Fabs'in Hikayesini Keşfedin

Melis Su İnciroğlu bizlere kurucusu olduğu Fabs'in hikayesini anlatıyor.

Öncelikle kendinizi tanıtabilir misiniz?
29.03.1993 Kayseri doğumluyum. Lisans eğitimimi Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi'nde, Lisansüstü eğitimimi Bilgi Üniversitesi Pazarlama İletişimi ve Marka Okulu Bölümü'nde tamamladım. 2020 yılında sporu ve modayı bir araya getirerek yeni bir yolculuğa çıktım ve Fabs'i kurmak için ilk adımları attım fakat pandemi sebebiyle çalışmalarımıza kısa bir mola verdik. 2022 yılı ocak ayında aile şirketimiz, on markanın yetkili satış ve servis bayisi olan, İnciroğlu Otomotiv bünyesinde pazarlama departman yöneticisi ve yönetim kurulu üyesi olarak çalışmaya başladım. 2022 Temmuz ayında ise yeni spor ikonu olan Fabs'i yeniden aktif hale getirdim.

Fabs nedir? Hikayeniz nasıl başladı?
Fabs ismi, Fabulous ve ABS birleşiminden oluştu. Fabs yeni spor ikonu. Ürettiği ve satışa sunduğu her üründe kalite ve eğlenceyi esas alan, sıradışı, kullanıcı dostu, rengarenk bir spor markası. Fabs hikayem pandemi başında evde spor yapmaya başladığım sıralarda İngiltere'den bir spor hocasının online sınıflarına kayıt olmamla başladı. Kullandığı ürünler rengarenk ve çok kullanışlı görünüyordu. Bunun üzerine ürünlerin benzerlerini Türkiye'de ararken bulamadım ve kullanımı çok rahatsız olan içi kum dışı naylon ürünleri kullanmaya başladım. Bazılarının alternatifini ise hiç bulamadım. Bununla birlikte hem göze hitap eden hem kullanışlı hem de sporu eğlenceli hale getirecek olan rengarenk Fabs markasını kurdum.

Spor ve modayı bir araya getirerek spor ekipmanları üretme fikri nasıl oluştu?
Moda her ne kadar belirli dönemlerde değişen ve döneminde yaygın olarak kullanılan bir kavram gibi algılansa da bana göre zamansız olan bir özgünlüktür aslında. Özgün olan ve zamansızlığı yakalayacağına inandığım ürünleri severek kullanırım ve bana göre moda tam olarak budur. Günümüzde sosyal medyanın da etkisiyle maalesef göze hitap eden her şeyin moda olmasını, bunların bir anda kaybolmasını, yerine yenilerinin almasını ve hızlı tüketimin çok fazla arttığını görüyoruz. Spor ekipmanlarının da uzun ömürlü olması gerektiğini, hızlı tüketimin bir parçası olmamasını var etmek amacıyla kaliteli, aynı zamanda ikonik tarzıyla da zamansız olmasını istedim. İşin içine renkler ve sıra dışı şekiller girince de zamansız, günlük yaşantımızın bir parçası olacak olan Fabs ortaya çıktı.

Fabs'in dans ile çok yakından bir ilgisi olduğundan söz etmiştiniz. Dans ve Fabs'in birleşimini bizlere anlatır mısınız?
Fabs'i keşfetmem evde yaptığım dans içeren sporu yapmaya başlamamla oldu. Kullanan herkes dans ederken bileklerine taktıkları Fabs Bonds'u çok sevecek. Ve ekipmanlar o kadar Fabs o kadar moda ki sabah koşusundan, öğlen sporuna, gece dansına her an yanında olabilirler.

Diğer spor markalarından farklı olduğunuzu belirtiyorsunuz. Fabs'in spora karşı duruşu nedir?
Fabs duruşu diye bir şey var bir kere. Fabs'i markalaştırırken bunun üzerinde çok durduk. Yola çıkış amacımız spora bambaşka ve eğlenceli bir duruş getirmekti. Duruşun, stilin ve ışığınla arkandan gelenlere ilham kaynağı olmak, gözünü karartıp bir yola çıkmak, o yolda engellere rağmen pes etmeden yürümeye devam etmek. Renklerle kucaklaşmak, anı yaşamak, yapılmamışı denemek, sınırları kaldırmak, düşsen bile ayağa kalkmak hatta kanat çırpmak. Fabs gibi olmak aslında. Diğer spor markalarından farklı olarak eğlenceyi ve renkleri esas alıp merkeze de bu duruşu koymamız aslında.