Maskülen feminite
Parlak kariyerini ve aile yaşantısını, gusto sahibi bir ev ve bilinçli bir giyim zevkiyle taçlandıran Esra Civelek’in Kemerburgaz’daki yaşam alanındayız…
GÜNCELLEME TARİHİ: 15 Aralık 2017
Esra Civelek profesyonel hayatında şirketlere dışarıdan bir göz olarak düşünülmemiş çözümler üretirken, giydiklerinde de içeriden dışarıya doğru bakıyor
Yazı Güneş Uysalefe
Fotoğraf Serkan Eldeleklioğlu
Instagram'dan fırlamış bir karenin içindeyiz, hani o dekorasyon fikirlerinize ilham kaynağı olması için ekran görüntüsünü aldıklarınızdan... Burası, Esra Civelek'in modern ve eskiyi yan yana getiren eklektik stili başarıyla uyguladığı Kemerburgaz'daki evi. Kurumsal hayatta 20 yıla yakın pazarlama kariyerine sahip olan Civelek, eşi ve iki çocuğuyla paylaştığı evinde yıllar içinde topladığı parçaları, aile yadigarı antikalarla bir araya getirmiş. New York'tan alınan tablolar, Uzak Doğu'dan el oyması mobilyalar, bir Barselona seyahati dönüşünde bagaja vermeye üşenmeden satın alınmış ahşap bir sehpa…
Civelek, bir yandan üst düzey yöneticilik yaparken, işte böyle hikayesi olan parçalarla yaşam alanına renk katmış. Estetiğe olan duyarlılığı, yaptığı gezilerden önce, belli ki annesi etkisi altında başlamış. Fotoğraf çekimimiz için özenle sakladığı yerlerinden çıkardığı, annesinden kalma Paco Rabanne clutch veya Verdura bilezik bu zevk mirasının sadece birkaç örneği. Tüy detaylı Manolo Blahnik bir çift ayakkabı gibi iddialı sayılabilecek detaylarla hareketlendirdiği yalın, maskülen ve konfor odaklı bir stil anlayışına sahip Civelek. Buluştuğumuzda Rumelihisarı'ndaki yeni bir adrese taşınma hazırlığıyla ve iş dünyasına danışmanlık projeleriyle meşgul olan başarılı ev sahibimizi yakından tanıyoruz.
Gerçekten etkileyici bir zevkiniz var. Göze çarpanlardan ilki duvarlarınızda asılı olan sanat eserleri; sanatla aranızdaki ilişkiyi nasıl tarif edersiniz?
Sanat benim için anlamaya çalışmak, öğrenmek, provoke edilmek ve hepsinden önemlisi düşünmek demek. Eserin yeni bir fikir veriyor olması gerekiyor benim için, tıpkı bir kitap okumak gibi. Başkalarının tecrübelerinden çıkardıkları anlamların size ulaşması demek sanat. Bu bağlamda Art Basel Miami, Frieze Art Fair, İstanbul Contemporary ama hepsinden önemlisi gidilen her şehirde gezilen müzeler, galeriler sanatı takip ediş şeklimi oluşturuyor. Son dönemde beni en çok etkileyen iki mekan New York'un dışındaki Magazzino Italian Art ve Dia Beacon oldu. Her ikisi de lunaparka girdiğim andaki çocukluk coşkusunu anımsattı. Ben çağdaş sanatı seviyorum. Dolayısıyla varolanın resmedilmesinden ziyade varolduğunu düşünmemi isteyen eseri heyecan verici buluyorum. Klasiklerin tekniklerini ve yansıttıkları dönemi anlamak adına 'görmeyi bilmek' istiyorum ancak izdüşümsel zenginliğe gelince, çağdaş sanatın çok daha gizemli ve açık uçlu olduğunu düşünüyorum.
Elbise Roland Mouret
Ayakkabılar Giorgio Armani
Aslında uzun bir sürenin ardından bu evden ayrılma hazırlığındasınız. Yeni eviniz buradan hangi açılardan farklı olacak?
Semt değiştireceğiz. Uzun yıllar yaşadığımız bu bölgeyi çok seviyoruz ancak yenilik de yaratıcılığı besliyor. Mevcut eşyalarımızdan kullanacağız ancak 50'ler, 60'lar ve 70'lere ait mobilyalar, tasarımcılar da beni çok etkiliyor. Geçtiğimiz yüzyılın ortasında tasarım patlaması yaşanmış, yepyeni fikirler ortaya çıkmış, merak uyandıran, düşündüren akımlar oluşmuştu. Şaşırtmacalı, 'Bunun burada ne işi var?' dedirten evler cazip geliyor bana. Zira amaç sorgulamak. Savaş sonrasında insanların içinden fışkıran yaşama sevinci tüm döneme yansımış. O coşkuyu, biz de evimize taşıyalım istiyorum, renklerle, dokularla, tasarımla…
Bu dekorasyon tecrübelerinizin ardından bizimle birkaç tüyo paylaşmanızı istesek…
Benimki amatör ruhla yapılan ve tamamen içgüdülere dayanan bir dekorasyon anlayışı. Verebileceğim en önemli tüyo şu olurdu: Yıllar içinde biriktirdiğiniz, size siz yapan özelliklerin, algıların dışarı çıkmasına izin verin. Kural tanımayın, bol renk ve doku kullanın. Bırakın iziniz dışarı aksın… Zaten ancak sizin yansıdığınız bir evde huzur bulabilirsiniz diye düşünüyorum.
Fotoğraf çekimi için seçtiğiniz giyim ve aksesuar parçaları arasından annenize ait yadigarlar da vardı. Kendisinin gerek moda gerekse dekorasyon zevkiniz üzerinde nasıl etkileri olduğunu gözlemliyorsunuz?
