Kadınlar ne ister?
LIFESTYLE

Kadınlar ne ister?

Dora Araştırma DoraNabız araştırmaları serisinin üçüncü ayağı olan “Kadınlar Ne İster” ile Türkiye’deki kentli kadınların hayatlarıyla ilgili düşüncelerin izini sürüyor…

GÜNCELLEME TARİHİ: 12 Aralık 2009

Sigmund Freud 30 yıldır insan ruhunu araştırdığı halde kadınların ne istediğini anlamadığının söylese de kadını anlama çalışmaları hız kesmiyor. Dora Araştırma, kamu oyunu ilgilendiren DoraNabız araştırmalarının üçüncü ayağı olan "Kadınlar Ne İster"de bu dönem erkeklerin olduğu kadar kadınların da cevap vermekte zorlandığı bir soruya yanıt arıyor.
►Türkiye'deki kentli kadınların hayatlarıyla ilgili düşünceleri neler?
►Nelerden mutlu, nelerden mutsuzlar?
►"Keşke"leri, beklentileri neler?
►Kimler gibi olmak istiyorlar/kimleri örnek alıyorlar, neden?

Türk kadını için aile, eğitim ve kariyer
Görüşülen katılımcıların büyük çoğunluğu, kocalarının, ailelerinin ve/veya çocuklarının mutluluğunun çok önemli olduğunu (yüzde 93), ailelerinin mutluluğu için her türlü fedakarlığı yapabileceklerini (yüzde 81) belirtiyor. Bunun yanı sıra bir kadının kendi başına para kazanması gerektiği inancı (yüzde 89) da katılımcıların önemli bir kısmı için ağırlıklı önemli, ki bunu en büyük "keşke"lerinin eğitimlerine devam etmek olduğunu söyleyerek destekliyorlar. Bu ifade en fazla 40-45 yaş grubundaki, ilköğretim mezunu, C1 ve C2 SES (sosyo ekonomik statü) grubuna dahil olanlar, evli ve çocuk sahibi olanlar tarafından vurgulanıyor. Kadınlar, "Keşke kendi ayaklarım üzerinde daha fazla dursaydım" ifadeleri ile bu görüşlerini güçlendiriyor. Öte yandan kadınların yarısından fazlası evliliğin hayatlarındaki amaçlara ulaşmayı engelleyecek bir kurum olmadığını belirtiyor. Çalışan katılımcılar, ev hanımlarına oranla istatistiki anlamlı olarak daha yüksek oranda kocaları istemese bile çalışabileceklerini vurguluyor. Üniversite ve üzeri eğitim seviyesindeki kadınlar da daha düşük bir eğitim seviyesinden mezun olmuş kadınlarla karşılaştırıldığında çalışan kadınlar gibi düşünüyor. Bununla beraber A/B SES grubuna dahil kadınlar, evli olmayanlar ve çocuk sahibi olmayanlar, aileleri için kariyeri bırakmanın kendileri için sorun olabileceğini vurguluyor. Türk kadını için sosyal hayat ve dış görünüş Kadınların çok azı sık sık seyahat ettiğini (yüzde 28) belirtiyor. Masaj salonu ve/veya bakım merkezlerine sık sık gittiğini belirtenlerin oranı ise yüzde 11. Bu noktada katılımcıların sadece çok az bir bölümünün keşke fiziğim daha güzel olsaydı dediğini de vurgulamak gerekiyor (yüzde 10).20-29 yaş arası kadınlar, daha büyük yaştakilere oranla daha fazla oranda kilolarına dikkat ettiklerini, sık sık kuaföre, sinemaya ve tiyatroya, masaj salonu ve/veya bakım merkezlerine gittiklerini ve aynı zamanda sık sık arkadaşlarıyla buluştuklarını belirtiyor. Bu durumda onlar için kişisel zevklerinin ve bakımlarının diğerlerine oranla daha ön planda olduğunu söylemek mümkün.Çocuk sahibi olmanın da sosyal hayatı bir ölçüde etkilediği söylenebilir. Bunun yanı sıra kadınların büyük çoğunluğunun sağlığına özen gösterdiğini de belirtmek gerekiyor. Kilo verme amaçları sorulduğunda ise kadınların büyük çoğunluğu eski elbiselerinin içine girmek istediğini belirtiyor. Fakat 20-29 yaş arasındaki katılımcılar için karşı cins dahil herkesin dikkatini çekecek bir fiziğe sahip olma arzusu da ağır basıyor.

Aşk mı, çocuklarının mutluluğu mu?
Görüşülen katılımcıların önemli bir bölümü en büyük mutluluğun çocuklar olduğunu düşünüyor. Bu durum özellikle 30-45 yaş arasında, evli ve çocuk sahibi olan kadınlar için geçerli. Bunu özgür olabilmek takip ediyor. Bu durum ise özellikle 20-29 yaş arası daha genç katılımcıların, çalışanların en büyük mutluluk kaynaklarından biri. Onlar için en önemli "keşke"lerden birinin de evliliklerinde / ilişkilerinde/ ailelerinde daha özgür olabilmek olması dikkat çekiyor. Bu grupta aşık olmak olgusunu çocukların mutluluğunu ve özgürlüğü takip ediyor. Maddi sorunlar ön planda

Maddi ve işe dayalı problemler
Türk kadınının en büyük mutsuzluk kaynaklarını oluştururken bunu ailelerinden ve çevrelerinden kaynaklanan problemler takip ediyor. Katılımcıların yüzde 54'ü "keşke daha çok param olsaydı" diyerek yaşadıkları problemleri yeniden vurguluyor. Türk kadınının için 'keşke'leri ve pişmanlıkları… Kadınların çoğunluğu halihazırda iyi bir eş, iyi bir anne, hayırlı bir evlat olduklarını, aynı zamanda işlerinde başarılı olduklarını düşünüyor. Evlenmiş olmaktan pişmanlık duyan kadınların oranının da oldukça düşük olduğu görülüyor. Yine de kadınlarda isteklerine karşı daha duyarlı olunması arzusu göze çarpıyor. Bunu özellikle C2 SES grubuna dahil katılımcıların, çocuk sahibi olanların, ev hanımlarının ve ilköğretim mezunu olanların vurguladığı görülüyor. Diğer yandan özellikle ilköğretim mezunu kadınlar için daha geç evlenmiş olma arzusu, 20-29 yaş arası katılımcılar için ise hemen çocuk yapmamış olma arzusu dikkat çekiyor.

Türk kadını kim gibi olmak istiyor?
Katılımcılara kim gibi olmak istedikleri sorulduğunda Sibel Can, Gülben Ergen ve Hülya Avşar cevapları dikkat çekiyor. Fakat kendisinden memnun olan kadınların oranı da göz ardı edilemez bir orana sahip. Genel çerçeveye bakıldığında katılımcıların büyük bir kısmı için aile hayatının öncelikli önem taşıdığı, kişisel bakımlarının ve sosyal hayatlarının ise buna oranla daha az önemli olduğu görülüyor. Fakat yine de özellikle 20-29 yaş arasındaki katılımcılar için 30 yaş üzeri katılımcılara göre kendi mutluluklarının daha yüksek oranda her şeyden önce geldiğini belirtelim…