LIFESTYLE
Şiddet mağduru Türk kadınına bedava 'aikijutsu' dersi...
Aikijutsu, aslında bir barış sanatı. Sloganı “Beladan uzak dur ama başın derde girdiğinde kendini kurtar. Kadınsınız, şiddet mağdurusunuz ya da kendinizi güvende hissetmiyorsunuz. Fakat kendinizi nasıl savunacağınızı bilmiyorsunuz ama öğrenmek istiyorsunu
GÜNCELLEME TARİHİ: 25 Ağustos 2010
Teddy Wilson ve ekibiyle tanışmak üzere gittiğimizde; temiz, bakımlı bir spor salonunda bir grup insan, aynı filmlerdeki gibi birbirlerini havada uçuruyor, estetik bir hareketle kocakoca insanları sanki pamuk dolu bir yastık gibi yere çalıyordu. Yere çalınan ve çalan hemen toparlanıp, hiç ses çıkarmadan eski pozisyonuna geri dönüyordu. Çalışanların ortak özelliği sakin ve ölçülü olmalarıydı. Mesela; canı acıyan bile tepkisini küçük mimiklerle ifade ediyor, abartılı hiçbir şey olmuyordu. Gördüklerimiz inanılacak gibi değildi.
Hele en fazla 1.50-60 metre boylarındaki bir minyon kadın, kendisinin iki katı bir adamı yerden yere vurunca; bizimde şaşkınlığımız tavana vurdu… Bizi şaşkınlığa düşüren bu insanlar "kaizen aikijutsu" adlı savunma sanatını icra ediyordu.
Bu disiplinde amaç; beladan uzak durmak! Adı üzerinde savunma sanatı.
Tüm "aiki" dalları gibi "kaizen aikijutsu" da bir barış sanatı, bir yaşam disiplini. ''Beladan uzak dur ama başın derde girdiğinde kendini kurtar''.
Dojo'nun (okul) eğitmeni Teddy Wilson, Amerikalı. New York doğumlu olan Wilson, NewYork Üniversitesi'nde işletme ve psikoloji eğitimi almış. NewYork Üniversitesi'nin ardından Uzakdoğu Sanatları ve Bilimleri Üniversitesi'ne gitmiş. Bu üniversitenin Uzakdoğu Sanatları ve Zen Psikolojisi bölümünden mezun olmuş. Tam 44 yıldır bu konuda çalışıyor.
Hanshi Teddy Wilson tecrübelerini 28 yıldır öğrencilerine aktarmaya çalışıyor."Hanshi" onun 'Kaizen Aikijutsu' sanatındaki mertebesini gösteriyor. Bir Türk ile evli olan ve 17 yıldır Türkiye'de yaşayan Teddy Wilson'ın Türk kadınlarına yönelik bir projesi var. Türk kadınlarının savunma sanatlarına karşı mesafeli olduğunu ve dünyadaki birçok kadın gibi kendisini savunmaya ihtiyacı olduğunu düşünen Hanshi Teddy Wilson, Türk kadınlarına burs verecek. Bu projeyi İstanbul'da yaşayan serbest gazeteci-yazar Claire Berlinski ile birlikte geliştirmişler. Projede Wilson iki öğrencisiyle birlikte çalışıyor, Sensei Hasan Mert Bozdoğan ile Sensei Deniz Tezcan.
Şiddet gören kadınlara fırsat Teddy Wilson ve ekibi; şiddet gören, kendini mağdur yada güvende hissetmeyen kadınlara yönelik hazırladıkları bu projeden gerçekten ihtiyacı olan kadınların faydalanmasını istiyorlar. Bunun için adayların öncelikle Teddy ve ekibini ikna etmeleri gerekiyor.
Peki aranan şartlar nedir?
Soruyu Teddy Wilson yanıtlıyor:
"Her isteyen elbette bu bursu alamaz. Adayların öncelikle benimle ve ekibimle bir mülâkat yapmaları gerekiyor. Bize başvuracak kadınların mutlaka şiddet mağduru olmaları gerekmiyor. İmkânı yoktur ama savunma sanatlarına karşı samimi bir ilgisi vardır. Bu yeterli bizim için. Ben kadınların bu sanatla daha fazla ilgilenmesini istiyorum. "Amerikalı mağdur kadınlara da ders verdi Teddy Wilson bu işe kalkışmış ama biraz dertli. Çünkü projeyi ilk yaptığında, tabir uygunsa kapı kapı dolaşmış. Kadınlarla çalışan Mor Çatı dâhil bütün derneklerin kapısını çalmış ve ihtiyaç duyan kadınlara ders vermek istediğini söylemiş,sonuç sıfır!
Teddy Wilson şaşkın:
"Bize hep kadın eğitmeniniz var mı diye sordular! Birde kocalarıyla ya da babalarıyla sorun yaşayan kadınlar, bir süre bu dernekler tarafından korunuyor fakat sonra yeni bir hayat kurmak için başka şehirlere gönderiliyorlar. Benden başka şehirlerde ders vermemi istediler, ama ben buradayım! "Peki Teddy Wilson nedenısrar ediyor? "Çünkü" diye başlıyor söze Wilson: "Ben yıllardır kadınlarla çalışıyorum. Amerika'da da bu işi yapıyordum. 70'li yıllarda orada mağdur kadınlara ders veriyordum.
