Ticaret unvanı
MODA HABER

Ticaret unvanı

GÜNCELLEME TARİHİ: 21 Mayıs 2010

6762 s. TTK md. 41 uyarınca her ticari işletme işlemlerini ticaret unvanı altında yapmak zorundadır.

6762 s. TTK md. 43/ son uyarınca ise, ticaret unvanının daha evvel tescil edilmiş olan unvanlardan farklı olması gerekmektedir.

Firmaların sıklıkla mevcut ticaret unvanlarını ayrıca marka olarak tescil ettirdikleri görülmektedir. "Ticaret unvanı" işletmeyi tanıtmak ve "marka" ise ürünü veya hizmeti tanıtmak amacı ile kullanılan ve kaynağını kanundan alan tescil haklarıdır.

Kanuna ve yerleşmiş yüksek mahkeme içtihatlarına göre ne ticaret unvanının ne de markanın birbirlerine karşı üstünlük ve öncelik hakkı yoktur. Önemli olan marka ve ticaret unvanı açısından öncelikli tescil hakkı sahibi yani "ÜSTÜN HAK SAHİBİ" olmaktır. Tescil edilen ticaret unvanı tüm Türkiye genelinde korunur.

Ticaret unvanının korunmasında, tescilli unvanın varlığı ve önceliği asıl ve yeterli olup, ayrıca işletmelerin faaliyet sahalarının aynı olması zorunluluğu aranmamaktadır. (T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2004/828 K. 2004/10546 T. 1.11.2004)

Ticaret unvanındaki vurgu kelimenin, 3. Kişi ve kurumlar tarafından ayırt edici vasıf kazandırılmadan aynen unvan olarak kullanılması, ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabettir. (T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2001/4562 K. 2001/7295 T.1.10.2001)

"Ticaret Unvanı"nın bir başka kurum tarafından yine tescil edilerek kullanılması halinde "öncelikli tescil" dolayısı ile "ÜSTÜN HAK SAHİBİ",
►Kullanım "tescilsiz" kullanım ise bunun men'ini
►Haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmiş ise kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya terkinini
►Zarar görmüş ise kusur halinde tazminini
isteyebilir.

"ÜSTÜN HAK SAHİBİ"nin talep hakları 3. Kişinin haksız kullanımının tescilli veya tescilsiz olmasına göre değişebilmektedir.

Haksız kullanım tescilsiz olması veya başvuru aşamasında olması durumundaki haklar:

Ticaret unvanının, 3. kişi veya kurum tarafından aynı faaliyet sahasında marka olarak tescil başvurusunu "ÜSTÜN HAK SAHİBİ" engelleyebilir. (T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2000/9368 K. 2001/640 T. 20.1.2001)

Ticaret unvanının, haksız bir şekilde, müşteri portföyünden yararlanmak amacı ile iltibas yaratılarak 3. kişi veya kurum tarafından tescilsiz olarak kullanılması durumunda; bu tescilsiz kullanım "ÜSTÜN HAK SAHİBİ" tarafından haksız rekabet hükümleri uyarınca durdurulabilir. (T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2004/3138 K. 2004/12312 T. 13.12.2004)

Ticaret unvanına yönelik 3. kişi veya kurumun haksız kullanımının "tescilsiz" kullanım olması durumunda, hakkı ihlal edilen "ÜSTÜN HAK SAHİBİ"nin dava açma hakkı, ihlal devam ettiği müddetçe sürer. Burada zamanaşımı olgusu ihlalin devamı müddetince işlemez.

Haksız Kullanımın Sonraki Tescile Dayanması Durumundaki Haklar

Ticaret unvanındaki vurgu kelimenin, 3. Kişi ve kurumlar tarafından ayırt edici vasıf kazandırılmadan aynen unvan olarak kullanılması, sonra tescil edilen ticaret unvanının terkini gerektirmektedir.

Ancak; ticaret unvanının ve markanın ayırt edilemeyecek kadar benzerinin 3. kişi veya kurum tarafından tescil edilerek kullanılması durumunda, bu kullanımın terkini istenmedikçe, taklit kullanım "haksız rekabet" yaratmamaktadır. (T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2003/14203 K. 2004/8842 T. 27.9.2004)

Aşağıda yer verilen içtihat bu durumu örneklemektedir. Mahkeme tarafından daha sonra tescil edilen benzer unvanın terkinine karar verilmektedir, ancak sonraki unvan bir şekilde tescil edilmiş olduğu için tescilli olduğu süre içerisindeki kullanım haksız rekabet olarak kabul edilmemektedir.

T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2003/13467 K. 2004/7561 T. 6.7.2004
Somut olayda, davacı ile davalının faaliyet alanları aynı olup, davacının kuruluş ve tescil önceliği nedeniyle ülke genelinde bir hak elde ettiği, her iki tarafın unvanlarının çekirdek unsurunun aynı olduğu, karışıklığa neden olması ve unvana tecavüz teşkil etmesi karşısında davacının terkin isteme hakkının bulunduğu açıktır.
Ancak davalı ticaret unvanını tescilli olarak kullanmaktadır. Bu nedenle tescilli ticaret unvanının sicilden terkin edilmesi anına kadar kullanılmasında herhangi bir usulsüzlük olmadığı için, bu dönem içerisinde unvana tecavüzden ve haksız rekabetten bahsedilemez.

Kanun burada, hatalı tescil edilen markanın veya ticaret unvanın terkin edilmesine ilişkin inisiyatifi "ÜSTÜN HAK SAHİBİ"ne bırakmıştır. Tescil önceliğine sahip olan kişi unvanın veya markanın terkini için müracaatta bulunması gerekmektedir. Terkin amacı ile müracaatta bulunulmaması hali "zımni kabul" bir başka deyişle "sessiz kalma yoluyla hak kaybı" olarak değerlendirilmektedir.

"ÜSTÜN HAK SAHİBİ"nin belli bir davranışta bulunması gerekirken sessiz kalması sonucu, unvanı daha sonraki bir tarihte tescil ettiren veya kullanan kişiye karşı dava açma hakkını kaybetmesine "sessiz kalma yoluyla hak kaybı" denilmektedir.

"ÜSTÜN HAK SAHİBİ"nin yalnızca unvan tescili bulunması durumunda, davanın 6762 s. Türk Ticaret Kanunu md. 62 uyarınca haksız rekabet hükümleri uyarınca öğrenmeden itibaren 1 yıl içerisinde Ticaret Mahkemeleri nezdinde terkin davası açması gerekecektir.

"ÜSTÜN HAK SAHİBİ"nin unvan tescili ile birlikte marka tescilinin bulunması halinde ise haksız fiil hükümleri 818 s. Borçlar Kanunu md. 60 uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde Fikri Sınaî Haklar Mahkemesinde terkin davası açması gerekecektir.