Kozmopolit Ruh
Dünyanın kültür açısından en zengin şehirlerinden Toronto’dayız. New York kadar büyük olmasa da müzeleri, turistik noktaları, festivalleri, gece hayatı ve uluslararası mutfağıyla burası her zaman misafirlerini ağırlamaya hazır.
GÜNCELLEME TARİHİ: 12 Ekim 2024
Yazar: İlker Topdemir
Kentte Küçük Hindistan, Çin Mahallesi, Yunan Mahallesi, Kore Mahallesi, Portekiz Köyü ve iki Küçük İtalya gibi farklı kültürleri barındıran bölgeler bulunmakta. Dolayısıyla 150’den fazla dil konuşulmakta. Uluslararası bir şehir olan Toronto, aynı zamanda temizliği ve huzurlu atmosferiyle ziyaret eden herkesin beğenisini toplamakta.
İstanbul’dan her gün Türk Hava Yolları’nın TK17 seferiyle Toronto Lester B. Pearson Uluslararası Havalimanı’na doğrudan uçabilirsiniz. 11 saat süren bu gündüz uçuşunun ardından Toronto’ya akşamüstü varırsınız. Havalimanından şehir merkezine taksi, Uber ya da metro ile yaklaşık 30 dakikada ulaşmak mümkün.
Nisan-mayıs veya eylül-ekim ayları, Toronto’yu ziyaret etmek için en keyifli dönemler. Hem hava hem doğa bu aylarda en güzel halini alır ve turist yoğunluğu da bu dönemlerde daha azdır.
Konaklama
St. Regis Toronto
Şehrin merkezindeki Bay Caddesi üzerinde yer alan St. Regis Toronto, 258 oda ve süitiyle üst üste şehrin en iyi oteli seçilmiş. Otel, şehrin en büyük süitlerine sahip ve bünyesinde iki restoran ve bir bar bulunuyor. Giriş katındaki Astor Lounge, brasserie tarzında bir restoranken, 31. Kattaki Louix Louis, fine dining konseptiyle hizmet veriyor. Şehrin en ünlü tatlısı King Cake’in sunulduğu Louix Louis, bu lezzeti denemek için gelen misafirlerle dolup taşıyor. Baştan uyarayım; 13 katlı bu enfes tatlıyı beş kişiden az misafirle gelenlerin bitirmesi oldukça güç. Otel, Ontario Gölü’ne beş, Yonge Caddesi’ne ise 10 dakikalık yürüme mesafesinde bulunuyor.
The Drake Hotel
Toronto’nun en hareketli bölgelerinden Queen West’te yer alan The Drake Hotel, 51 odasıyla dikkat çekiyor. Otelde düzenli olarak konserler düzenleniyor ve restoranı, kafesi, terası ve barı her zaman canlı. Her odası farklı bir şekilde dekore edilen otel, sanat eserleriyle zenginleştirilmiş bir konsepte sahip. Konaklamanız boyunca klasik bir otelden ziyade, kendi evinizde kalıyormuş gibi hissedebilirsiniz.
Gastronomik Adresler
Canoe Restaurant
Toronto’nun en yüksek binalarından birinin 54. katında yer alan Canoe, Kanada mutfağını zarif sunumlarla birleştiren Şef Ron McKinlay ve ekibi tarafından işletiliyor. Menü tamamen organik ve yerel ürünlerle hazırlanmış. 360 derece manzarasıyla Ontario Gölü’nün ve şehir merkezinin muhteşem görüntüsünü izleyerek yemek yiyebilirsiniz.
El Catrin Destileria
Şehir merkezinin dışında, eski bir fabrika binasında yer alan El Catrin, geniş Meksika menüsü, atıştırmalıkları ve kokteylleriyle biliniyor. Bahçesi ve iç mekanı Meksika atmosferini yansıtıyor. Lezzetli tabaklar ve büyük porsiyonlar sunan restoran, özellikle keyifli bir akşam yemeği için ideal. Harbour Front bölgesi diye bilinen nehrin kenarındaki bu lokasyon yeni yerleşim alanları ile dolu.
Miku Restaurant
Finans bölgesinde bulunan Miku Restaurant, Japon mutfağı ile ünlü. Sushi roll’lar, sashimiler ve Uzak Doğu lezzetleri sunuluyor. Özel günler içinse Japon ve Fransız mutfağını birleştirerek sıra dışı tabaklar hazırlıyorlar.
Mutlaka Yapılması Gerekenler:
- Royal Ontario Müzesi
- Parlamento Binası
- Art Gallery of Ontario
- Ripley’s Akvaryumu
- CN Tower
- Niagara Şelalesi
- Harbourfront
Her yerde alışveriş mağazaları olsa da lüks markalar için Bloor Street, lokal ve tasarım odaklı keşifler içinse Queen Street West ve Ossington Avenue tercih edilebilir.