda daha gerçekçi olmalı, buna uygun olarak toleranslı davranmalıdır (Ev işleri, sosyalleşme vb).
► Anne adayı bedeni değiştikçe; kendi vücuduna yönelik algısı değişecek; eşi tarafından çekici bulunmama kaygısı yaşayabilecektir. Dolayısıyla eşinin anne adayını bu konuda rahatlatması ve kendini çekici bir kadın olarak hissetmesine yardımcı olması gerekir.
► Hamilelikte; anne adayının başka insanlar tarafından ‘şirin’, ‘sevimli’ bulunması; anne adaylarını üzebilmektedir. Eşi tarafından beğenilip, beğenilmediğini sorguladıkları bir durumda iken çevre tarafından böyle bir yaklaşımın olması durumunda annelere gerçekten ne hissettikleri sorulmalıdır.
Eşim artık beni sevmiyor
► Doktor kontrollerine eşin de mutlaka gitmesi, bebeğin gelişimini ve yapılması gerekenleri birlikte takip ediyor ve uyguluyor olması iyi olur.
► Hamilelikle ilgili sıkıntılar yaşadığınızda, bu dönemin sonsuza kadar sürmeyeceğini, birkaç aydan ibaret olduğunu eşinize hatırlatın.
► Anne adayının bebekle ilgili planlamalarında (çocuk odası gibi) eşin de dahil olması gerekir.
► Eşlerin, anne adayının duygusal açıdan hassas bir dönem geçirdiğini kabul etmesi ve normalde olmayan kızgınlık ya da hüzün duygularındaki dalgalanmaların, bu dönemle ilişkisi olduğunu bilmesi; bu durumu daha objektif değerlendirmesine katkı sağlayacaktır. Anne adaylarının aniden parlaması, normalde ağlamadığı şeylere ağlaması, alınganlık göstermesi, bir iyi, bir kötü hissetmesi gibi durumlar, çevresindeki insanlar tarafından kolay anlaşılamayabilir.
Eşim artık beni sevmiyor
► Çalışan anne adaylarına ev ve dışarıdaki hayat konusunda stres azaltacak şekilde destek olabilmek için önceden bu dokuz aylık süreç için esnek planlar yapıp, iş bölümü içerisinde davranmak; anne adayının ve dolayısıyla baba adayının daha rahat yaşamasına katkı sağlayacaktır.
► Anne adayının, doğum, bebek bakımı gibi konularda endişeleri varsa, bu endişeleri ortadan kaldırmaya çalışması konusunda baba adayı ile paylaşması yararlı olacaktır.
► Eşinizle, geleceğe ait yeni planlar yapmanın keyfini yaşayın. Aynı zamanda eşinizle en büyük ortaklığınızın; sizde nasıl duygular uyandırdığını dürüstçe birbirinize itiraf edin.
► Doğacak bebeğiniz hakkında hayaller kurun. Hoşunuza giden bebek mağazalarını gezin, ona neler almak isteyebileceğinizi düşünün. Nasıl bir bebek beklediğinizi, onunla ilgili var olan hayallerinizi birbirinize anlatın.
► Anne adayının hamilelik sürecinde yoğun olarak hissedebileceği “iyi anne olabilmek” ile ilgili kaygısı; eşi tarafından daha objektif değerlendirilip anne adayına gerçekçi bir şekilde duygusal destek verebilmesi karşısında azalabilir. Annenin kendi yeterliliği eşi tarafından beğenilip, desteklenirse; anne kendisine yönelik daha özgüvenli duygular besleyecektir.




