ÜNLÜ STİLİ
Sade bir yaşam biçimi “Knidia”
Otellerin duvarlarından kurtulmak ve tatil zamanınızı farklı bir şekilde değerlendirmek isterseniz ekolojik çiftliklerin kapılarını çalın...
GÜNCELLEME TARİHİ: 2 Haziran 2010
2009 yılı Eylül ayının başlarında Bodrum'da küçük bir otelde kahvaltı ederken, Bodrum – Datça arasında feribotlar olduğunu öğrendim. Aynı günün akşamı, Datça yarımadasının büyüsü beni çoktan etkisi altına almıştı. Mesudiye köyünde doğanın tadını çıkarırken bir eko çiftlikten bahsedildiğini işittim. Şehir yaşamından bunalıp, doğaya dönüş yaşayarak farklı bir deneyim kazanmak isteyenlerin katıldığı ekolojik çiftlikleri daha önce de duymuştum. Fakat duymak ve bu deneyimi yaşamak arasında büyük fark var. İşte Datça'nın Değirmen Bükü mevkiinde bulunan eko-çiftlik Knidia ile tanışmam böyle oldu.
Bu deneyimi edinmeye ve üç günlüğüne gönüllü olarak çalışmaya karar verdim. Öğrendim ki , Türkiye'de altmış civarında ekolojik çiftlik bulunuyormuş. Türkiye temsilciliğini Buğday Ekolojik Yaşamını Destekleme Derneği'nin yürüttüğü "Tatuta (Tarım-Turizm-Takas)" Projesi kapsamındaki çiftliklerde şehir yaşamının sıkıcılığından kaçıp gerçek birşeyler üretmek mümkün oluyor. Knidia 2005 yılından beri bu projenin bir parçası. Çiftliklerin bulundukları bölgelere ve katıldığınıza mevsime göre farklı işler yapma şansınız var. Dilerseniz bu deneyimi bizzat yaşamak için gönüllü çalışmanız mümkünken; sadece gözlemlemek için ücret karşılığında konaklama şansınız da var.
Fotoğraflar için TIKLAYINIZ
Benim Knidia'da bulunduğum zaman bağ bozumu dönemiydi. Elleri bilgisayar klavyesine dokunmaya alışkın olan bir şehir kadını için bahçe makasıyla üzümleri kesmek, üzümleri kasalara doldurup depolara taşımak, tüketmekten üretmeye dönüşen bir arınma biçimiydi. Metropollerin karanlığından kaçan şehir insanları, benliklerini bulabilmek için otellere rezervasyon yaptırırken, eko-çiftlikler bizlere paylaşmanın mümkün olduğu başka bir yaşam olabileceğini söylüyordu. Kentlerin yalnızlıklarına sığınıp tek başımıza yediğimiz akşam yemekleri yerine tüm gün güneş altında birlikte çalıştığın dostlarınla bir sofraya oturma imkanı tanıyordu. Birlikte üretmenin gücü insanları yakınlaştırıyor, üç günde unutulmayacak dostluk köprüleri kuruyordu. Bağda çalışmaya alışkın olmayan bedenim günün sonunda yorgunluktan bitap yaylı yatakları aradı. Fakat yeni yaşam deneyimim bir sürprizle daha karşımdaydı. Knidia, gönüllü çalışanlarına bir çardakta cibinlik altında gizlenen yataklar veriyor. Ve Datça'nın temiz havasını soluyarak rüya görme imkanı tanıyor. Bir buçuk günümü alan bağ bozumu bittiğinde, sırada taze ekmek yapımı, "Harnup (keçi boynuzu) Pekmezi" üretimi, kurutmak üzere biberlerin iplere dizilmesi gibi farklı işler vardı. Topladığımız harnuplar, değirmen taşında ezildikten sonra kazanlarda kaynatılıyor, etrafa nefis kokular saçıyordu. Normal şartlarda öğle saatlerinde makyajını yapmış, topuklu ayakkabılarıyla ofisinde koşturuyor olması gereken ben, elimde iğne, taze pekmez kokusunu içime çekerek biberleri ipe diziyordum. Tüm bu bedensel yorgunluğun karşılığında, akşam yemeğinde üretiminin bir parçası olduğum şarabı yudumluyor olmak paha biçilemezdi.
Bahsetmeden geçemeyeceğim olağanüstü bir fırsat daha çiftliğin denize olan yakınlığı. Gün içinde işleriniz hafifleyince dilerseniz çiftliğe yürüme mesafesinde olan eşsiz güzellikteki sahilde vakit geçirebilir, Türkiye'nin en temiz sularında serinleyebilirsiniz.
Ekolojik çiftlik Knidia'da kaldığım üç gün bana çok şey öğretti. Kargaşadan sıyrılmış, yalın bir yaşam biçimini tecrübe etme fırsatım oldu. Bıkmadan usanmadan tüketen bir şehirlinin, gerçek yaşam için üretmesi mümkünmüş, bunu gördüm. Eğer siz de otellerin duvarlarından kurtulmak ve tatil zamanınızı farklı bir şekilde değerlendirmek isterseniz ekolojik çiftliklerin kapıları on iki ay açık.
