M'nin diyet maceraları
LIFESTYLE

M'nin diyet maceraları

Gün 25: Yemek katı kabusları

GÜNCELLEME TARİHİ: 1 Kasım 2010

29 Ekim tatilini fırsat bilerek perşembe günü iş çıkışı sevgiliyle sinemaya gitmeye karar verdik. Planımız önce yemek yemek sonrasında ayaklarımızı uzatıp "Social Network" filmini izlemekti. Tabi ki öncesinde sevgiliyi mağazadan mağazaya sürükleme geleneğimi bozmadım. Kısa bir alışveriş turundan sonra yemek yiyeceğimiz mekanı aramaya başladık.

Bence salata yemek zor değil. Asıl zor olan o salataya ulaşmak. Özellikle alışveriş merkezlerinin en üst katlarında. "Ki ben oraya hapishane yemekhanesi demeyi daha uygun buluyorum :)" İşten çıkıyorsunuz, karnınız çok aç ama sadece salata yemeye kararlısınız. Yemek katına geldiğinizde yürümeye başlıyorsunuz o sırada koskoca bir Whopper tabelası size göz kırpıyor. "Hayır diyorsunuz salata yemeliyim". Müthiş bir iradeyle yürümeye devam ediyorsunuz, o koku da ne? Tereyağlı İskender'in muteşem kokusu sizi içine çekmeye çalışıyor. İçeri adım atacak gibi olsanız da son anda salataaa diye inleyerek yürümeye devam ediyorsunuz, pardon sürünüyorsunuz. Bu sırada karnınızdan gelen gurultular da sızlanmalarınıza eşlik ediyor. En sonunda salatacınıza ulaşıyorsunuz. O da ne!!! Bu salatacı da makarna da varmış hem de pesto soslu!!!

Çaresizce karar vermeye çalışıyorsunuz. Öylece dikildiğinizi gören görevli soruyor:

Hanımefendi karar verdiniz mi?

Evet, ben akdeniz salata ve diyet kola istiyorum.

(İki saniye sonra) Ya da bir saniye en iyisi ben pesto soslu tortelinni alayım..

2 lira fark ödeyerek tatlı almak ister misiniz?

İster miyim? istemem tabiî ki ama zorla veriyorsun. Koy hadi onu da koy. Hatta o diyet kolayı da iptal et limonata olsun, şekerini de bol at!

Oysaki evde olsam doğrarım biraz havuç, birazda marul al sana diyet yemeği. Kim uğraşır pesto soslu makarnayla :) Dışarda yemek yemek çok tehlikeli. Hayır sevgili de hiç anlayışlı değil. Yanımda lahmacun, iskender, ,kebap Türk mutfağının ne kadar kalorili lezzeti varsa götürüyor. Sonra ben sinemada mısır isteyince "aaa sevgilim sen diyettesin" diyor :)

Sonuç olarak sinemada diyet kola yudumlayarak Social Network'u izledik. Eğer bu yağmurlu günlerde ne yapsak diye düşünüyorsanız kesinlikle tavsiye ederim. Mark Zuckerberg'in yorucu ama zeki diyaloglarıyla dolu harika bir başarı hikayesi. Siz de benim gibi internetle yaşayanlardansanız filmi kesinlikle çok seveceksiniz.

Kilom mu?

Ne yazık ki 60 kilo 200 gramda sabitlendim. Bu hafta hem kendim hem de sizler için uzman bir isimle görüşeceğim. İzlemede kalın…

Güzel pazartesiler..

Ps: Bilgisayarımın üzerine su dökmek gibi şahane bir sakarlık yaptığım için beş gündür yazamadım. Özür, özür, özür :)

M*