Sahilden Galatasaray'a çıkan yokuşu hızla tırmanıp, Fransız sokağının karşısındaki otoparka girdik. Birazcık yürüyeceğiz... Hava nefis, yürümek için ideal, bir de ince topuklarımla sokağı tırmanırken zorlanmasam...
Bu sakin Galatasaray caddesi için sıradan bir Cumartesi gecesi. Semtte yaşayan gençler grup halinde geçip gidiyorlar yanımızdan. Solda sıralanmış bitişik nizam evlerden iki katlı olan dikkat çekiyor. Hemen karşısında, sağda, sokakta masalar görüyoruz. İşte geldik diyorlar, burası Münferit...
Kaldırım üzerindeki masalardan birine geçiyoruz önce, ama sokakla ziyadesiyle içiçeyiz... Daha arkadaki, duvara bitişik masalardan birine geçmeli... Münferit'in üst katı Tünel Residence imiş, bunu öğreniyoruz. Bir de lokantanın sahibinin Beylerbeyi Rakının da sahibi olduğunu.
Derken menü geliyor... "İçecek ne alırdınız "diyor garson. Menüye şöyle bir bakınca masamızın ortak kararı rakı oluyor.
Menü enteresan. Bizim seçimlerimizi sayayım " naneli fava, tahin soslu patlıcan kızartması, acı sirkeli rozbif, porcini mantarı ve truf yağlı kagıtta beyaz peynir, balkabaklı patlıcan dolması, kum midyesi graten, kalamarlı siyah kuskus ve midyeli enginar dolması...
Siparişlerimizi beklerken, ançuezli tereyağı ve sıcacık gelen kızarmış taş fırın ekmekleri bizi avutuyor... Ekmeğe üşüşüp karnımızı doyurmamalı... Zira arkasından gelenler oldukça lezzetli... Favorim balkabaklı patlıcan dolması ve naneli fava... Yemeğimiz adaçaylı, sahlepli ve tahinli dondurma ile sona eriyor... Tıka basa yemeden, farklı mezeler ve hoş sohbetle akan gecemiz yavaş yavaş sona eriyor. Hesabı istiyoruz, adambaşı 60 TL geliyor. Turk mutfağına dair lezzetli denemelerinden ötürü kutlamak lazım Münferit'i. Arasıra uğramayı unutmamalı...
Bu sakin Galatasaray caddesi için sıradan bir Cumartesi gecesi. Semtte yaşayan gençler grup halinde geçip gidiyorlar yanımızdan. Solda sıralanmış bitişik nizam evlerden iki katlı olan dikkat çekiyor. Hemen karşısında, sağda, sokakta masalar görüyoruz. İşte geldik diyorlar, burası Münferit...
Kaldırım üzerindeki masalardan birine geçiyoruz önce, ama sokakla ziyadesiyle içiçeyiz... Daha arkadaki, duvara bitişik masalardan birine geçmeli... Münferit'in üst katı Tünel Residence imiş, bunu öğreniyoruz. Bir de lokantanın sahibinin Beylerbeyi Rakının da sahibi olduğunu.
Derken menü geliyor... "İçecek ne alırdınız "diyor garson. Menüye şöyle bir bakınca masamızın ortak kararı rakı oluyor.
Menü enteresan. Bizim seçimlerimizi sayayım " naneli fava, tahin soslu patlıcan kızartması, acı sirkeli rozbif, porcini mantarı ve truf yağlı kagıtta beyaz peynir, balkabaklı patlıcan dolması, kum midyesi graten, kalamarlı siyah kuskus ve midyeli enginar dolması...
Siparişlerimizi beklerken, ançuezli tereyağı ve sıcacık gelen kızarmış taş fırın ekmekleri bizi avutuyor... Ekmeğe üşüşüp karnımızı doyurmamalı... Zira arkasından gelenler oldukça lezzetli... Favorim balkabaklı patlıcan dolması ve naneli fava... Yemeğimiz adaçaylı, sahlepli ve tahinli dondurma ile sona eriyor... Tıka basa yemeden, farklı mezeler ve hoş sohbetle akan gecemiz yavaş yavaş sona eriyor. Hesabı istiyoruz, adambaşı 60 TL geliyor. Turk mutfağına dair lezzetli denemelerinden ötürü kutlamak lazım Münferit'i. Arasıra uğramayı unutmamalı...
