Herkes Virgil Abloh'u konuşuyor
Geçen yıldan itibaren adını daha sık duyduğumuz, herkesin dilinden düşürmediği bir Off-White sendromu söz konusu...
GÜNCELLEME TARİHİ: 22 Mayıs 2018
Kurucu ve tasarımcısı Amerikalı Virgil Abloh, aldığı inşaat mühendisliği ve mimarlık eğitimlerini bir gökdelen inşaasında kullanmaktansa, bu bakış açısını moda camiası ile kurgulamayı tercih ediyor.
Yazı: Şeyda Sözüer
Her şeyin çok çabuk 'eski' sıfatını alabildiği yeni nesil moda furyasında, Virgil Abloh kendini özgün bir yerde konumlandırıyor. Onu, markasından önce Kanye West'in kreatif direktörü olarak bilenlerimiz de var. Kanye'nin, kariyerinin başında Jay-Z aracılığıyla gücüne ulaşmış biri olarak, moda evreninde gezinirken Virgil Abloh'ya sırtını dayamasını ve yeni bir şöhret arayışına girmesini normal karşılıyoruz. Kanye'nin moda ekibine dahil olduktan sonra farklı stratejiler benimseyerek kendi markası Off-White'ı kuran Abloh, o günden beri lüks sokak modasının özgür ruhundan besleniyor. Jay-Z, Asap Rocky ve Rihanna gibi isimlerin oyun alanında şimdilerde en çok Abloh'nun tasarım gücü ile fitili ateşlenen Off-White'ın sözü geçiyor.
Marka işbirlikleri ile hazırladığı kapsül koleksiyonlar ve etkili stratejiler sayesinde, Abloh'nun sokak modasında güçlü bir otorite elde ettiği açık. Özellikle Nike gibi ağır siklet markalarla işbirliği kurarak, hem tasarımcı hem marka kimliği anlamında cazip bir iş ortağı haline gelmeyi hedefliyor.
Nike'ın devamında gelen 'otorite destekçisi' markalar arasında Moncler, Champion, Levi's, hatta IKEA var. Off-White bu sayede sürekli farklı kitlelerle bağ kurmaya çalışıyor. Ocak 2017'de Champion ile işbirliğine dair dedikodular yükselmeye başlamıştı. Markanın New York'taki Empty Gallery mağazasında görücüye çıkan koleksiyon büyük ilgi topladı. Şubat 2017'de bu kez Moncler ile beraber hazırlanan Black Swan ses getirdi. Kapsül koleksiyon, her iki markanın farklı logo motiflerinin kullanıldığı, ürün yelpazesinde paraşüt kumaşların olduğu, siyah-turuncu renk paleti kullanılarak hazırlanmış tasarımlardan oluşuyordu.
Bu sırada Levi's Made&Crafted işbirliğinin de lanse edilme zamanı gelmişti. Virgil Abloh x Levi's ortak etiketiyle hazırlanan denim ceket Union Los Angeles mağazasında satışa sunuldu.
Ve sıra Off-White için dönüm noktası niteliğinde olan, esas gücünü elde ettiği Nike koleksiyonuna geldi. Nike The Ten adıyla sunulan koleksiyonda, Abloh'nun ikonik spor ayakkabılara kattığı yeni yorum moda endüstrisine taze bir soluk getirdi. Michael Jordan hayranlığı ve 90'lardaki gençlik anıları birleşince, tasarımcı iki ayrı temada göreceğimiz 10 farklı ayakkabı piyasaya çıkardı. Hem streetwear hem yüksek moda tutkunlarını aynı çatıda buluşturan bu tasarımlar hafızalarımızda 'en iyiler' arasında yer alıyor.
Abloh, Milenyum gençleri için yarattığı markasının kuralları sorgulayan ve köklü terzilik geleneklerini dahi reddeden bir yaklaşımı olduğunu belirtiyor. Ceket resmiyetinden uzaklaşıp, beslendikleri alt kültürün forması haline gelmiş hoodie'lerle etrafta gördüğümüz yeni nesil gençler Abloh'nun ilgi alanında.
Off-White, sürekli kabuğunu kıran bir nesli yansıtıp, en yeniyi arayan ve hedeflerini hayallerine göre gerçekleştiren bir marka olmayı başarıyor. Uzun süredir kurucusunun yeni hamlesinin ne olacağı bekleniyordu ve Virgil Abloh tırnak işaretlerinin içini bu kez Louis Vuitton erkek giyim departmanının başına geçerek doldurdu. Modanın insanların gözünü açmak için önemli bir basamak olduğunu söyleyen tasarımcı, tarihinden beslenen ve her daim yeni kalabilen bir marka ile yaptığı bu işbirliğinde, çok farklı yollardan farkındalık yaratacağa benziyor.