Kadınları bitiren an
LIFESTYLE

Kadınları bitiren an

Erkekleri bitiren anlar vardır. Garsondan dört kere mönü isteyip bir türlü becerememek gibi. Böyle durumlarda kadınların dilinde alay konusu olurlar. Peki, ya kadınların bittiği anlar?

GÜNCELLEME TARİHİ: 6 Mayıs 2010

Geçen hafta ajansı olduğumuz bir müşterinin pazarlama müdürü ile baş başa yemeğe çıktık. Normalde müşterilerimle flört etmek hiç huyum değildir ama kabul etmeliyim ki ben de bir erkeğim ve her erkek gibi prensiplerimi güzel bir kadın için anında unutabilirim! O akşam, "Şu yeni kampanyayı da konuşuruz" bahanesi ile "Şaraptançokiyianlarım" hanımı İstanbul'un en eski İtalyan restoranlarından birine götürdüm. Garsonlar tanıdık, beni kapıda karşılıyorlar. Talimatımla yerimiz önceden hazırlanmış. Köşede, herkesi seyredebileceğimiz ama aynı zamanda kuytu bir masaya geçiyoruz. Kendimle iftihar ediyorum; karşımda son derece hoş ve başarılı bir kadın oturuyor, belli ki o da benden hoşlanıyor. Bu gece, iş dışında da beraber vakit geçireceğimizin sinyallerini veriyor. Halimden memnun, derhal şarap listesini istiyorum.

Normalde bir erkeğin asli görevi olan şarap seçme işlemini ben yaparım. Ama "Şaraptan çok iyi anlarım" hanım elimdeki listeye atlıyor ve içeceğimiz şarabı seçmek istediğini söylüyor. Esasında tehlikeli bir durum bu, çünkü, kadının dominantlığına işaret eder ve sonuçları genelde pek iyi olmaz. Yine de önyargılı olmamaya özen göstererek (bir yandan da "Bak ne kadar komplekssiz, modern bir erkeğim" mesajını alttan alta vererek) seçimi ona bırakıyorum. Bu jestime karşılık inci dişli "Şaraptan çok iyi anlarım" hanım üç ay şarap eğitimi aldığından bahsedip, garsonla uzun bir istişareye giriyor. Şarap konusunda uzman sayılmam, genelde viski erkeği olduğumdan bu durum beni biraz tedirgin ediyor.

Ancak "Şaraptan çok iyi anlarım" hanım siparişi verirken "Bize bir şişe Savinyo Blankk!" deyince bir anda gözümdeki bütün şarap karizması yerle bir oluyor! ''Ukalalık etme'' diyebilirsiniz, normalde bana birisi anlatsa bunu, aynı tepkiyi veririm. Ama üç ay şarap eğitimi aldığını iddia eden tip, sonunda "Blan" diye okunması gereken Frenkçe kelimeyi kendinden emin ve üstüne basa basa "Blankk" diye okursa, o kadının dediği hiçbir şeye inanmam artık ben! Bir de üstüne "Şarz" isteseydi garsondan, o an kalkabilirdim masadan...

Dört Kafadar İçimizi Döktük
Ertesi gün bizim çocuklarla son zamanların popüler kasap/restoranında yemek yer ve bir yandan laklak ederken, anlattım bu olayı. Birinin ilk tepkisi "Ne olacak abi, duymazdan gelseydin" olurken diğeri "Benim için kadın o an bitmiştir" dedi. Erkekler olarak kadınlar tarafından sürekli dalga geçilir hale geldiğimizden midir bilinmez, bu konuyu çok sevdik ve "kadınların bittiği anları" konuşmaya başladık.

Masanın evli olan tipi, en çok "Lavoboya gideceğim müsaadenle" lafına gıcık olduğunu söyledi. Haklı da! Nazik olma adına tuvalete "Lavobo" denmesi çok saçma. Doğrusunun "Lavabo" olmasını geçtim, oraya nasıl girilecek? Manzarayı bir düşünsenize! Benim gibi bir düşünce yapısına sahipseniz, o manzarayı asla aklınızdan çıkaramaz ve gülmekten gecenin sonunu getiremezsiniz. Diğer arkadaşım ise kendilerine "bayan" diyen kadınlara takmış vaziyette. Ben de son zamanlarda hesap ödenirken elimden hesabı alıp, "Sen şunu yedin, ben bunu içtim" diye Almanlaşan kadınlara anlam veremiyorum...

Trafikte Kadir İnanır'laşan kadınlar, kapıyı açtığınızda size kapıcı muamelesi yapıp teşekkür etmeyen kadınlar, cümleye devamlı "Ağğğğbi" diye başlayan kadınlar, bir mekanda grupça otururken, kapıdan her girene en samimi arkadaşıymış gibi davranmak için ayağa kalkıp milleti ittiren kadınlar. Bu liste kıl-tüy-orlon konulara ne kadar takık olduğunuza bağlı olarak uzayıp gidebilir...

Bunları anlatmaktaki amacım "Fırsat bulmuşken içimdekileri dökeyim, rahatlayayım" demek değil elbette. Kadın ile erkek arasındaki "gizli alt metinleri" ortaya çıkartmanın derdindeyim. Bütün bu anlattıklarımdan iki sonuç çıkartılabilir: Birincisi -ve mutlak doğruluk payı vardır- biz erkeklerin gün geçtikçe daha da cins tipler olduğumuz. İkincisi de bazı durumlarda kadınların da "bittiği anların" olduğudur.

Olsun varsın, dünyanın sonu değil elbette. Mutlaka sizin de başınıza gelmiştir.

Mehmet Can

Kaynak : Cosmopolitan
Abone olmak için
:
Tıklayın