Hafta sonları diyetlerin baş düşmanı.
Bütün haftanızı uslu uslu sebze, meyve yiyerek geçirip tam kendinizi daha hafif hissetmeye başlamışken bir de bakmışsınız kendinizi bol tereyağlı bir İskender sipariş ederken buluyorsunuz. Daha sonrasında da battı balık yan gider deyip bir künefe patlatmayı da unutmuyorsunuz. Bu yüzden hafta sonlarını günah günleri olarak adlandırıyorum.
Özellikle hafta sonları dışarıda yenilen yemekler sizi zorlu bir sınavdan geçirebilir. Ben de oldukça istikrarlı 5 diyet günü geçirdikten sonra Cumartesi günü ipin ucunu biraz (!) kaçırdım ama tamamen bırakmadım. Arkadaşlarımla buluştuğumda herkesin ikişer üçer yuttuğu pizza dilimlerinden sebze ağırlıklı olanını seçip, kenarlarını da yemedim :)
Diyet yapmanın belki de en kötü yanı kalabalık bir ortamda herkes süper kalorili yemekler sipariş ederken, sizin salata sipariş etmek zorunda kalmanızdır. Ben bu salata mitine pek inanmıyorum. Dozunu kaçırmadığınız takdirde siz de ortama ayak uydurabilirsiniz. Tabi ki "Aman nasılsa az yerim" deyip bol soslu bir bonfile söylemeyin. Bu durumlarda kepekli pizza hayat kurtarıcı olabilir.
Bir de size zorla yemek yedirmeye çalışan arkadaşlarınıza karşı dikkatli olun. Diyette olduğunuzu belirtmenize rağmen ısrarla ağzınıza çikolatalı pasta sokmaya çalışan insanlar olacaktır. O an açlığın verdiği sinirle kimsenin kafasına pasta atmayın. Kararlı bir tonla yemeyeceğinizi söyleyin sonra da kendinizle gurur duyun :). Israrcı arkadaşları eledikten sonra karşınıza bol kepçe aşçılar çıkacak. (Ne sandınız, diyet yaptığınızı duyan evren sizi caydırmak için elinden geleni ardına koymayacak). Bu aşçılar ızgara köfte tabağınızın yanına iki gram yeşillik ve iki kilo da patates kızartması koyarlar. Önünüzde beni yeee diye bağıran patates kızartmalarına karşı koymak oldukça zordur. O yüzden sipariş verirken yemeğin yanında salata dışında garnitür istemediğinizi belirtmek güzel poponuzu korumak için oldukça yararlı bir taktik.
Bu hafta sonu evren benimle baya bir uğraştı aslında. Kendimi kontrol etmekte epeyce zorlandım. Pizza kaçamağımı saymazsam kahvaltılarımda kepekli simit, beyaz peynir ve domates yedim. Öğlenleri çorbayla geçiştirdim akşam yemeğinde ise ızgara tavuk ve salata yedim. Bir haftanın sonunda, tartıya çıktığımda 1 kilo vermiş olduğumu görmenin sevinci, her şeye değerdi. Tabii ki 1 kilo verince pantolonlarım üzerimden düşmedi. Hatta acayip bir şişkinlikle uyandım; kendimi çok tombul hissediyorum. Çok soda içtim ondan sanırım.
Eee bu şiş göbek nasıl gidecek peki önerisi olan?
M*
Bütün haftanızı uslu uslu sebze, meyve yiyerek geçirip tam kendinizi daha hafif hissetmeye başlamışken bir de bakmışsınız kendinizi bol tereyağlı bir İskender sipariş ederken buluyorsunuz. Daha sonrasında da battı balık yan gider deyip bir künefe patlatmayı da unutmuyorsunuz. Bu yüzden hafta sonlarını günah günleri olarak adlandırıyorum.
Özellikle hafta sonları dışarıda yenilen yemekler sizi zorlu bir sınavdan geçirebilir. Ben de oldukça istikrarlı 5 diyet günü geçirdikten sonra Cumartesi günü ipin ucunu biraz (!) kaçırdım ama tamamen bırakmadım. Arkadaşlarımla buluştuğumda herkesin ikişer üçer yuttuğu pizza dilimlerinden sebze ağırlıklı olanını seçip, kenarlarını da yemedim :)
Diyet yapmanın belki de en kötü yanı kalabalık bir ortamda herkes süper kalorili yemekler sipariş ederken, sizin salata sipariş etmek zorunda kalmanızdır. Ben bu salata mitine pek inanmıyorum. Dozunu kaçırmadığınız takdirde siz de ortama ayak uydurabilirsiniz. Tabi ki "Aman nasılsa az yerim" deyip bol soslu bir bonfile söylemeyin. Bu durumlarda kepekli pizza hayat kurtarıcı olabilir.
Bir de size zorla yemek yedirmeye çalışan arkadaşlarınıza karşı dikkatli olun. Diyette olduğunuzu belirtmenize rağmen ısrarla ağzınıza çikolatalı pasta sokmaya çalışan insanlar olacaktır. O an açlığın verdiği sinirle kimsenin kafasına pasta atmayın. Kararlı bir tonla yemeyeceğinizi söyleyin sonra da kendinizle gurur duyun :). Israrcı arkadaşları eledikten sonra karşınıza bol kepçe aşçılar çıkacak. (Ne sandınız, diyet yaptığınızı duyan evren sizi caydırmak için elinden geleni ardına koymayacak). Bu aşçılar ızgara köfte tabağınızın yanına iki gram yeşillik ve iki kilo da patates kızartması koyarlar. Önünüzde beni yeee diye bağıran patates kızartmalarına karşı koymak oldukça zordur. O yüzden sipariş verirken yemeğin yanında salata dışında garnitür istemediğinizi belirtmek güzel poponuzu korumak için oldukça yararlı bir taktik.
Bu hafta sonu evren benimle baya bir uğraştı aslında. Kendimi kontrol etmekte epeyce zorlandım. Pizza kaçamağımı saymazsam kahvaltılarımda kepekli simit, beyaz peynir ve domates yedim. Öğlenleri çorbayla geçiştirdim akşam yemeğinde ise ızgara tavuk ve salata yedim. Bir haftanın sonunda, tartıya çıktığımda 1 kilo vermiş olduğumu görmenin sevinci, her şeye değerdi. Tabii ki 1 kilo verince pantolonlarım üzerimden düşmedi. Hatta acayip bir şişkinlikle uyandım; kendimi çok tombul hissediyorum. Çok soda içtim ondan sanırım.
Eee bu şiş göbek nasıl gidecek peki önerisi olan?
M*