MODA HABER
Taşfırın'ın kırocanlık durumu onu fakir gösteriyor
Peki Arzu Balkan Taş Fırın’ın gururu olmaktan gururlu mu?
GÜNCELLEME TARİHİ: 23 Ağustos 2010
Taş Fırın'ın Günaydın'a yaptığı açıklama sabah sabah güldürdü beni.
Ekranda gördüğüm ilk günden beri antipati duyduğum bir adam Tamer Karadağlı...
Ve çevremde benimle aynı duyguya sahip pek çok kadın biliyorum...
Kimisi evli kimisi bekar bu kadınların...
Hepsi hoş, alımlı, kariyerli, bakımlı ve beğendikleri erkekler hakkında rahatça konuşabilecek özgüvene ve sosyal çevreye sahip kadınlar..
Yani o çıtası yüksek kadınların çekim alanına girecek karizmaya sahip değil...
Peki neden?
Bakıldığında bir dizi sayesinde de olsa ün kazanmış, parası pulu olan, boylu poslu bir adam... Kesinlikle çirkin değil...
Gelin görün ki üzerindeki garibanlığı atamıyor...
Ayrıntılara gizlenmiş "kırocanlık" durumu onu fakir gösteriyor...
Kadınların tercih sıralamasında birinci madde "karizma" dır...
Sadece bu değil tabii onu sevmeyişimizin nedeni...
Gözlerinde, sözlerinde hep riya var sanki, güven duyulamayacak bir izlenim veriyor bana...
Yıllar önce o oyuncuyla olan ilişkisi değil bu fikrimin nedeni...
İki insan birbirine karşı koyamayabilir, buna kim karışabilir...
Nitekim o oyuncuyu elinde tutamadı...
Çünkü o oyuncunun da çıtası yüksekti...
Taş Fırın bu beklentiyi karşılayamadı...
Arzu Balkan'a gelince "Eyvah Babam Duymasın" dizisinde oynadığı demode kıyafetli, ayağında terlikleri elinde tepsi sürekli hizmet eden iyi aile kızı rolü vardı ya...
Bayılırdım o dizide ona... Kendini oynuyordu çünkü...
Ondan hoşlanmayışımızın tek nedeni, bu adamı hala baş tacı ediyor olması...
Bir kadının ederini bu kadar aşağıya çekmesini anlayamıyorum...
Tamer Karadağlı'nın "onunla gurur duyuyorum" sözüne inanıyor olamaz herhalde değil mi?
Hani "ona güveniyorum, o benim hayat arkadaşım, onu seviyorum" demiş olsa anlarım...
Ondan tekrar çocuk yapmak istemesi de çok doğal... İyi anne, affedici kadın;)
Ama "gurur duymak" ironik bir durum gibi geldi bana...
Bir insan başkalarının sahip olmayı çok arzulayacağı biriyle beraberse gurur duyar ancak...
Yani bir yönüyle birçok insandan ayrışan biriyle
İnsan kendini bilir...
Bir erkek A. Balkan'ı sevebilir, ona aşık olabilir....
Hiçbir erkek bu cici kadınla olmaktan utanmaz ama gurur da duymaz...
Tamer Karadağlı vicdan azabını boyundan büyük laflarla gidermeye mi çalışıyor...
Ya da "Çocuklar Duymasın" dizisi nedeniyle gündeme gelmeye mi?
Hal böylese olay çok masumane...
Ama bana öyle geliyor ki birilerine mesaj yolluyor Taş Fırın...
Eğer tahmin ettiğim yere gidiyorsa o mesaj, söyleyeyim trafik nedeniyle ulaşamaz...
Boğaz yolu kapalı, yalı sakinleri evlerinde keyifte...
Hatta o yalı sakinlerinden biri şu anda muhtemelen çocuklarını uyutuyor...
Bir yandan da dua ediyor... Çünkü kaderine müteşekkir...
Ekranda gördüğüm ilk günden beri antipati duyduğum bir adam Tamer Karadağlı...
Ve çevremde benimle aynı duyguya sahip pek çok kadın biliyorum...
Kimisi evli kimisi bekar bu kadınların...
Hepsi hoş, alımlı, kariyerli, bakımlı ve beğendikleri erkekler hakkında rahatça konuşabilecek özgüvene ve sosyal çevreye sahip kadınlar..
Yani o çıtası yüksek kadınların çekim alanına girecek karizmaya sahip değil...
Peki neden?
Bakıldığında bir dizi sayesinde de olsa ün kazanmış, parası pulu olan, boylu poslu bir adam... Kesinlikle çirkin değil...
Gelin görün ki üzerindeki garibanlığı atamıyor...
Ayrıntılara gizlenmiş "kırocanlık" durumu onu fakir gösteriyor...
Kadınların tercih sıralamasında birinci madde "karizma" dır...
Sadece bu değil tabii onu sevmeyişimizin nedeni...
Gözlerinde, sözlerinde hep riya var sanki, güven duyulamayacak bir izlenim veriyor bana...
Yıllar önce o oyuncuyla olan ilişkisi değil bu fikrimin nedeni...
İki insan birbirine karşı koyamayabilir, buna kim karışabilir...
Nitekim o oyuncuyu elinde tutamadı...
Çünkü o oyuncunun da çıtası yüksekti...
Taş Fırın bu beklentiyi karşılayamadı...
Arzu Balkan'a gelince "Eyvah Babam Duymasın" dizisinde oynadığı demode kıyafetli, ayağında terlikleri elinde tepsi sürekli hizmet eden iyi aile kızı rolü vardı ya...
Bayılırdım o dizide ona... Kendini oynuyordu çünkü...
Ondan hoşlanmayışımızın tek nedeni, bu adamı hala baş tacı ediyor olması...
Bir kadının ederini bu kadar aşağıya çekmesini anlayamıyorum...
Tamer Karadağlı'nın "onunla gurur duyuyorum" sözüne inanıyor olamaz herhalde değil mi?
Hani "ona güveniyorum, o benim hayat arkadaşım, onu seviyorum" demiş olsa anlarım...
Ondan tekrar çocuk yapmak istemesi de çok doğal... İyi anne, affedici kadın;)
Ama "gurur duymak" ironik bir durum gibi geldi bana...
Bir insan başkalarının sahip olmayı çok arzulayacağı biriyle beraberse gurur duyar ancak...
Yani bir yönüyle birçok insandan ayrışan biriyle
İnsan kendini bilir...
Bir erkek A. Balkan'ı sevebilir, ona aşık olabilir....
Hiçbir erkek bu cici kadınla olmaktan utanmaz ama gurur da duymaz...
Tamer Karadağlı vicdan azabını boyundan büyük laflarla gidermeye mi çalışıyor...
Ya da "Çocuklar Duymasın" dizisi nedeniyle gündeme gelmeye mi?
Hal böylese olay çok masumane...
Ama bana öyle geliyor ki birilerine mesaj yolluyor Taş Fırın...
Eğer tahmin ettiğim yere gidiyorsa o mesaj, söyleyeyim trafik nedeniyle ulaşamaz...
Boğaz yolu kapalı, yalı sakinleri evlerinde keyifte...
Hatta o yalı sakinlerinden biri şu anda muhtemelen çocuklarını uyutuyor...
Bir yandan da dua ediyor... Çünkü kaderine müteşekkir...