Annemin dekorasyon ve giyim zevkim üzerinde doğrudan bir etkisi var. Zarif bir farklılığı vardı annemin... Farklı olmak ya da dikkat çekmek için giyinmezdi; sadece öyleydi. Bu da onu özgün kılardı ve enerjisi etrafa yayılırdı. Çok kitap okurdu, bu sayede hep bulunduğu zamanın
ötesine geçti. Ben de küçüklüğümde saatlerce onun aldığı Jour de France dergilerine bakardım.
Elbise Tom Ford
Ayakkabılar Nicholas Kirkwood
Mücevherler Vhernier
Tarzınızda bir bütünlük söz konusu; dışarıdan bakınca siz nasıl betimlersiniz stilinizi ve giyime yaklaşımınızı?
Açıkçası çok fazla düşünmüyorum. Stilimi tanımlamam gerekirse içimdeki kadın ve erkeğin dışa yansıması diyebilirim. Maskülen bir feminiteyi seviyorum. Giydiklerime içeriden dışarı doğru bakıyorum; dışarıdan içeri değil. Modayı fazla ciddiye alıyorum diyemem. Üzerinde fazla konuşamam, hatta fazla konuşmak absürt bile geliyor. Öte yandan giyinmeyi seviyorum ama hayatımdaki yeri de pek ön sıralarda değil. Beğendiğim tasarımcılarsa Rosie Assouline, Roland Mouret ve Anthony Vaccarello.
Moda ve dekorasyon bahsediyoruz ama siz aslında çok uzun süre kurumsal hayatta yer aldınız. Dönüp baktığınızda kariyerinizde kendinizle gurur duyduğunuz, önemli gördüğünüz dönüm noktaları hangileriydi dersiniz?
18 yıl uluslararası şirketlerde çalıştım. Gerek yurt içinde gerek yurt dışında geçirdiğim yılları bugün keyifle anıyorum. Strateji yapmak sonra planları hayata geçirmek ve yıllarda varlık gösterememiş markaları yenileyip kalkındırmak bana müthiş haz verdi. Rakiplerin önüne geçmek için stratejiler oluşturmak bana hep satranç oynuyormuşum hissi verdi. Rakiplerin hamlelerini öngörüp ona göre yaratıcı çözümlerle öne geçmek benim için pazarlamanın ana fikridir. Fritolay'e katıldığımda küçük bir şirketti; stratejilerini yeniden yapılandırmayı, pazarlamanın aslında şirketin beyni olduğunu ve bunu tüm şirketin kabul etmesini, yaratıcı stratejinin takım ruhuyla elde edildiğini orada tecrübe ettim.
Trençkot İpekyol
Aslında iş dünyasındaki serüveniniz devam ediyor, bir çeşit danışmanlık veriyorsunuz değil mi?
Şimdi profesyonel hayatı bıraktım ve birikimlerimi şirketlere entegre danışmanlık vererek paylaşıyorum. Şirketlerin operasyonlarında olmadan, dışarıdan bakınca aslında gelişim alanları daha net görünüyor. Benim görevim dışarıdan bir göz olmak, düşünülmemiş çözümler üretmek. Yeni dönemde farklı pazarlama eğitimleri modelleri geliştirdik, onları lanse edeceğiz.
Ayakkabılar Gucci - Clutch Paco Rabanne
En saygı duyduğum girişiminiz, uzun süredir derneklerle yürüttüğünüz çalışmalar. Nasıl projelerde yer alıyorsunuz?
Açık Kapı Sosyal Sorumluluk Derneği projesi, benim için yaşadığım topluma elimden geldiği ölçüde geri vermek demek. Dernek üyesi arkadaşlarımla 12 yıldır bakıma muhtaç çocukların ruh sağlıklarını iyileştirmek amacıyla çalışıyoruz. Koruyucu ruh sağlığı projesiyle yaklaşık 1.500 çocuğumuza travma tedavisi uygulattık.
Çocuklara yönelik yardım projelerinde yer almanızı biraz ben anne oluşunuza da yoruyorum. Çocuklarınızla beraber yapmayı sevdiğiniz aktiviteler var mı? Onlara hangi değerleri aşılamaya özen gösteriyorsunuz?
Çocuklarımla en çok konuşmayı seviyorum. Ne düşünüyorlar, nasıl tepki veriyorlar, neleri nasıl algılıyorlar merak ediyorum. Bunları onlardan dinlemek, jenerasyon farklılığını, bakış açısı değişimlerini anlamak bana çok heyecan veriyor. Ayrıca birlikte seyahat etmeyi, bambaşka deneyimleri birlikte yaşamayı çok seviyorum. Çocuklarımın öncelikle açık fikirli, dogmalardan arınmış, rahatça sorgulayabilen ve yeri geldiğinde dayatmalara başkaldırabilen duru bir özgüvene sahip bireyler olarak yetişmelerini istiyorum. Maalesef bulunduğumuz zaman diliminde özgüven ve kendini beğenmişlik arasındaki çizgi çok inceldi. Pek çok kötü örneğin içinde yaşamak zorundalar. Benim amacım onların bu ayrımı anlayıp içi dolu bir özgüvene sahip olmalarını sağlamak.
Bluz Ina
Pantolon Philosophy
Bilezik ve kolye Tohum
Bir sonraki aile seyahatiniz için planlarınız hazır mı?
Bundan sonraki seyahatimizi Japonya'ya yapmak istiyoruz. Japon kültürü çok çarpıcı, bazı değerlerini de -mesela saygı- özellikle beğeniyorum. Avusturalya'yı zaman kısıtlaması olmadan baştan başa gezmek ve bir de çölde kamp yapmak hayalimdeki seyahatlerin başında geliyor.