Kabak tadı veren mülakat soruları
LIFESTYLE

Kabak tadı veren mülakat soruları

İş görüşmesinde mülakatçı tarafından adayı tanımak için sorulan gereksiz ve mantıksız sorularla ilgili uzmanların ilginç tavsiyeleri var…

GÜNCELLEME TARİHİ: 12 Aralık 2009

İnsan kaynakları uzmanı olmanın eğlenceli pek bir tarafını bulamasanız bile, bu işin en zevkli yanı adaylarla görüşme yapmaktır. Bir adayı her yönüyle tanımanızı sağlayacak enteresanlıkta sorular hayal edip vereceği cevapları beklemek biraz da sizin yaratıcılığınıza kalmıştır. Ancak yine de her insan kaynakları uzmanının iş görüşmelerinde karşılarındaki adaya mutlaka yöneltmek isteyeceği kitabi sorular vardır. Bu soru kalıpları çoğunlukla Batı'da geliştirilmiş olup ya doğrudan alınarak ya da Türkiye koşullarına adapte edilerek adaylara yöneltilir. Bu soruların fonksiyonunun ne olduğu çoğunlukla tartışılır olsa da birçoğu artık neredeyse gelenek halini aldı. Ancak İK uzmanları adayların artık cevabını ezbere bildikleri sorulara dikkat etmeli.

- Beş yıl sonra kendinizi nerede görmek istersiniz?
Bu belki de geleneksel iş görüşmesi sorularının en eskisidir. Bu soruyu duyduğunuzda eğer işi almak konusunda bir şüphe içindeyseniz, kapıya doğru yürüyün ve çıkıp gidin. Zaman kaybettirici bu soruyu genelde dar görüşlü mülakatçılar yöneltir. Böyle bir plan yapabilmeniz için endüstrilerin geleceği, şirketlerin hedefleri gibi pek çok değişkeni bir arada hesaplayabiliyor olmanız gerekir. Ayrıca zihninizde böyle bir plan yapmak neden bu kadar önemli ki? Her büyük girişimci ve birçok üst düzey yönetici başarılarının anahtarını "O anda ne hissediyorsam onu yaptım" diye açıklar. Eğer bu soruyla karşılaşırsanız şu cevabı verebilirsiniz: "Şu andan başlayarak mutlu olmak ve yeteneklerime değer veren sevdiğim bir şirkette çalışmak." Bu kadarla yetinin. Veya beklenen yanıtı tercih edebilir ve "Bu Mutluluk A.Ş.'de üç basamak daha yükselmek istiyorum" diyebilirsiniz. Veya karşınızdakini şoke etmek istiyorsanız şu karşılığı tercih etmeniz de mümkün: Bir gün bu şirketin sahibi olmak istiyorum...

- Sizi tarif edecek bir hayvan/ çorba türü/ veya bir obje seçerseniz hangisini seçersiniz?
Yeni mezunlara sorulan tipik bir soru. Aynı zamanda insanların nasıl düşündüğünü test eden bir sorudur. Ancak oldukça saçmadır. Tavana bakarak veya ellerinizi birbirine kavuşturarak cevabı derin derin düşünüyormuş gibi yapın. Veya mülakatçıya bulanık gözlerle bakıp sanki "Ciddi misiniz?" bakışları yöneltin. O da olmazsa şu cevaplardan birini vermeyi deneyin: "Alacakaranlıkta çıkan bir hayvan örneğin fare olabilirim. Burada alacakaranlıkla kast edilen şafakta veya gündoğumunda daha aktif olmaktır.Karşınızdaki kendisiyle dalga geçtiğinizi veya ciddi bir şekilde cevap verip vermeyeceğinizi hiçbir zaman anlayamayacaktır.

- En zayıf yönünüz nedir?
Politik doğruların sınav verdiği soru budur. "Ümitsiz bir alkoliğim" cevabı olanaklarınızı sınırlandıracaktır. Bu bir iş mülakatıdır, psikolojik bir sınav değil. Bu mülakatçının size özellikle neyi iyi yaptığınızı öğrenmek için yönelttiklerinden biridir. Ya da neyi yapamadığınızı... Sizden genelde samimi bir cevap beklenir. En dürüst cevap şu olabilir: "Bu benim bilmek sizin de bulmak durumunda olduğunuz bir şey". Ancak "En sevmediğim yönüm mükemmeliyetçiliğim" ya da "İşime karşı çok titiz olmam" ya da "Ben bir işkoliğim" gibi karşınızdakini avlayacağınızı düşündüğünüz sorulardan medet ummayın çünkü mülakatçınız bunu sizden önce inanın en az yüz kere işitmiştir.

- Bu şirkete sizi en çok çeken nedir?
Bir aşamada bu mantıklı bir soru. Eğer "Bu işle ilgileniyorum çünkü evime sadece üç blok mesafede" diye cevap verirseniz bu işe en uygun aday gibi görünmeyeceğinizden emin olun. Tabii bu soru aynı zamanda adayın sanki sınırsız iş fırsatına sahip olduğunu varsayıyor. "O kadar fırsat arasından neden bizi seçtiniz"in cevabı duyulmak isteniyor. - Eski şefinizin sizin hakkında ne söyleyebilir? Bu güzel bir soru ancak, iş mülakatı sorusu olarak fonksiyonu zayıftır. Bu bir zeka sorusudur. İşe alım süreçlerinde gittikçe daha çok popüler hale gelen dürüstlük testlerinde yöneltilen soruların ise en başında yer alır. Burada püf nokta sizi kalabalıklardan ayıracak derecede zeki ve veciz bir cevap bulmakta yatıyor. Bıkkınlık yaratan şu tür standart cevaplardan ise kaçının: "Yöneticim benim hakkımda aşırı çalışıyor, sadık, güvenilir, iyi bir takım oyuncusu der".