Amerika'da, Avrupa'da devlet bu tür programlara destek verir. Kadınlarla iletişimim oldukça iyi, onlarla nasıl çalışılır biliyorum. Ve kadınlar birçok istismara, şiddete, tacize maruz kalıyorlar. Hiç böyle bir sorun olmasa bile kadınlar sokakta kendilerini rahat hissetmiyorlar. Çünkü her an bir erkeğin, sözlü ya da fiziksel tacizine maruz kalabilirler. Sadece Türkiye'de değil, dünyanın birçok yerinde böyle. Ve ben onların kendilerini koruyabilmelerini istiyorum.
Peki, bu sanatlarla ilgilisi olmayan ama öğrenmek isteyen biri ne kadar zamanda kendini koruyacak hâle gelebilir?
"Bu öyle bir derste ya da altı haftada öğrenilecek bir şey değil. İnsanın zamana ihtiyacı var. Çünkü sadece fiziksel bir işten bahsetmiyoruz.Psikolojik olarak da olgunlaşmak, içsel zenginliğe ulaşmak lazım. Bu nedenle burs alanlar istedikleri kadar dersime devam edebilirler.
"Bu, spor değil sanat!"
"Sizce Türk kadınları neden uzak duruyorlar bu sanattan" diye sorduğumuzda, Wilson başlıyor anlatmaya:
"Çünkü aslında bu konuyla ilgili bilgileri yok. Savaş sanatı deyince fiziksel birşey anlıyorlar. Oysa bu sanat akıl ve ruhla birlikte yapılır. Biz sanat diyoruz yaptığımız işe spor değil. Bir de çevre onları teşvik etmiyor. Türk toplumuna göre bu işler erkeklere göre. Ben Türkiye'ye ilk geldiğim zamanlar bir sınıfa girdim ve şaşkınlık içinde kaldım. 18 erkek öğrenci ve sadece bir kadın vardı. Kadınlar kendilerini bu ortamda hiç rahat hissetmiyorlar. Oralara girip çıkmak kolay değil. Hâlâ böyle bir kadın gördüğümde gidip teşekkür ediyorum. Bu işi yapabildiğine göre hem çok istiyor hem de güçlü biri belli ki…
Peki Türk erkekleri diye sorunca, Teddy Wilson'ın üzerine bir karamsarlık çöküyor: "Maço mantığı Türk erkeklerinin en büyük sorunu..
Çünkü bu mantık onları bencilleştiriyor ve iletişim problemi yaratıyor. Ben çoğu zaman erkeklere, kadınlarla nasıl çalışacaklarını, nasıl iletişim kuracaklarını anlatmak zorunda kalıyorum. Bu ilk dersleri oluyor. Düşünün o ana kadar kadın olarak sadece anneleriyle iletişim kurmuş kişiler bunlar.
"Teddy Wilson Türk erkeklerine çok yüklendi; Amerikalı erkekler daha mı farklı:
"Amerikan erkekleri, kadınlarla iletişim kurmanın, en azından bazı yollarını biliyorlar! " Teddy Wilson Türk kadınlarının özellikle salona alıştıktan sonra bu sanatları öğrenme konusunda çok yetenekli, çok hızlı olduklarını da söylüyor ve ekliyor: "Kadınların problemlerinin ne olduğunu anlıyorum ve onlara yardım etmek istiyorum ama kimseye zorla birşey yaptıramam. Ben ancak bu konudaki tecrübelerimi isteyenlere aktarabilirim.
Fiziksel ve ruhsal olarak bu sorumluluğu alabilecek, ama imkânı olamayan herkese kapımız açık. Şiddet mağduru kadınların yanı sıra savaş sanatlarına ilgi duyan, işin ciddiyetinin farkında olan kadınlara kapımız açık.
Sensei Deniz Tezcan (37) 10 yıldır Hanshi Teddy Wilson ile çalışıyor. Politik bilimler eğitimi alan Tezcan şu an tekstil sektöründe çalışıyor. "Kaizenaikijutsu"nun hayatını değiştirdiğini söyleyen Sensei Deniz anlatıyor: "Savaş sanatlarına her zaman ilgim vardı. O sıralar hayatımda yeni bir başlangıç, yeni bir şey arıyordum. Ve Hanshi Teddy ile tanıştım. Ve bir daha ayrılmadım. Kendime olan güvenim gelişti, ilişkilerim değişti. Dışarıda yapabileceğiniz şeylerin farkında olmak insanı değiştiriyor. Sadece fiziksel değil, zihninizdede birçok şeyi aşıyorsunuz. Haklarınızı anlıyorsunuz ve insanlar da sizin haklarınıza saygı göstermeye başlıyorlar.
Bu fiziksel bir itiş kakış değil, ruhsal bir yolculuk.
Bu bir yaşam sanatı. ..
Daha az agresif oluyorsunuz. Çünkü o kadar korkusuz yürüyorsunuz ki, bu zaten diğer insanları sizden uzak tutuyor. Zaten amacımız oraya varmamak, kavgayı engellemek."
Necla BAYRAKTAR /Fotoğraf:Koray Işık