Spa Sektörünün Well-being Mimarı
Anna Ferleger, hayatındaki farklı rolleri nasıl bir arada yürüttüğünü, SPA sektöründeki yolculuğunu ve sağlıklı bir yaşamın sırlarını anlatıyor.
GÜNCELLEME TARİHİ: 9 Ağustos 2024
“Architect of family well-being” kavramının tanımıyla başlayalım. Lütfen okuyucularımıza ne yaptığınızı ve amacınızı anlatır mısınız?
Benim için “Well-Being Girişimcisi” olmak demek, her yönden dengeyi sağlamak ve onları birleştirmek demek. Psikologların veya danışmanların geleneksel rollerinden farklı olarak, aileyi bütünsel bir sistem olarak görüyorum ve onu duygusal, sosyal ve manevi olarak her düzeyde daha iyiye taşımak için çalışıyorum. Amacım; ailelerin kendi içlerinde uyum ve mutluluğa ulaşmasına yardımcı olmak. Sağlıklı ve mutlu bir ailenin, bireyler için dolu bir yaşamın ve sağlıklı bir toplumun temeli olduğuna inanıyorum. Ailelere hayatın zorluklarıyla başa çıkmalarına, güçlü ilişkiler kurmalarına ve birlikte vakit geçirmekten keyif almalarına yardımcı olacak araç ve bilgileri sağlamak en büyük hedefim. Çocukların dehası, sadece sağlıklı bir ailede görülebilir ve keşfedilebilir. Ben her insanın zeki ve değerli olduğuna inanıyorum, ancak bu potansiyelin ortaya çıkabilmesi için uygun bir zemin yaratılması gerekiyor.
Bu arada, yakında gerçekleştireceğim bir aile inzivasının teması da tam olarak bu: Harmony Genius. Çocuklar ve ebeveynler arasındaki iletişim potansiyelini ortaya çıkarmak, birbirlerini derinlemesine anlamalarını sağlamak için 7 günlük bir aile inzivası düzenliyorum. İşimi, gerçekten derin bilgiye ve dünyayı daha iyi bir yer haline getirme arzusuna dayanan bir görev olarak görüyorum ve bunun için toplumun en önemli birimleri olan ailelerden başlamak gerektiğine inanıyorum.
Bize biraz kendi aile hayatınızdan bahseder misiniz? İş kadını ve üç çocuk annesi olma rollerini nasıl bir arada yürütüyorsunuz?
Hem bir iş kadını hem de üç çocuk annesi olmak ve bu görevleri en iyi şekilde yürütmek için doğru planlama yapmak ve farklı şapkalar arasında denge kurmak gerçekten çok önemli ve tabi yaptığınız işi çok seviyor olmanız gerekiyor. Ailem ve işim hayatımın ayrılmaz iki yönü ve ben bunları uyumlu bir şekilde bütünleştirmenin yollarını bulduğumu düşünüyorum.
Türkiye’de üç, Dubai’de bir olmak üzere Anjana adında dört SPA sahibiyim ve ayrıca Belek’te muhteşem güzellikte Athena adında lüks bir villa işletiyorum hem bunları hem de diğer işlerimi başarıyla geliştirerek yürütmeye devam ediyorum. Benim için sadece iyi bir lider değil, aynı zamanda anne ve eş olmak da çok önemli. Biz eşimle çok güçlü duyguları paylaşıyoruz ve karşılıklı anlayış hayatımızın merkezinde yer alıyor, bu da ailemiz için güçlü bir temel oluşturuyor. Tüm çabalarımızda birbirimizi destekliyoruz ve bu da ilişkilerimizde uyumu korumamıza yardımcı oluyor.
Çocuklarımıza gelince onlar benim evrenimin merkezi. Eğitimleriyle aktif olarak ilgileniyorum, sadece akademik bilgiye değil aynı zamanda ruhsal gelişime de özel önem veriyorum. Birkaç yıl önce, aile dışındaki çevrenin, çocukları büyük ölçüde etkilediğini fark ettim ve maalesef ebeveynler olarak bunu değiştirmenin hiçbir yolu yok. Ancak bu farkındalık yeni bir proje doğmasına sebep oldu; ‘çocuklu aileler için etkinlikler düzenlemek’ ve bu da zamanımın önemli bir bölümünü almaya başladı. Sadece çocukların değil, ebeveynlerin de kendilerini ve sevdiklerini daha derinden anlamalarına, doğalarını ve yeteneklerini keşfetmelerine yardımcı olan ruhsal ve gelişimsel uygulamaları içeren programlar oluşturuyorum. Bu hepimiz için yeni şeyler öğrenmek ve daha iyi halimize ulaşmaya çalışmak, sadece fiziksel olarak değil zihinsel olarak da sağlıklı insanlar yetiştirmek, sağlıklı bir toplum yaratabilecek parlak zihinler yetiştirmek için bir fırsat.