Fotoğraflar için TIKLAYINIZ
Gideceğiniz çiftliği www.bugday.org adresinden seçebilirsiniz. Ya da bu güzelliği benim gibi Datça Yarımadası'nda yaşamak isterseniz www.knidia.com adresinden bilgi almanız mümkün.
Konfor alanınızın dışına çıkın ve alternatif tatillerin tadına varın.
Güneş Coşkun; http://gunescoskun.com/
Bu deneyimi edinmeye ve üç günlüğüne gönüllü olarak çalışmaya karar verdim. Öğrendim ki , Türkiye'de altmış civarında ekolojik çiftlik bulunuyormuş. Türkiye temsilciliğini Buğday Ekolojik Yaşamını Destekleme Derneği'nin yürüttüğü "Tatuta (Tarım-Turizm-Takas)" Projesi kapsamındaki çiftliklerde şehir yaşamının sıkıcılığından kaçıp gerçek birşeyler üretmek mümkün oluyor. Knidia 2005 yılından beri bu projenin bir parçası. Çiftliklerin bulundukları bölgelere ve katıldığınıza mevsime göre farklı işler yapma şansınız var. Dilerseniz bu deneyimi bizzat yaşamak için gönüllü çalışmanız mümkünken; sadece gözlemlemek için ücret karşılığında konaklama şansınız da var.
Fotoğraflar için TIKLAYINIZ
Benim Knidia'da bulunduğum zaman bağ bozumu dönemiydi. Elleri bilgisayar klavyesine dokunmaya alışkın olan bir şehir kadını için bahçe makasıyla üzümleri kesmek, üzümleri kasalara doldurup depolara taşımak, tüketmekten üretmeye dönüşen bir arınma biçimiydi. Metropollerin karanlığından kaçan şehir insanları, benliklerini bulabilmek için otellere rezervasyon yaptırırken, eko-çiftlikler bizlere paylaşmanın mümkün olduğu başka bir yaşam olabileceğini söylüyordu. Kentlerin yalnızlıklarına sığınıp tek başımıza yediğimiz akşam yemekleri yerine tüm gün güneş altında birlikte çalıştığın dostlarınla bir sofraya oturma imkanı tanıyordu. Birlikte üretmenin gücü insanları yakınlaştırıyor, üç günde unutulmayacak dostluk köprüleri kuruyordu. Bağda çalışmaya alışkın olmayan bedenim günün sonunda yorgunluktan bitap yaylı yatakları aradı. Fakat yeni yaşam deneyimim bir sürprizle daha karşımdaydı. Knidia, gönüllü çalışanlarına bir çardakta cibinlik altında gizlenen yataklar veriyor. Ve Datça'nın temiz havasını soluyarak rüya görme imkanı tanıyor. Bir buçuk günümü alan bağ bozumu bittiğinde, sırada taze ekmek yapımı, "Harnup (keçi boynuzu) Pekmezi" üretimi, kurutmak üzere biberlerin iplere dizilmesi gibi farklı işler vardı. Topladığımız harnuplar, değirmen taşında ezildikten sonra kazanlarda kaynatılıyor, etrafa nefis kokular saçıyordu. Normal şartlarda öğle saatlerinde makyajını yapmış, topuklu ayakkabılarıyla ofisinde koşturuyor olması gereken ben, elimde iğne, taze pekmez kokusunu içime çekerek biberleri ipe diziyordum. Tüm bu bedensel yorgunluğun karşılığında, akşam yemeğinde üretiminin bir parçası olduğum şarabı yudumluyor olmak paha biçilemezdi.
Bahsetmeden geçemeyeceğim olağanüstü bir fırsat daha çiftliğin denize olan yakınlığı. Gün içinde işleriniz hafifleyince dilerseniz çiftliğe yürüme mesafesinde olan eşsiz güzellikteki sahilde vakit geçirebilir, Türkiye'nin en temiz sularında serinleyebilirsiniz.
Ekolojik çiftlik Knidia'da kaldığım üç gün bana çok şey öğretti. Kargaşadan sıyrılmış, yalın bir yaşam biçimini tecrübe etme fırsatım oldu. Bıkmadan usanmadan tüketen bir şehirlinin, gerçek yaşam için üretmesi mümkünmüş, bunu gördüm. Eğer siz de otellerin duvarlarından kurtulmak ve tatil zamanınızı farklı bir şekilde değerlendirmek isterseniz ekolojik çiftliklerin kapıları on iki ay açık.
Fotoğraflar için TIKLAYINIZ
Gideceğiniz çiftliği www.bugday.org adresinden seçebilirsiniz. Ya da bu güzelliği benim gibi Datça Yarımadası'nda yaşamak isterseniz www.knidia.com adresinden bilgi almanız mümkün.
Konfor alanınızın dışına çıkın ve alternatif tatillerin tadına varın.
Güneş Coşkun; http://gunescoskun.com/