Eda Taşpınar Şaşırtmaya Devam Ediyor...
Cosmopolıtan / Ceylan Yeniacun
Braun markasının da yeni yüzü olan Taşpınar, güzelliğinin sırlarını anlattı.
Braun markasıyla bir araya gelişiniz nasıl oldu?
Braun marka ekibi, yeni ürünü olan Silk épil çift etkili epilatör için mükemmel bacakları temsil edecek bir isim arayışı içindeydi. Yaptıkları değerlendirmeler sonucunda beni seçmişler. Kullandığım ürünlerde tasarım, yenilik ve kalite benim için çok önemli. Braun Silk épil çift etkili epilatör tam da böyle bir ürün. Hem kullanımı pratik, hemde kadınların ihtiyaçlarını çok iyi bir şekilde karşılıyor. Bugüne kadar dünyada 20 milyon kadın, Braun markasını tercih etmiş, benimde şimdiye kadar tercihim hep bu markanın ürünleriydi. Dolayısıyla tekliflerini hiç düşünmeden kabul ettim.
Eda Taşpınar Şaşırtmaya Devam Ediyor...
Epilasyonla ilgili hangi ürünleri kullanıyordunuz? Braun Silk épil çift etkili epilatör ile tanışmadan önce başka yöntemler denedim. Ancak çift etkili epilatörün farkını deneyimledikten sonra diğerlerinden vazgeçtim. Açıkçası hem kablosuz hem de su altında kullanılabilen bir epilatör olması her açıdan büyük kolaylık sağlıyor. Bir kere hızlı ve acısız bir yöntem. Bir de epilasyon sırasında tüylerimden kurtulurken cildimde batık oluşmasını istemem. Braun Silk épil çift etkili epilatör, batık oluşumunu engelliyor.
Hep göz önünde olan bir isimsiniz, özellikle hemcinsleriniz tarafından yakından takip ediliyorsunuz. Bu durum üzerinizde “Her an bakımlı, güzel, şık olmalıyım” gibi bir baskı yaratıyor mu?
Her zaman yalnızca kendim için ve içimden nasıl gelirse öyle giyiniyorum. Kendime yakışan ama aynı zamanda sıra dışı, çılgın, kimsenin giymeye cesaret edemeyeceği şeyleri giymeye bayılıyorum. Tarzım bir markaya bağlı değil. Kendim tasarlamayı da seviyorum. İç dünyama göre dış görünüşüm değişiyor diyebilirim. Tarzım bazen bohem, bazen çok düz, bazen delidolu. Gardırobumda en çok mini etekler vardır; yaz-kış mini etek giymeyi seviyorum.
Eda Taşpınar Şaşırtmaya Devam Ediyor...
Sörf yaptığınızı biliyoruz. Bunun dışında düzenli olarak spor yapıyor musunuz? Haftanın beş günü spor yapıyorum. Önce bir saat 10 dakika ağırlıklarla antrenman yapıyorum. Güzel, sıkı bacaklar için spor salonunda ağırlık çalışmak şart! Burada önemli olan, ilk safhada kasın içini güçlendirmek ki sonrasında bacaklarda; sıkı, pürüzsüz ve sağlıklı bir görünüm elde edilebilsin. Ağırlık çalıştıktan sonra 40-45 dakika koşuyorum. Koşmaya başladığım günden beri kendimi çok daha kuvvetli ve çevik hissediyorum. Senelerce kinesis ve pilates yaptım ama benim ilk göz ağrım kesinlikle spor salonunda finess yapmaktır. Spor salonuna gidemeyenler, unutmayın, yürümek, koşmak bedava! Kendinizi ve vücudunuzu sevin, bol bol yürüyün.
Gelecekle ilgili planlarınız neler?
Benim için önemli olan güvendiğim, tarzıma, kendime uygun ürünler ve markalar ile başarılı işbirliği gerçekleştirmek. Şuan Braun ile yaptığımız çalışma çok keyifli gidiyor.
Eda Taşpınar Şaşırtmaya Devam Ediyor...
Beslenmenize dikkat ediyor musunuz? Sebze ve meyve tüketimine çok önem veriyorum. Günde iki litre su içiyorum. Yeşil çay ve salatalık vücuttaki ödemin atılmasına yardımcı oluyor. Her 1,5 saatte bir şeyler atıştırıyorum. Böylece kan şekerim düşmüyor. Kan şekeri düştüğü anda yeme isteği aşırı artıyor, bu da kilo verme sürecindeki en büyük düşman.
Bazı kıyafetlerinizi kendiniz tasarladığınızı söylediniz. İleride tasarımcı olmak, mağaza açmak gibi bir düşünceniz var mı?
Moda tasarımcılığını hayatıma yön veren bir tutku olarak nitelendirebiliriz. Modaya, tasarıma olan ilgim küçük yaşlarda başladı, daha sonra St. Martins’te eğitim alarak daha profesyonel bir bakış açısı elde ettim. Mağaza açmak bugünlerde oldukça trend olsa da ben bu tarz bir girişimin ancak doğru zamanda ve doğru iş ortakları ile yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle konuyla ilgili şimdilik alt yapı çalışmaları ile uğraşıyorum.
Eda Taşpınar Şaşırtmaya Devam Ediyor...
Çok yakında Atv ekranlarında bir programda izleyicilerle buluşmaya hazırlanıyorsunuz. Bir televizyon projesinde yer alma fikri nasıl oluştu? Atv’de başlayacak olan Sen Yeter ki İste isimli programı seçmemin ana nedeni yine moda ve tasarım konularıyla ilgili olması. Programda bir kadını baştan aşağıya değiştiriyor; bugüne kadar kurduğu hayallerini gerçekleştirme fırsatı sunuyoruz. Programda yeteneklerimi ve bilgimi kullanarak yararlı olduğumu hissediyorum; bu da beni mutlu ediyor.