Bütün bunların yanında elbette dengeyi korumak için kendime zaman ayırıyorum. Spor, SPA, manevi pratikler ve sağlığıma dikkat etmek, enerjik kalmamı ve gün içinde çok daha verimli olmamı sağlıyor. Örnek olarak liderlik etmenin, ebeveynlik yapmanın en iyi yolu olduğuna inanıyorum çünkü çocuklar gözlemleyerek öğreniyorlar ve dolayısıyla ebeveynlerinden kendini sevmenin ve sağlığına dikkat etmenin ne kadar önemli olduğunu görüyorlar.
Bu nedenle, iş ve aile hayatında başarı, net bir planlama, sevdiklerin desteği ve kişinin önceliklerini ve kendisiyle olan bağlantısını derinlemesine anlaması sayesinde elde edilir diyebilirim. Hayatın her yönü için zaman ayırmak ve her anın tadını çıkarmak çok önemli. Benim hayatımdaki uyum ve mutluluğun sırrı budur diyebiliriz.
Bir iş kadını ve anne olarak tipik bir gününüzü tarif eder misiniz?
Tipik bir günüm etkinliklerle dolu geçiyor genellikle… Sahip olduğum rolleri en iyi şekilde yürütebilmek için net bir planlamayla güne başlıyorum. Sabah 6.00 - 6.30 civarında kalkar ve gün boyunca odaklanmamı ve enerjimi şarj etmemi sağlayacak manevi pratiklerimi ve meditasyonlarımı yaparım. Kahvaltı ve aileyle sabah ritüelleri ise hep birlikte olduğumuz hafta sonlarında gerçekleşir çoğunlukla. Bu, hepimizin bir araya geldiği, haftanın planlarını konuştuğumuz ve güncel haberlerimizi paylaştığımız önemli bir zamandır. Hafta içi ise çocukları okula götürürüm ve sonra kendime zaman ayırırım. Ya yoga yaparım ya ata binerim ya da çocukların okulunun yakınındaki favori kafemde kahvaltı ederken aynı zamanda da toplantılarımı yaparım. Ardından, genellikle birkaç saatliğine SPA merkezlerimden birine giderim ve işlerle ilgilenirim ve uzmanlarımın çalışmalarını kişisel olarak kontrol ederim, çünkü en talepkar misafir her zaman benimdir. SPA ritüelleri hayatımın önemli bir parçasıdır, fiziksel ve zihinsel olarak iyileşmeme ve daha iyi hissetmeme yardımcı olur. Ardından, çocukları okuldan alırım ve birlikte öğle yemeği yeriz ve spora gideriz. Çocuklar için, çabalarının ve başarılarının ebeveynleri tarafından görülmesi ve zor anlarda desteklenmeleri çok önemli dolayısıyla onların etkinliklerini kesinlikle ihmal etmemeye gayret gösteririm.
Akşamları ise ailece vakit geçirir, tipik bir aile gibi birlikte akşam yemeği yeriz. Ben her ne kadar saat 17.00’den sonra yememeye çalışsam da hala her zaman tam olarak başarabildiğimi söyleyemem. Ayrıca modern dünyada giderek zorlaşmış olsa da elektronik aletler olmadan geçirmeye çalışırız akşamlarımızı. Sonra çocukları yatırır ve uyuturum. Ardından sıra yine bana gelir; vücudum ve ruhum için akşam ritüellerimi yaparım ve eşimle vakit geçiririm. Ve gece 11.00’den geç olmamak üzere uyumaya çalışırım.
Bu şekilde, günüm iş ve aile arasında dengelenir. Net aile planlaması ve destek, farklı rolleri başarıyla birleştirmemi ve aynı zamanda mutlu ve uyumlu kalmamı sağlıyor diyebiliriz.
Bazı sağlıklı yaşam önerilerinizi paylaşır mısınız, dengeyi nasıl koruyorsunuz? Ve SPA salonlarınızda kişisel olarak kullandığınız favori tedavileriniz nelerdir?
Bedenimin ve zihnimin berraklığı dengeyi korumamda bana çok yardımcı oluyor. Zihinsel ve fiziksel sağlık herkes gibi benim için de çok önemli bunun için sabah meditasyonu ve yoga, günlük ritüelimin vazgeçilmezleridir. Ayrıca günlük bakım olmadan uzun vadeli sonuçlara ulaşmanın mümkün olmadığını bilen bir kadın olarak evde de vücut, yüz ve saç bakımı rutinlerimi ihmal etmediğimi söyleyebilirim. Cilt bakımları söz konusu olduğunda cihazlara ya da enjeksiyonlara başvurmayı tercih etmiyorum çünkü her ne kadar hızlıca görünen sonuçlar alınsa da uzun vadede yüz ve vücut masajı gibi doğal yöntemlerin kalıcı sonuçlarına daha çok inanıyorum.
