Yasemin & Mina Gençoğlu ile Fashionable Life
Bundan tam beş yıl önce, değişen trendlere anında ayak uydurmayı hedefleyen bir çevrimiçi moda markası olarak doğan The Latest Thing’in arkasındaki kreatif duo ile modanın kalbindeyiz.
GÜNCELLEME TARİHİ: 12 Kasım 2024
Röportaj: Bade Çakar
Fotoğraflar: Serkan Eldeleklioğlu
The Latest Thing 2024 yılıyla bilikte beşinci yaşına girmiş oldu. Beraber kurduğunuz bu markayla nasıl bir süreç geçirdiniz, neleri deneyimlediniz?
Mina: The Latest Thing online bir hızlı moda markası olarak kuruldu. Online alışveriş günümüzde daha konforlu olduğudan çok fazla tercih ediliyor. The Latest Thing için hız ve yenilik çok önemli. Büyük markaların yarattığı trendlerin yanı sıra sokak stilini de takip ediyoruz. Günümüzde herhangi bir şeyin popüler olması sosyal medya sayesinde artık çok hızlı. Trendleri markaların takip edip üretmesi de tüketicinin uyarlaması da kısa sürede gelişiyor. Biz bir koleksiyonla sınırlanmıyoruz. Müşterilerimize sürekli yeni ürünler sunmak hoşumuza gidiyor.
Yasemin: Sürekli trendleri takip ediyor ve ürünlerimize uyarlıyoruz. The Latest Thing’i sadece sezon başında değil, sezonun her anında bakmak isteyeceğiniz bir adres haline getirdik. Bunun yanı sıra tüketicilerimize stil önerilerinde bulunduğumuz içerikler de üretiyoruz. İlk başladığımızda insanlar markanın adını telaffuz etmekte zorlanırken bugün Türkiye’de online hazır giyim denildiğinde çoğu kişinin dilinde olan bir markayız. İnişli çıkışlı güzel bir yolculuk bizimki... Biz büyüdükçe marka da büyüdü. Birbirimizden pek çok şey öğrendik, hata yaptık, düştük ve kalkmayı bildik.
Hızlı modaya odaklı bir marka kurma fikrinin arkasındaki motivasyon neydi?
Mina: “Gardırobumda sayısız kıyafet olmasına rağmen giyecek bir şeyim yok!” cümlesini sık sık duyuyoruz. Biz erişilebilir trend parçalar yaratma motivasyonu ile yola çıktık. Akımları takip edip, satın alıp stiline uyarlamayı seven kadınlara ulaşılabilir lüks kategorisinde bir marka sunmak istedik. Güzel, kaliteli ve güncel parçalar için büyük paralar harcamadan ulaşılabilecek bir alternatif yaratmak aynı zamanda.
İki kişi ortak paydada buluşmak bazen zor olmuyor mu?
Yasemin: Biz her şeyden önce çok yakın iki arkadaşız, sonra ortağız. Fikir ayrılıkları olsa bile karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile üstesinden gelmeyi başarıyoruz. Birbirimizin güçlü taraflarını biliyoruz ve güveniyoruz. Bu nedenle gerekli alanı birbirimize açıyoruz. Eksik yönlerimizi iyi tamamladığımızı düşünüyoruz. Ayrıca kimyamız tutuyor ve bu da işimize her zaman olumlu yönde yansıyor. Farklı iş dağılımlarımız olsa bile ikimizin de onayı olmadan hiçbir alanda ilerlemiyoruz.
Kişisel stiliniz markaya nasıl yansıyor?
Mina: Ürünlerimiz kesinlikle ikimizin de tarzından esintiler taşıyor. Farklı stillere sahibiz ve bu çeşitlilik ürünlerin son görünümünde karar kılarken bir denge sağlıyor. Renklerden ve desenlerden kaçmıyor ve iddialı parçalar yaratmayı seviyoruz. Volanlı kollar, vatkalar, dantel detayları ile de ürünler yapıyoruz ancak mutlaka sadeleşip ve sakinleştirdiğimiz tasarımlarımız da oluyor. Hedefimiz tüm modasever kadınların stillerine hitap edecek ürünler yapmak.
Yeni sezonda nasıl bir kadın var karşımızda?
Yasemin: Yeni sezonda bizi feminenliliği ile ön planda olan zarif, sade ama bir o kadar da güçlü ve çarpıcı parçalar bekliyor. Taş, gül ve fiyonk detayları tasarımlara eşlik ediyor. Sezonun rengi cazibenin sembolü haline gelen ateşli kırmızı. Davetler ve özel günlerde giyilecek mini, midi ve maksi elbiselerin yanı sıra gündüzden geceye uyarlanabilen ceket ve elbise birliktelikleri göz önünde. Her zamanki gibi tepeden tırnağa trend görünüme sahip olan, dinamik, güncel ve kendine güvenen bir kadın var karşımızda.
Koleksiyondaki kişisel favorileriniz hangi parçalar?
Mina: Breslin elbise ve Gabby elbise... Zira kalıp benim için çok önemli; iki tasarımın da vücuda oturuşu harika.
Yasemin: Kesinlikle Rugan Barbie ve Vian blazer kombinasyonu.
Global moda dünyasında favori markalarınız, tasarımcılarınız kimler?
Mina: Khaite son dönem favori markalarımızın başında geliyor. Ürün kalitesi, detayları ve ince işçiliği ile yalın ama cool tasarımlarıyla her parçası birbirinden özel. Yarattığı üç boyutlu çiçek işçiliği ile son birkaç sezonun öne çıkan markalarından Magda Butrym bizim de favorilerimiz arasında. Trend parçaları günlük giyime uyarlayan ve maskülen stilde ustalaşan The Frankie Shop ise ulaşılabilir lüks kategorisindeki favorimiz.
Yasemin senin evinde buluştuk... Dekorasyon konusunda tercihlerini neler yönlendirdi?
Yasemin: Evim eklektik bir tarza sahip. Seyahatlerden topladığım eşyalar ön planda olarak dekore edildi. Hemen her yerde bu objeleri görebilirsiniz. Objelerin bir hikayesinin olmasını ve sohbete yol açmasını seviyorum. Hikayesi olan eşyaları topluyorum.
Evinde ve gardırobunda ortak noktalar var mı?
Yasemin: Gardrobumda da evimde de değişik parçaları biriktirmek ve toplamak hoşuma gidiyor. Kıyafetlerimde trend tasarımlar çoğunlukta yani klasik bir tarzım olduğunu söyleyemem. Evim de buna benzer şekilde tek bir stilin hakimiyetinden ziyade, birden fazla tarzın harmanlandığı, birbiriyle uyum oluşturduğu bir alan.
Bu yıl markayla ilgili ne tür planlarınız var?
Mina: Sektörde zengin bir tecrübesi olan ve kendini kanıtlamış iki marka yaratmış olan bir arkadaşımız ortak olarak aramıza katıldı. Kendisinin katılımıyla daha da güçlendik. Önümüzdeki yıl için çok heyecanlıyız. Türkiye’de yakaladığımız başarıyı daha da ileriye taşımak ve yakın ülkelere ihracat yapmak planlarımız arasında.