Favori prosedürüme gelince bunu seçmek çok zor çünkü hepsinin birbirinden farklı etkileri var ve hepsi harikalar. Ama birini seçmem gerekirse, bu kesinlikle hamam olurdu. Bu ritüelin kökleri Roma İmparatorluğu’na dayanıyor ve tüm 4 elementi bir araya getiriyor böylece düzenli hamam ritüelleriyle zihinsel düzeyde dengelenme mümkün kılınıyor.
SPA’larımızdan birinde ise geleneksel Çin tıbbı doktorumuz var. Binlerce yıllık bu öğretilere baktığınızda; vücutta dengeyi yeniden sağlamanıza ve fiziksel sağlığı iyileştirmenize yardımcı olduğunu görüyoruz.
Yüz masajlarına da değinmeden edemeyeceğim; onlar ayrı bir aşk benim için. Her yıl bu alanda yeni teknikler keşfediyorum ve sonuçlarından da inanılmaz memnunum.
SPA sektöründeki yolculuğunuzdan ve kendi SPA'nızı açma hikayenizden bahseder misiniz? Rixos ile iş birliğiniz nasıl başladı?
SPA’ya ilk kez 14 yaşımdayken gittim ve bugün hala gittiğim en iyi SPA’lardan biri olduğun söyleyebilirim. O gün, o huzurlu atmosferden, aromaların rahatlatıcı kokusu ve etkisine kadar her şeyden inanılmaz etkilendim ve o andan itibaren SPA, hayatımın ayrılmaz bir parçası oldu.
Bu ritüel, zaman içerisinde bedenimle bağ kurup iyileşebileceğim ve zihinsel sağlığımı yenileyebileceğim derin meditasyonum haline geldi. Kendi SPA'mı açma ilhamım ise pandemi dönemine dayanıyor diyebilirim. 2020'nin başlarında Türkiye'de, ailemizle yazları tatil için yıllardır geldiğimiz bir oteldeydik ve pandemi ile ilgili kısıtlamalar nedeniyle orada bir buçuk yıl kaldık. SPA tedavileri benim için önemli olduğundan, özellikle bu kadar uzun bir süre için, oteldeki SPA'ya bakarak, onu yeniden inşa etme ve yeni bir uzman ekibi kurma fikri aklıma düştü ve böylece, Rixos ile olan hikayem sadece bir misafirlik serüveni olarak kalmadı, onların büyük ailesinin bir parçası olarak devam etti. Benim için yüksek standartlarda bir SPA yapmak önemliydi, çünkü SPA endüstrisiyle tanışmam yüksek standartlarla başlamıştı. Aynı şekilde, Rixos ile iş birliği içinde işlettiğimiz Belek’teki Athena villasında da en yüksek hizmet standardına sahibiz ve dünyanın pek çok coğrafyasında yüksek standart beklentilerine sahip çok özel misafirlerimizi ağırlıyoruz.
SPA salonlarının faaliyetlerinde felsefenizi nasıl uyguluyorsunuz? Onlara getirdiğiniz benzersiz nitelikler nelerdir?
Benim için salonlarımızdan birine adım atılan ilk andan itibaren yaşanacak tüm deneyim çok önemlidir. Misafirlerimizin rahatlamasını ve günlük hayatın telaşını unutmalarını sağlamakla başlıyor işimiz ve ardından da alacakları terapinin beklentileriyle paralel şekilde gerçekleşmesini sağlayacak tüm enstrümanların kalitesi ve doğru kullanımı bütünsel olarak en iyi sonuca ulaşılmasını sağlıyor. Masaj terapistlerine gelince onları kişisel olarak seçiyorum ve eğitimlerine çok yatırım yapıyorum.
Anjana SPA zincirinizde Rixos ile ortak olarak şu anda kaç SPA salonu var? İlk SPA ne zaman açıldı?
Şu anda Rixos zincirinde Türkiye’de üç, Dubai’de bir olmak üzere toplam dört SPA salonum var. İlk SPA ise yukarıda da bahsettiğim üzere 2020'de açıldı.
Sektörünüzdeki en son trendlerle ilgili nasıl güncel kalıyorsunuz ve nerelerden besleniyorsunuz?
Ailemle çok seyahat ediyorum ve seçkin otellerde kalma şansım oluyor. SPA hayatımın ayrılmaz bir parçası haline geldiği için, otel seçimlerimizi de bu eksende yapıyoruz. Dolayısıyla yeniliklerden öncelikli olarak haberdar olmak ve ötesine geçip tecrübe etmek gibi bir fırsat yaratıyorum kendime. Bir de sektörün dahil olduğu fuarları takip etmek benim için önemli, bu güncel kalmamı sağlıyor. Tüm bunların yanı sıra geçmişten gelen kadim bilgilere, şifa ritüellerine de çok düşkünüm ve bu kültürleri incelerken de işime katabileceğim çok şey öğreniyorum.
Fotoğraf: Katya Alagich
Moda editörü: Yagmur Sefa
MUAH: Marina Roy
Yapım: Marina Glukhova